Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da! Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da!
 Biraz önce kapım çalındı. Merdivenden düşüp ayağımı burktuğum için, dört gündür tek ayaküstünde sekerek gidişim yüzünden zilin sık sık çalınmasından memnun değilim.

Neyse, bin bir zahmetle vardım kapıya. Karşımda temiz yüzlü bir genç. Ancak 18'inde. Bir şey uzattı bana. Bir broşür. Üzerindeki "Mesele Memleket Meselesi Söz Konusu Vatan" yazan satırların altında Evet ibaresini gördüm. Genç, elime verip gidecekti ki gayet munis sordum. "Evladım ne oldu? Memlekete ne oldu? Düşman mı geldi, vatan tehlikede mi yani? Öyleyse ne duruyorsun senin gibi nice gençler kanlarıyla suladı bu toprağı. Vatan broşürle kurtulmaz.

Dur ben de geleyim seninle. Ayağım sakat ama..." Genç, afalladı. Anlamadı. Anlamadığını anlayınca, oğlum baksana burada "Söz Konusu Vatan yazıyor" dedim. "Hay Allah teyze yok öyle bir şey düşman falan gelmedi. Seçim için bu" dedi. "Seçim mi var?" dedim. "Evet, 16 Nisanda; haberin yok mu?" dedi. "Oğlum o referandum değil miydi?" dedim. "Evet" dedi. "Öyle söyle; o zaman ne diye işgal edilmişiz gibi yazmışsınız. Zaten şimdi de nisandan sonra da Ak Parti hükumeti tarafından yönetiliyor olmayacak mıyız? Niye şimdiki hükumete düşman muamelesi yapıyorsunuz?" dedim. Sustu.

Ben de diğer sayfayı açtım." Değişecek sadece hükumet sistemi" yazıyordu. "Evladım siz şimdi Ak parti hükumetinden memnun değil misiniz yani?" dedim. Baktı. "Cumhurbaşkanı halk tarafından seçileceği için siyasette birliktelik artacak, kutuplaşma azalacak" yazısını işaret edip "Cumhurbaşkanını zaten biz seçtik. Hükümetle de gayet iyi çalışıyor. Birini indiriyor diğerini bindiriyor. Kimse de bir şey demiyor. Derdiniz ne?" dedim. Yutkundu.

Gidecekti ki kolunu tuttum. O sırada ayağım acıdı. Aldırmadım, sordum. Elimdeki kağıtta "Yeni sistemde meclis devre dışı bırakılmıyor, aksine güçlendiriliyor." yazıyordu. "Yaaa! Nasıl? Anlatır mısın?" dedim. "Bilmem ben, oku dedi" . "Başka bir açıklama yok ki okuyayım. Bu yaşlı teyzeni bilgilendir lütfen" dedim. Şaşırdı.

"Yeni sistemde hükümeti de halk seçecek yazıyor zaten kim seçiyordu ki" dedim. Kekeledi. Konuşacak sandım, sustu." Bir de şunu anlamadım. Halka hesap veren bir cumhurbaşkanı olacak diyor ya, nasıl? " Bocaladı. "Teyze sen evet verme o zaman" dedi. "Hem beni yerimden kaldırıp kapı açtırıyorsun hem elime Evet yazısını tutuşturuyorsun hem de sen Evet verme diyorsun. Ben Evet vermek istiyorsam ne olacak? Anlamadan dinlemeden veremem ki. Bana anlatsana" dedim. "O zaman sen ilçeye git sor" dedi. "Yani sen beni ikna etmek için kapıma geliyor ama konuyu bilmiyorsun öyle mi? Genç sen elinde taşıdığın Evet’in anlamını bilmezken, neye evet dediğini bilmezken benim vekilim olma hayaline kapılarak bilmediğin ve anlamadığın bir konuda nasıl mesai harcarsın?

Benim yaşlı aklım kadar sorgulayamıyorsan nasıl benim vekilim olacaksın" ? Söyleyeceklerim bitmemişti ama en son onun hızla inişini görünce içeri girdim.

(Alıntı Emine Özgenç)


Editör: TE Bilisim