Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk
 Şehit Org.Eşref BİTLİS

17 Şubat 1993 günü bir sabotaj sonucu düşen uçakta şehit olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref BİTLİS İstihbarat raporlarına göre kazadan kurtulsaydı gideceği Diyarbakır da kesin başka bir operasyon ile öldürülecekti. Kazanın oluşumu tamamen imkânsız %1 bile ihtimal verilmeyen olasılıklardan.


Kazanın oluşumu şöyle anlatılıyor. İddialara bakarsak 2 motorunda performans kaybından, motorların yanma odalarındaki patlamalar ile kanatlarda oluşan kopmalar sonrasında kumanda sisteminin kilitlenmesi ve %60 pilot hatası % 40 buzlanma olarak kaza bilirkişi raporları hazırlanıyor. Uçak aşırı buzlanma sonucu çakıldığı aktarılıyor ancak uçaklarda buzlanma önleyici sistem mevcut ve kalkıştan önce yer ekibi tarafından uçağın buzlanmaya karşı alkollendiği de açıklandı. Uçak ta performans kaybı varsa 3 dakika yükseldikten sonra yüksek performans ile seyir etmiş buraya kadar her şey normal uçuş ekibi çok iyi eğitim almış pilot hatası da kesinlikle olamaz. Tüm dünyada bu tür uçak kazalarını ülkenin sivil havacılık kurumları kaza sonrası bilirkişi raporları hazırlar bizdeki gibi üniversite de öğretim görevlileri değil. Kaza sonrası bilirkişi raporunu hazırlayan Prof. Ahmet Nuri Yüksel zaten tüm bildiklerini kazanın gerçek oluşumun söyleyemez. Bu kazada da yaygın bir yöntem olan petrol jölesi (gres yağı) kullanıldı.Gres yağını bir poşet içerisine koyup güzelce ezdikten sonra bir zarf içerisine yerleştirip belge veya doküman süsü verilip istenilen yere ulaştırılabilir.Petrol jölesi uçuştan bir gece önce yakıt deposuna boşaltılmalı ki homojenlik sağlansın uçuştan bir gece önce nöbetçi asker uçak etrafında birilerini gördüğünü açıklamıştı.Uçak motorları çalıştıktan sonra petrol jölesi motorlarda patlamalar oluşturur,yakıt borularına sıvanır ve motorları durdurur.Bunun başka bir şeklide aynı petrol jölesini uçağın hidrolik tankına boşaltılırsa hidrolik sistemi yavaşlatır ve kontrol kumandaları kilitlenir.Eşref Bitlis’in bu kazadan kurtulma şansı yoktu. Kurtulsaydı Diyarbakır’da kesinlikle bir ikinci ekip suikastı tamamlayacaktı.   


Aradan 22 yıl geçti olay hala aydınlatılamadı  ve zaman aşımı süresi dolması ile de bu günden sonra rafa kalkacak.


Org.Eşref BİTLİS Kimdir.


1933 yılında Malatya'da dünyaya geldi. 1952 yılında Kara Harp Okulu'ndan Teğmen rütbesi ile mezun oldu. 1966 yılında Kara Harp Akademisini tamamladı. Almanya'da dil eğitimini tamamladıktan sonra 1969 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden mezun oldu. 1973'de Alman Harp Akademisi'ni tamamladı. Bir yıl Kara Harp Akademisi'nde başöğretmen olarak görev yaptı.
1974 – 1975 yıllarında Kıbrıs Barış Kuvvetleri alay komutanı.

1978'de Tuğgeneral oldu ve Bolu Komando Tugay Komutanlığına getirildi. 1982'de Tümgeneral ve Kıbrıs 28. Tümen Komutanı oldu. 1986'da Korgeneral rütbesi aldı. 1988'de Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı oldu.

1990'da Orgeneral rütbesi aldı ve Jandarma Genel Komutanlığı'na atandı..

Eşref BİTLİS 17 Şubat 1993'de henüz çözümlenmemiş (Sabotaj sonucu katledildi) bir şekilde uçağının düşmesi sonucu Şehit oldu. Delillere göre Eşref BİTLİS’in uçağı sabotaj sonucu düşürülmüştür.           

Başlangıçta,”Buzlanma sonucu kaza” denilmişti. Zamanın Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş tarafından.   


Başarılı bir çalışma dönemi:         


Org. Eşref BİTLİS Güneydoğuda çalışmalar yapmakta olan Çekiç Güç faaliyetlerinden son derece rahatsızdı. BİTLİS, bölgede konuşlanmış durumda bulunan Çekiç Güç Kuvvetlerinin Türkiye'den ayrılması gerektiğini açıklıyor ve ABD'nin Kuzey Irak'da oluşturmaya çalıştığı Kürt Devleti'nin Türkiye'nin zararına olduğunu söylüyordu.  Bu konuda birden fazla rapor hazırlayıp dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan GÜREŞ’e verdiği belirtiliyor.(Ne hikmetse bu raporlar anında ABD’lilerin eline geçiyordu. Herhalde “karşılıklı istihbarat alış verişi” daha o zamanlarda vardı.) Ancak ABD’li yetkililer onu Çekiç Güç hakkında bilgi topladığı için Turgut ÖZAL’a şikâyet etmişti


Almanya’nın Norkali kentindeki eğitim üssünde iki yıl boyunca Komando Tugay Komutanlığı yapan ve özel savaş uzmanı olan Eşref BİTLİS, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde çalışan bütün Amerikalı istihbaratçıları ve Amerikalı subayları görevden uzaklaştırmış, Amerikalı sivil toplum örgütleri ile Kuzey Irak’a giriş çıkışı engelleyen Amerikan Ordusunu Türkiye sınırından geriye çekilmeye zorlamıştır. Doğan GÜREŞ’in şikâyeti üzerine Orgeneral Eşref BİTLİS raporlarını doğrudan Cumhurbaşkanına ulaştırmaya başlamıştır. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’da bu raporları George Bush’a iletmiş ve Eşref BİTLİS’in Çekiç Güce karşı olduğunu ifade ederek tasfiyesi için gerekenin yapılmasını istemiştir. İşte bu tasfiye işlemine “VEZİR KAYDIRMASI” veya “VEZİR DÜŞÜRMESİ” denir.


Türkiye Cumhuriyeti’nin şehit Jandarma Genel Komutanımız. Büyük Ortadoğu Projesi’nin önünde önemli bir engeldi.


Org. BİTLİS göreve geldikten sonra yapılan operasyonlarla terör örgütüne ağır darbeler vurulmuştur. Bunların başında “Kazıma Operasyonu” gelir Kuzey Irak’ta 1992 yılında gerçekleştirilen ve “Kazıma Operasyonu” adı verilen harekâtı Eşref BİTLİS komutasında Necati ÖZGEN, yönetmiş iki aylık sürede 1,500’ü Zeli kampında olmak üzere toplam 4,500 PKK’lı terörist öldürülmüştür.


1994 yılında Doğan Güreş emekliye ayrılınca geleceğin Genel Kurmay Başkanı Eşref BİTLİS. Amerikan dayatmalarına kahramanca direnen, Amerikanın kirli ve gizli planlarını tespit edip ortaya çıkarıyor. Amerikanın bölge ülkelerinden Türkiye’den Irak, İran ve Suriye’den gizli bir takım tatbikatları var. Bu gizli tatbikatta CIA Peşmergeleri diye de adlandırılan 5 bin tane amerikanın özel yetiştirilmiş adamı var. Aslında bu 5 bin kişi askeri bir kuvvet.  Hiçbir güç 5 bin tane özel yetiştirilmiş güce Kuzey Irakta kimse karşı koyamaz. Bunlar Amerikan Kürt devletinin çekirdek gücünü oluşturmuş. Bunu Eşref BİTLİS Tespit ediyor. Aynı zamanda Çekiç Güç’ün gıda yardımı, insani yardım adı altında Kuzey Irak’a nasıl bir takım silahlar götürdüğünü. Çekiç Güç’ün oraya tamamen bir Kürt devleti kurulması amacıyla Kuzey Irak’a yerleştiğini Irak’ın bölünmesinin gerçekleştirilmesi neticesinde Kurulacak Amerikan Kürt devletinin aynı İsrail gibi bütün bölge ülkelerine karşı kullanılacağını da Eşref BİTLİS tespit ediyor. Bu tespitlerini Genel Kurmay Başkanlığına raporlar halinde veriyor.


Eşref BİTLİS, Kürt meselesinin çözümünde Irak-İran ve Suriye ile birlikte davranmak politikasını benimsemişti ve Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyordu. İşte bu, ABD’nin politikasının tam tersi idi. BİTLİS, bölgedeki Kürt grupların liderleriyle görüşerek, onları ABD’nin güdümünden çıkarmaya çalışıyordu. Eğer, uçağı düşürülmeseydi, Diyarbakır’a geçecek ve bu konuyla ilgili çeşitli görüşmeler yapacaktı.


BİTLİS’in, ABD-PKK bağlantısını yüksek sesle söylemesi Genelkurmay ve hükümetle ilişkisini gerginleştirmişti.


Eşref BİTLİS, Körfez Savaşı sırasında ÖZAL’a direnen paşaların başında geliyordu. Irak’a ikinci bir cephe açılması yolundaki baskılara karşı koydu. BİTLİS, ABD’nin Ortadoğu’ya asker çıkarmayı hedeflediği bir gizli planı saptayıp Genelkurmay’a bildirdi. O dönemde Kara Kuvvetleri Komutanı olan Doğan GÜREŞ ise bu raporların fiili bir öneminin bulunmadığını ileri sürüyordu.

Eşref BİTLİS ile Doğan GÜREŞ arasındaki çatışma o günlerde başladı.


BİTLİS ile Güreş’in arasındaki tartışmalar basına yansıyınca, BİTLİS Cumhurbaşkanı ÖZAL’a 22 Mart 1992 tarihinde bir mektup yazmıştı. Mektupta Çekiç Güç’ün PKK ile birlikte hareket ettiği ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın bölgede “yanlış tasarruflarda” bulunduğunu belirtiyordu.


Kamuoyunda “Eşref BİTLİS Planı” olarak bilinen, Kürt sorununa bölge ülkeleriyle çözüm politikası 1996’da önemli bir başarı kazandı. Türk Genelkurmayı’nın desteklediği Saddam HÜSEYİN-Mesut BARZANİ anlaşmasıyla 8000 CIA Peşmergesi, bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.


Eşref BİTLİS, yeni Genelkurmay Başkanlığı için en güçlü adaydı. ABD’nin Ortadoğu politikasına çomak sokan bir Türk Genelkurmay Başkanı, herhalde Amerikalıların en büyük kâbuslarından biridir. Bu yüzden Eşref BİTLİS’i ortadan kaldırmak için düğmeye basılmıştır.

(Alıntı)


Editör: TE Bilisim