Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş.. Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş..
 Türkmendağı Türkiye’nin gerçekten de bölgedeki Çanakkale’si durumundadır.

Bu mücadelede Türkmenler desteklenmez ve bölgeden çıkarılmak durumunda bırakılırsa yüksek derecede tehlikeli bir sınır hattına ve çatışma dolu bir sürece girecektir Türkiye !
Yakın bir zaman içerisinde “Yayladağ- Sınır ve Türkmen Karargahı “ boyunca yaptığım gözlem ve görüşmelerde kaydettiğim izlenimler şunlardır ;
1.Türkiye Türkmendağı’nda yaşanan mücadeleleri Esad rejimine karşı bir koz olarak düşünmekte ve orada bulunan Türkmenlere maddi bir destek vermemesine rağmen girmiş olduğu diyaloglar neticesinde biz sizin arkanızdayız mesajını vermektedir.
2.Rusya Oğul Esad yönetimine destek vererek muhalifler ile girdiği mücadelede Türkiye’ye Türkmenler üzerinden Türkmendağı’nı bombalayıp ablukaya sokturarak mesajlar vermeye devam etmektedir.
3.Türkmendağ’da çarpışmakta olan ve Yayladağ bölgesinde sığınmacı halde bulunan Türkmen kardeşlerimizin yıllardır süregelen asimilasyon politikaları neticesinde özerk bir bölge yahut bağımsızlık gibi bir düşünceleri yok.
Türkiye’ye bağlanmak gibi ise hiç dertleri yok.
Uğraştıkları tarım ve hayvancılığın devamı ile yaşamlarını sürdürebilecekleri her toprak parçasını kabul edip silah bırakabilecek potansiyele sahiplerdir.
4.Türkmendağı’na yapılan yardımların elden ulaştırılmayan birçok kısmı dengesiz bir şekilde dağıtım yapılmakta ve çoğu yardım Yayladağ sınırındaki yüklemelerinde gene bölgede “Çadırkent” yerleşim yerinde olan Suriyeli Türkmen kardeşlerimiz tarafından çalınmaktadır.
Türkmendağında mücadele eden kardeşlerimiz ise Esas ihtiyacın maddiyat ve mühimmat yönünde olup başka herhangi bir yardıma ihtiyaç duymadıklarını sürekli ifade etmektedirler.
Ağır silah ve tanklara karşı hafif silahlar ve ele geçirdiği silahlar ile mücadele veren Türkmen Cephesi ele geçirdiği tankları bile kilitlenmesinden ötürü kullanamamaktalar.
Türkiye’de MİT tarafından Türkmenlere gönderirdiği iddiasını taşıyan tırların ve yakalanan silahların ise El-Nusra tarafına gittiği gerçeğini çoğu Türkmen komutanı doğruluyor.
El Nusra çoğu Türkmen cephesi ve Çeçen birliklerini kontrol eder güce sahip ve stratejilerin çoğunu belirler mahiyettedir.
5.Yayladağ’dan başlayıp Suriye’nin Lazkiye mevziine kadar olan coğrafyada sığınmacı ve mücahid olarak yaşayan Türkmen kardeşlerimizin mücadelerini zayıfatacak derecede gruplaşmaların ve bu gruplaşmaların getirdiği bölünmüşlüğün olduğu hissedilir derecede aşikar.
6.Yayladağ bölgesinden başlayıp Türkmenlerin yaşadığı Üst Sınır karakoluna kadar olan coğrafyada Türkmenlere yapmış olduğu yardım ve destekleri ile Olcay Klavuz ve şahsında Ülkü Ocakları bölge insanı tarafından takdir ve minnet ile karşılık buluyor.
Buna mukabil yardımların ve ziyaretlerin bir kısım Türkmen mücahid haricinde ; mücahidlerin çoğunluğu tarafından AKP ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığı düşünülüyor ve sempati giderek artıyor.
7.Sınırımız delik deşik bir duruma sokulmuş ve rejim ile Türkmenlerin arasındaki çatışmalar neticesinde sıfır noktasına kadar ulaşmış bu kaos atmosferi bizler için ciddi bir tehlike teşkil etmektedir.
8.Bölge insanı tarafından beklenen ; “ Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları, Türkçü Cephe, Milliyetçi ve Muhafazakar Tüm STK’lar ” ın birleşip ortak bir tepki göstererek “Türkmen Katliamı” noktasında amaç ve çalışma birliği sağlamaları ile Somut olarak varlık göstermeleridir.
Şahsi kanaatim odur ki ;
Mezhep kimliğini kullanarak İhvan kardeşliği üzerinden Suriye’ye girmek isteyen AKP hükümetinin planı boşa düşünce, bu sefer de soydaş kartı devreye sokuldu. 
Şimdi Türkmen kartı üzerinden olası bir Suriye müdahalesi ısıtılmaya çalışılıyor. 
Ancak bu oyunun da tutması mümkün değil. 
Çünkü artık Suriye’de savaş bir vekalet savaşı olmaktan çıktı, küresel aktörlerin bizzat kendilerinin de dahil olduğu IŞİD belasının öncelikli hedef seçildiği yeni bir evreye dönüştü. 
AKP’nin şark kurnazlığının bu yeni denklemde işi bir hayli zor.
Tanrı Türk’ü Korusun ve Yüceltsin !

Hakan Erçelebi



Editör: TE Bilisim