''Hükümet ölümcül rüşvet hastalığına yakalanmış; Erzurumlu Hatice Nine’nin kefen parasını, Konyalı Mehmet’in buğday parasını, Mersinli Ali’nin narenciye hasadını, Ordulu Hasan Efendi’nin fındık gelirini, Aydınlı Ayşe bacının yumurta ve peynir hasılatını götürmüştür.

Hırsızlık öyle yayılmış, öyle kabından taşmış, öylesine cesamet kazanmıştır ki; Yozgatlı Hasan’ın traktör parası, Eskişehirli Ahmet’in pancar parası, Edirneli esnaf Kerim’in siftah parası, Diyarbakırlı Musa’nın okul harçlığı ayakkabı kutularından çıkmıştır.

Aklımızın almadığı, bir türlü anlayamadığımız ve bunun için 10 aydır sorguladığımız husus şudur:

Haksızlığa, hırsızlığa ve hukuksuzluğa karşı adaletin harekete geçmesi hangi mantıkla, hangi ahlaki ve vicdani değerle darbe diye püskürtülmüştür?

İranlı suç makinesi hayırsever olarak taltif edilirken, mahdumlar villalara para doldururken, havuzlara yeşil dolarlar yağmur gibi yağarken bir sorun olmayacak da; savcılar ve polisler adaletin yanında durunca mı ajan, hain, haşhaşi ve komplo uydurmaları ağızlardan kurşun gibi çıkacaktır?

Sayın Erdoğan, ahlak, din ve vicdan merceğinden baktığımızda; bilesin ki böyle bir dünya yoktur, olamayacaktır.

Şimdi, ‘17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturma’sı zahiren örtüldüğüne göre; biraz tebessüm ettirici, fazlasıyla da düşündürücü şu sorularımızın cevabını beklemek de sanıyorum en tabii hakkımız olsa gerektir:

''Yatak odasında para madeni işlettiğinden Zerrap’ın önüne yatmaktan başka çaresi kalmayan zavallı İçişleri eski Bakanı’nın, talihli evladına ait 7 adet çelik kasa içinde kan ter içinde biriktirdiği 1,5 milyon lira, yani 1,5 trilyon iade edilecek midir?''

Devlet bahçeli MHP Genel Başkanı

YSK resmen ilan etti: Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi YSK resmen ilan etti: Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi
Editör: TE Bilisim