Tarsus'taki kazı ile ilgili ölen polisin ifadeleri, sanki olayı basit bir define kaçakçılığı sonunda ölümlü polisiye olay olarak algılanmasına yol açabilir.

Ancak bir yıldır kuş uçurtulmayan ve her zamankinden fazla olağanüstü tedbirlerin alındığı gizemli kazı ile CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın ifadeleri birlikte düşünüldüğünde, ifadelerin bu şekliyle sızdırılması soru işareti bırakıyor.

İfadelerin satır aralarında "kaybolan CD" gibi önemli detaylar bulunsa da sanki eşin hezeyanıymış havasına büründürme gayretleri mi var?

İşte eşin ifadeleriyle ilgili haber:

Mithat Erdal 22 yıllık polis memuruydu. Bir görev için definecilerin arasına sızmıştı. Be nedenle tedirgindi. Yaşadıklarını eşine, “Bir süredir definecilerin içine muhbir olarak sızdım. Önemli bir kral mezarını kazıyorlar. İlçe Emniyet Müdürü görevlendirdi. Kaçakçılık Şube adına sızdım. Olup biteni rapor ediyorum. Lahtin içinde altından 32 şamdan, kadeh, sikke gibi çok değerli hazine var. Dün akşam lahit kapağı açılmadan Kaçakçılık Şube benim ihbarımla baskın yaptı. 7 kişi tutuklandı. Ancak bugün baktım ki tutanakta hazineden söz edilmiyor, lahtin içi boş yazıyor. İtiraz ettim. Emniyet Müdürü’ne anlatmaya gittim, beni susturdu. Meğer hepsi şebekenin içindeymiş.’’ diye anlatmıştı.

Hürriyet gazetesinden Ömer Erbil'in haberine göre, Polis memuru, eşine olan biteni Ankara’ya şikâyet edeceğini söyledi. Bu süreçte Mithat Erdal’ın beylik silahına 15 günlüğüne el konuldu. Erdal, çocuklarını camlardan uzak tutuyor, sürekli takip edildiğinden söz ediyordu. Defineci şebekesinin de hedef tahtasına oturmuş, tehdit ediliyordu. Beylik silahının kendisine iade edilmesinden bir gün sonra izbe bir yerde kendi silahıyla ensesinden vuruldu. Arkadaşıyla şakalaşırken vurulduğu yönünde kayıt düşüldü. Ne definecilerden söz edildi ne de cinayetten. Silahı ateşleyen Hüseyin Yasak 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak bunun bir defineci cinayeti olduğu gizlendi.

Eve CD baskını

BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...

Sibel Erdal’ın iddiasına göre bunun sebebi Tarsus Emniyet Müdürü eşine yazılı değil sözlü olarak görev vermişti ve bu durum yasal değildi. Bir başka iddia ise defineci şebekesiyle ortak iş yapıp hazineyi paylaşmışlardı. Ancak Polis Memuru Mithat Erdal’ın söz ettiği hazine sırra kadem bastı. İki çocukla ortadan kalan Sibel Erdal hak mücadelesine başladı. “Eşimi defineciler öldürdü” diye haykırmaya başlayınca tüm kapılar birer birer yüzüne kapandı. Eşinin ölümünden 3 gün sonra kendisi baba evi Hatay’da eşinin yasını tutarken Tarsus’taki evlerini polisler hukuksuz şekilde basıp didik didik aradı. Öldürülmeden önce “Benim teminatım işte bu diye’’ eşi Sibel’e gösterdiği CD o baskında evden kayboldu. Bir daha da hiç ortaya çıkmadı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Tarsus Emniyeti’ndeki ekibin FETÖ’cü oldukları ortaya çıkınca Sibel Erdal yeniden soruşturma açılması için Cumhurbaşkanına mektup yazdı. Kendisinin 2012’de ilk FETÖ mağdurlarından olduğunu söyledi. Ardından soruşturma başlatıldı. Sibel Erdal’ın yeniden ifadesi alındı. Yeşilmahalle’deki define kazısından sonra Mithat Erdal öldürülmeseydi 82 Evler Mahallesi’nde definecilerle birlikte tuttukları evin bahçesinde kazıya devam edeceklerdi. İşte bu bilgi üzerine de Tarsus’taki gizemli kazı o evin bahçesinde başladı.

Editör: TE Bilisim