Diyarbakır’da Emniyet bünyesindeki teknik bürolarının amir ve memurları tasfiye edildi. Söz konusu bürolarda, ‘uyuşturucu ve terör örgütü faaliyetleri’ başta olmak üzere yabancı ülkelerin bölgeye gönderdiği ajanlara yönelik teknik takip faaliyetleri yürütülüyordu. Buralarda görev yapan emniyetçilerin tasfiye edilmesiyle bu tür operasyonlar da durdurulmuş oldu.
Şimdiye kadar başta KCK, faili meçhul cinayetler ve JİTEM başta olmak üzere pek çok önemli operasyona imza atan ve en az 10 yıllık mesleki deneyimi olan polisler, karakollara adli kolluk memuru olarak gönderildi. Öte yandan personeli başka birimlere sürülen teknik bürolara savcılık talimatı olmadan giriş yapıldığı ileri sürülüyor. Buralardaki bilgisayarla suç içeren bazı bilgilerin yerleştirileceği ve bunların Hizmet Hareketi’ne yönelik suç oluşturmak için deliller olarak kullanılabileceği iddia ediliyor.
17 Aralık rüşvet operasyonunun ardından Emniyet teşkilatında başlatılan tasfiye furyasına İstanbul ve Ankara’dan sonra en çok Diyarbakır maruz kaldı. Kentte önceki gün 489 başkomiser ve polis memuru daha görevinden alındı. Şu ana kadar tasfiye edilen branş polisinin sayısı 1.500’ü geçti. Görevden alınan polislerin büyük çoğunluğu Emniyet’in Güneydoğu’daki en önemli birimi olan Diyarbakır TEM, İstihbarat ve Özel Harekat şubelerinden olması dikkat çekiyor. Tasfiyeler kapsamında aralarında bölgenin en önemli terör ve istihbarat uzmanı polislerin de bulunduğu memurların bir kısmı merkez, bir kısmı ise dış ilçelere gönderildi.
LOJMANLARI BOŞALTMALARI İSTENDİ
İddialara göre, Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü şube müdürlerini çağırıp isim isim personeli okuyup ‘Bunları ya siz gönderin ya ben göndereceğim.’ demesi üzerine şube müdürleri sessiz kaldı. Bunun üzerine Böğürcü, tasfiyeleri kendisi yaptı. Böylece, yıllarını terör ve istihbarata veren polisler, resmi üniforma giydirilerek sokakta görevlendirildi. TEM ve İstihbarat uzmanı 22 polis ile A. Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu’na gönderilen polis memurlarına ayrıca oturma hakkı olmasına rağmen lojmanlarını boşaltmaları istendi. Bazı polisler, terör örgütlerinin hedefinde olduklarını belirtmelerine rağmen itirazları dikkate alınmadı.
Diyarbakır’da görevden alınan polisler, ‘iptal’ talebiyle açtıkları davaları kazanmıştı. Ancak polisler, Emniyet Müdürü Halis Böğürcü tarafından ikinci kez görevden alınınca ‘yıldırma, işyerinde psikolojik şiddet ve baskı’ iddiasıyla Diyarbakır Emniyet Müdürü Böğürcü hakkında ‘mobing’ davası açmıştı. Emniyet müdürünün, dava açan personelin yerini ikinci ve üçüncü kez değiştirerek açıktan mobing yapmaya çalıştığı öne sürüldü. Mobing uygulaması polislerin eşlerine kadar uzandı. Özellikle müdür eşlerine, şubelerde düzenlenen çay toplantılarında eşleri ima edilerek ‘Cezalandıracağız, sürgün edeceğiz’ türü ifadeler kullanıldığı iddia ediliyor.
‘BİLGİSAYARLARA SUÇ DELİLİ YERLEŞTİRİLECEK’ İDDİASI
Bu arada, bölgedeki tüm dinleme ve takiplerin yapıldığı büroların boşaltılması, kuşkuları da beraberinde getirdi. İddialara göre, savcılık talimatı olmadan bu odalara girilemiyor. Ancak tasfiyelerden sonra savcılık talimatı olmadan buralara giriş yapılıp bilgisayarla suç içeren çeşitli bilgilerin yerleştirileceği ve önceden işlenmiş gibi gösterilebileceği belirtiliyor. İstanbul’da da bu şekilde teknik büroya girilip yerleştirme yapılmıştı. Bu durum basına da yansımıştı. Hizmet Hareketi’ne yönelik şu ana kadar ciddi bir delil bulunamayınca, teknik bürolardaki bilgisayarlara suç delilleri koymak için bir ekip oluşturulduğu öne sürülüyor. Özel ekibin bu amaçla önümüzdeki günlerde Diyarbakır’a ve ilçelerine geleceği ve buralardaki teknik bürolara benzer suç delilleri yerleştireceği ve bunların Hizmet Hareketi’ne yönelik yapılacak operasyona dayanak oluşturacağı ileri sürülüyor.
Zaman
Editör: TE Bilisim
