Türk siyasi hayatında bizim jenerasyon büyük tecrübeler yaşadı. Siyasi olarak karşı kamplarda yer aldığımız vatandaşlarımızla kuvvetli tartışmalar içine girdik. Bugün vefatının 20. Yılını anacağımız Alpaslan TÜRKEŞ vatandaşlarımızın bir bölümü için yıllarca “öcü” gibi görüldü.

 

Türkeş “Türk” dedikçe, bazıları tüy dikti.

Türkeş “Türk Milliyetçiliği” dedikçe, bazıları “Atatürk Milliyetçiliği” ile bizi tartmaya çalıştı.

Türkeş “Türk-İslam Ülküsü” dedikçe, bazıları bizleri irtica sepetinin içine bile koymaya kalktı.

Türkeş “Milli Devlet” dedikçe, bazıları bizlere “Faşist” yaftalamasında bulundu.

Türkeş “Türk Birliği” dedikçe, bazıları bizleri Enver Paşa üzerinden ham hayalcilikle suçladı.

 

Öyle günler yaşadık ki; Türkiye’nin dışında o günkü rakamlarla 100.000.000 Türk yaşadığını söyledik, ama kimseye özellikle sol cenaha anlatamadık.

TÜRK MİLLETİ OLABİLMEK… TÜRK MİLLETİ OLABİLMEK…

 

Gel zaman git zaman o solcular “Türk” demeye, “Türk Milliyetçiliği”ni dillendirmeye, “İslam’ın Türk yorumu”ndan bahsetmeye, “Ulus devlet”ti savunmaya, emperyalizme karşın “Türk Birliği” fikrini işlemeye başladılar.

***

Zaman bize öyle bir oyun oynadı ki Başbuğ’um, dünkü muarızlarımız bizimle aynı çizgiye gelirken kurduğun partinin kaptan köşküne oturanlar Ahmet Türk denilen zevatın hamisi oldular, Barzani ile birlikte milli devletten dönüş yolunda “evet” için yol arkadaşlığı yapıyorlar. Senden sonra gençliği kuruttular, toylarımızı dağıttılar, bize silah sıkanlara karşı sokaklar karanlık dediler ama başka türlü bir hesap sorma işine de girmediler. Ülkücü düşmanlarına gösterdikleri sağduyuyu ve inceliği ülkücülerden esirgediler. Bizzat ülkücü ağabeylerinin üzerine çocukları saldılar, bin bir iftira attılar, ülkücülere hakaret etmeyi bile kendilerine yakıştırdılar.

 

Şimdi, kendimizi feda etmeyi öğrettiğin milli devletin istikbali için sol ile birlikte “hayır” diyoruz, ama senin koltuğunda oturanlar ülkücülere her türlü hakareti edenlerle, Türk’ün adını silmeye kalkanlarla, vatan haini bölücülerle pazarlık masası kuranlarla, Hizbullah ve Barzani ile birlikte milli devlete karşı “evet” diyorlar.

 

Sen vefat ettin, ama fikirleri vefat etmedi. Bir tarafta işgalciler işgallerini sürdüredursunlar, biz fikirlerinin takipçisi olmaya devam edeceğiz.

 

Allah’ın rahmeti üzerine olsun.


Editör: TE Bilisim