BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...
 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ın hapiste kalıp, BDP'li vekillerin tahliye edilmelerini sert bir dille eleştirdi. Bahçeli, "Sayın Engin Alan bölücülere karşı rehin tutuluyorsa bunun hesabını sorarız. İstanbul vekilimiz sayın Engin Alan baştan beri suçsuzdur. PKK'lıların serbest kalıp onun içerde kalması ise şerefsizce yazılan iğrenç bir senaryonun sonucudur. Her ne kadar prensipte yeniden yargılamaya olumlu baksak da, bu yolla İmralı canisinin affına kesinliikle müsamaha göstermeyeceğiz." dedi.
Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:

Milletimizi maneviyat sömürüsüyle aldatmayı alışkanlık haline getiren AKP'nin hallerine Türkiye bir yıl daha katlanmak zorunda kalmıştır. 2013 yılında siyaset haddinden fazla kirlenmiş, ülkemiz itibar kaybetmiştir.

AKP hükümeti komşu ülkelerin hükümetlerine kafayı takmış burnunu sokmuş sınırımızdaki teröre destek sağlamıştır. Ülke menfaatleri gözetilmeden gayri milli yürütülen dış politikalar büyük çatlaklar oluşturmuştur. Türkiye AKP sayesinde güvenilmez itibarsız bir dış politikayla 2013'ü geride bırakmıştır. İktidar yemek, çalmak için fırsat değildir. Devletin sahip olduğu avantajlarla hükumetin iddiaları çatışmış, kaynaklarımız israf edilmiştir. Milletten alınan vergiler millete hizmet olarak dönmelidir. Yolsuzluk öyle bir illettir ki kurtulan olmamıştır. Devlet yönetimindekilerin her şeyden önce helal ve haram ayrımını yapabiliyor olmalıdır. Helal haram arasındaki kalın çizgiyi görmeyenler için her yol mübahtır.

17 Aralık 2013 günü başlatılan operasyon malumun ilanıdır. AK Partinin üzerindeki 11 yıllık yolsuzluk kiri ortaya çıkmıştır. Yargı kesin hükmünü vermeden kimseye suçlu muamelesi yapılamaz. Şüpheli olarak ifadesine başvurulacak kişiler hükümet eliyle korunmuştur. Başbakan şüphelileri teslim etmeyerek suç işlemiştir.

KORSAN DEĞİŞİKLİK

21 Aralık'ta yapılan korsan değişiklik hükümetin niyetini ortaya koymuştur. Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları kendisine uzanmaktadır. Oğlunun üzerinden kendisine uzanılmak istendiğini açıklamıştır.

Başbakanın frenleri öyle bir patladı ki kendisine komplo yapıldığını durmaksızın söylemektedir. Anlaşılan her yer komplo, her yer tuzaktır. Yolsuzluk yalan düzmecedir. Paralel devlet düzmecesi oluşturulmuş. Başbakan akıl sağlığını kaybetmiştir. Başbakanın hesabı bu defa tutmayacaktır. Planlarını saçmalıklarını yutacak kimse kalmamıştır.

Bu nasıl bir örgüttür ki malum bakan ve ailesi İranlı şahıs tarafından umreye göötürülmüş, bakan çocuğunun evinden kasalar çıkmıştır. Altın kaçakçılığını faiz lobisi mi yapmış, evlatlarının bulunduğu vakıflara usülsüz ihaleleri kimler yapmış.

Bütün modern devlet sistemlerinde yasama yürütme ve yargının yeri ayrıdır. Birbirine müdahale edemez. Hakimlerimiz üzerinde hiçbir baskı ve tehdit hissetmeden, boyun eğmeden görevlerini yapabiliyorlarsa bu günümüz ve geleceğimiz için de güven verici olacaktır. 

Recep Tayyip Erdoğan dününü bugün inkar etmektedir. Bu bir insanın düşebileceği en kötü durumdur. 

Başbakan'a diyoruz ki bırak da yargı işlesin, bırak da hukuk işlesin bırak da akla senin gibi karalar ortaya çıksın. 

ERDOĞAN'IN BUGÜNÜ DÜNÜNÜ YALANLAMAKTADIR

Başbakan Erdoğan'ın bugünkü hali dününü kökten yalanlamaktadır. Erdoğan'ın tüm politikaları paramparça olmuş ve sözleri iflas etmiştir. Erdoğan aynı zamanda suç işlemekte ve mahkemelerin bağımsızlığını zedelemektedir. Dün övdüğü savcıları bugün suçlamaktadır. Yargı kendisine dokununca ortalığı velveleye veren Başbakanla geçen her süre bu millete haksızlıktır. AKP'ye oy vermiş muhterem kardeşlerim bu kelepir siyasetçiye halen katlanacak mıdır? İktidarın el değiştirmesi için daha ne lazım? Daha nasıl bir facia beklenmektedir. Tıkanan sistemin açılması, parti diktasından demokratik nizama kavuşmak için gün bugün değilse ne zamandır?

Devletin düzlüğe çıkması için Başbakan Erdoğan gitmelidir. Erdoğan sandık yoluyla gitmelidir. Yandaş kalemler Hedef Erdoğan'sız Türkiye'dir diyerek önemli bir konuya parmak basmıştır. Evet biz Erdoğansız, AKP'siz, Öcalan'sız, hainsiz, PKK'sız, BOP'suz, kansız bir Türkiye istiyoruz ve bunun için mücadele veriyoruz. 

ADI KONULMAMIŞ SÖZDE İKİNCİ AKİL ADAMLAR

Erdoğan Dolmabahçe'de çoğunluğunu yandaş gazetecilerin oluşturduğu 47 kişiyle hasret gidermiştir. Bu adı konmamış sözde ikinci akil adamlar operasyonunun alıştırma evresidir. Bu toplantıya kıdemli akillerden bazı isimler de çağırmış ve acemi akillerin faydalanmasını sağlamaya çalışmıştır. Bazı isimleri kenarda bırakırsak yandaş olduğu kadar gazeteciliği ve yazarlığı lafta kalan kuru kalabalık yeni bir operasyon için oraya toplanmıştır. Gündemi farklı alanlara kaydırmak amacıyla bu klonlanmış akiller el altından görevlendirilmiştir. Erdoğan'ın Dolmabahçe konuşması da buna gönderme yapmaktadır. 

47 KİŞİ YERİNE 47 SANDALYE OLSAYDI

Erdoğan hukuki gerçekleri görmezden gelerek egemenliğin milleten alınıp yargıya devredildiğini söylemiştir. 47 kişiden biri bile itiraz etmemiştir. Herkes sahibinin sesini tazimle dinlemiş ve açıklamalara keramet yüklemiştir. Bir cesur kalem çıkıp da yolsuzluk iddialarını niçin komplolara bağlıyorsunuz diyememiştir. 47 kişi yerine 47 sandalye olsaydı ve Başbakan boş sandalyelere konuşsaydı bu kadar pişkin ve fütursuz olunamazdı. Görevden alınan savcının beyanat vermesini eleştirmiş ve tehdit olarak nitelemiştir. Rüşvet ve yolsuzluk tehdit değildir de, yargının kendini savunması mı tehdittir? 

YARGI YÜRÜTME VE YASAMA KRİZİ

Nasılsa kale boştur. Nereden vurursa vursun top auta gitse de gol oldu diye sevinecek yardakçılar etrafındadır. Erdoğan devletin tüm erklerini çökertmiş ve çalışamaz hale gelmiştir. Devlet fason siyasetçiler eliyle kilitlenmiştir. Karşımızda yargı, yürütme ve yasama krizi vardır. Bu devam ederse hepimizi içine çekecek bir felaket olacaktır. 

Koskoca Türk devletini çetelere ve paralel yapılanmalara peşkeş çeken Erdoğan ne hakla sızlanmaktadır. Suç sabittir ve suçlu AKP'nin genel başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. İnlerine gireceğiz diyerek insanları hayvan yerine koymaya ne hakkı vardır? Ya Allah ya bismillah diyerek küpünü doldurak, yakının haram para içinde gezdiren devrin Calutlarını Türk milleti bağışlamayacaktır. 

FEYZİOĞLU'NA SERT ELEŞTİRİ

Başbakan Dolmabahçe'deki düzeneği bahane ederek kamuoyu algısını değiştirmeye teşebbüs etmiştir. Yeniden yargılama ile gündem değiştirmeye çalışmaktadır. Danışmanı da kumpas diyerek buna katkıda bulunmuştur. TSk ve Yarsav suç duyurusunda bulunmuştur. Yeniden yargılama meselesi dolaşıma girmiştir. Dolmabahçe görüşmelerinde buna olumlu baktığını söylemiştir. Sanki ortada rüşvet yokmuş gibi hareket eden Türkiye Barolar Birliği başkanı devreye girerek insiyatif almaya çalışmıştır. Gündemin asıl mecrasından koparılmak amacıyla sinsi bir kurgu yapılmıştır. Meselenin kuşkulu tarafı gündem ibresinin yeniden yargılama konusuna sabitlenmesidir. Hukukun zaten kendi içerisinde yeniden yargılama yolu vardır. Sormak isteriz ki Türkiye Barolar Birliği Başkanı acaba Başbakan'a rüşvet ve yolsuzluk iddialarını hatırlatacak fazileti göstermiş midir? 

TSK ÜZERİNDEN İMRALI CANİSİNE CAN SİMİDİ

Ergenekon'dan Balyoz'a KCK'dan Şike'ya kadar yeniden yargılama imkanı tanımak mı ülkemizi kurtaracaktır? Madem kumpas var kimin yaptığı ifşa edilmelidir. Mağdur edilen yıllarca cezaevinde süründürülen vatansever asker kişilerin bedelini kim ödeyecektir. 7 yıl geçtikten sonra pardon demek, Başbakan ve kumpas taraftarlarını kurtaracak mıdır? Hadi kurtardı diyelim TSK bunu nasıl içine sindirecektir? Kahramanların ve ailelerinin yüzüne nasıl bakılacaktır? TBB başkanı kanun değişikliği ile avunurken bu sorular üzerine kafa yormuş mudur? Malum çevreler bize Ergenekon hataydı Balyoz uydurmaydı mı diyyorlar? Yılların hesabı nasıl verilecek, intihar eden subaylar nasıl geri gelecek? Türk ordusunun teröristlerle aynı kategoriye sokulmasını, genelkurmay başkanlarının terör örgütü kurmaktan ceza almasını nasıl açıklayacaklardır? Sayın Engin Alan'ı 18 yıla mahkum edenler ve bundan 56 gün sonra tutuklu vekiller sorununu çözüp PKK'lıları salanlar kime ne halt anlatacaklardır? 2011 seçimlerinden beri tutuklu vekil sorununu çözelim dedik. Kimse ses çıkarmadı. Duyan ilgilenen bile olmadı. Başbakan bana mı sordunuz da milletvekili yaptınız diyerek uzlaşmadı. Ama son günlerde yeniden yargılanma sakızı herkesin ağzındadır. Kumpasçılar hesap vermeden, TSK üzerinden PKK ve İmralı canisine can simidi uzatılmasını tasvip etmeyiz ve sonuna kadar da buna direniriz. 

ENGİN ALAN SUÇSUZDUR

Sayın Engin Alan bölücülere karşı rehin tutuluyorsa bunun hesabını sorarız. İstanbul vekilimiz sayın Engin Alan baştan beri suçsuzdur. PKK'lıların serbest kalıp onun içerde kalması ise şerefsizce yazılan iğrenç bir senaryonun sonucudur. Her ne kadar prensipte yeniden yargılamaya olumlu baksak da, bu yolla İmralı canisinin affına kesinliikle müsamaha göstermeyeceğiz. 




Editör: TE Bilisim