Türkiye'de ve dünyada göç, göçmen ve sığınmacılar konusunda gündemde öne çıkan başlıklar...

 

Orban'dan Seçim Yorumu: Macarlar Göç Meselesini En Önemli Konu Olarak Belirledi

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, ülkesinde hafta sonu düzenlenen genel seçimlerde Macarların kullandıkları oylarla, göç meselesini ve ülkenin egemenliğini en önemli konu olarak belirlediğini söyledi. Başbakan Orban, Meclis binasında düzenlendiği basın toplantısında, ülkede 8 Nisan'da yapılan genel seçime ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Pazar günü düzenlenen genel seçimlerde Macar halkının kullandığı oylarla ülkenin egemenliğini ve göç meselesini önemsediğini ortaya koyduğunu kaydeden Orban, "Avrupa ulusu olan Macaristan güçlü üyelerden oluşan güçlü bir Avrupa istiyor" diye konuştu.

Avrupa Birleşik Devletleri Değil, Ulusların Avrupa’sı

Seçim sonuçlarına göre hükümeti oluşturan Fidesz-KDNP koalisyonunun son 30 yılın en önemli seçim başarılarından birisini elde ettiğine işaret eden Orban, "Macar hükümeti, Avrupa Birleşik Devletleri fikrini değil, ulusların Avrupa’sı fikrini desteklemeli" dedi.

Yasa Dışı Göçe Engel Planı: ‘Soros’u Durdur’

Macaristan hükümetinin, yasa dışı göçü engellemek için hazırladığı ve 14 Şubat'ta meclise sunduğu 'Soros'u Durdur' isimli kanun tasarısını yorumlayan Orban, seçim sonuçlarına göre Macarların söz konusu tasarıyı desteklediğini söyledi. Orban, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Macaristan'da yapılan genel seçimlerin 'yabancı düşmanı söylemler ve korku havası içinde geçtiği' şeklindeki açıklamasının ise siyasi yorum olduğunu iddia etti.

Macar asıllı Amerikalı iş adamı George Soros'un finanse ettiği ve Budapeşte'de faaliyet gösteren Orta Avrupa'nın en prestijli üniversitelerden CEU'nun geleceğine yönelik bir soruya da Orban, hükümetin henüz konuyu görüşmediğini ifade etti.

Macar Dışişleri’nden AGİT’e Tepki

Öte yandan, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, ülkesinde hafta sonu düzenlenen genel seçimlere ilişkin açıklamaları nedeniyle AGİT'e tepki gösterdi. Bakan Szijjarto, TV2 kanalına yaptığı açıklamada, AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Direktörü (ODIHR) Douglas Wake'nin, "Seçmenler birçok aday arasından tercihte bulunabilmesine rağmen, korku havası, yabancı düşmanı söylemler, medyanın tek taraflılığı ve şeffaf olmayan kampanya finansmanı gerçek anlamda siyasi tartışma fırsatını sınırlandırdı" açıklamasını eleştirdi.

AGİT’in Seçim Kampanyasını Siyasi Açıdan Değerlendirmeye Hakkı Yok

Macaristan hakkındaki kararların ne Birleşmiş Milletleri (BM) ne de AGİT tarafından alınmadığını, bilakis Macarlar tarafından verildiğini kaydeden Szijjarto, "AGİT'in seçim kampanyasını siyasi açıdan değerlendirmeye hiçbir şekilde hakkı ve ehliyeti yok." diye konuştu. AGİT'in hükümete yakın medyanın ağırlığından söz ettiğini ama seçim günü internetteki siyasi haberlerin yüzde 90'ının Viktor Orban hükümetinin yenildiği şeklinde yayımlandığını ifade eden Szijjarto, AGİT'in daha iyi tercüman bulması gerektiğini söyledi.

(Sputnik Türkiye, 11 Nisan 2018)

 

Avrupa Konseyinden İtalya'daki Göçmen Merkezlerine İlişkin Rapor

Avrupa Konseyinin denetim organlarından Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT), İtalya'da göçmenlerin tutulduğu bazı merkezlerde ayrımcı uygulamalar gözlendiğini bildirdi. Komite, Afrika'dan İtalya'ya gelen göçmenlerin tutulduğu merkezlerdeki duruma ilişkin raporunu yayımladı. Raporda, göçmenlerin kayıt altına alınmayı beklediği kabul merkezlerinde "doluluk oranının resmi sınırın çok üstünde" olduğuna dikkat çekildi. Merkezlerdeki ekipmanların yetersiz kaldığı ve artırılması gerektiği belirtilen raporda, göçmenlerin kabul merkezlerinde mümkün olduğu kadar kısa süre kalması gerektiği vurgulandı. Raporda, bazı milletlerden göçmenlerin, kabul merkezlerinden ayrılmasına izin verilmediği ifade edildi. Göçmenlere, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma noktasında yargı denetimi, hak ve prosedürlere ilişkin bilgi ve avukat sağlanması istenen raporda, sınır dışı edilme riskinin azaltılması gerektiğin altı çizildi. Raporda, "Refakatsiz çocukların, ilgili barınakların kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle zaman zaman kabul merkezlerinde haftalarca kaldığı gözlemlenmiştir. Bu hususta İtalyan yetkilileri, kabul merkezine varıştan sonra transferin mümkün olan en hızlı şekilde sağlanması için teşvik edilmektedir." ifadeleri kullanıldı. Bazı geri gönderme merkezlerinin fiziki durumunun çok kötü olduğu ve iyileştirilmesi gerektiği kaydedilen raporda, bazı geri gönderme merkezlerinde "katı ve hapishaneye benzer ortamdan" şikayet edildiğine dikkat çekildi. Raporda, "Caltanisetta ve Torino geri gönderme merkezlerinde tutuklulara yönelik ayrımcı uygulamalar tespit edildi. Bu doğrultuda komite, düzenlemelerin net kurallar çerçevesinde yapılması gerektiğinin altını çizmektedir. Bununla beraber Ponte Galeria'daki merkezde atmosfer daha iyi olsa da orada da aşırı katı güvenlik kurallarının gözden geçirilmesi gerekmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

(Haberler.com, 10 Nisan 2018)

 

Çad, ABD'nin Seyahat Yasağı Listesinden Çıkarıldı

ABD, Orta Afrika ülkesi Çad'dan gelen göçmenler ve ziyaretçilere uyguladığı 6 aylık seyahat yasağını sonlandırdı. Çad'ın gerekli güvenlik standartlarını karşıladığı açıklandı. ABD, Çad'ın ziyaretçilerin güvenlik incelemesi konusundaki koşulları karşıladığına karar vererek bu ülkeden göçmen ve ziyaretçilere uyguladığı 6 aylık seyahat yasağını kaldırdı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Başkan (Donald) Trump bugün Çad'ın, ABD'nin önemli ulusal güvenlik şartları temelini karşılamak için güvenlik standartlarını yükselttiğini duyurdu. Bu nedenle Çad vatandaşları yeniden ABD'ye seyahat için vize alabilecek" dendi. Çad'a yönelik seyahat kısıtlamaları resmi olarak 13 Nisan'da sonlandırılacak. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da "Çadlı yetkililerin uygulamalarını iyileştirmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, seyahat kısıtlaması listesindeki diğer ülkeler için de açık bir çıkış yolu teşkil ediyor. Bu iyileştirmeler Çad halkının ve ABD'nin güvenliğimi geliştirecek" dendi

'İki Ülke Arasındaki Stratejik Ortaklığı Güçlendirmeyi Umuyoruz'

Çad Dışişleri Bakanı Şerif Mahamat Zene de kararı memnuniyetle karşıladı. Bakan Twitter'dan yaptığı açıklamada "Çad, ABD'ye vatandaşlarının girmesi yasaklanmış olan ülkeler listesinden çıkarılmaktan memnun. Ayrıca iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı ve işbirliğini daha da güçlendirmeyi umuyoruz" dedi. ABD'nin 'terörle mücadelede kritik ortak' olarak andığı Çad'ı geçen sene beklenmedik şekilde seyahat yasağı uygulanan ve çoğunluğu Müslüman olan diğer 5 ülkenin yer aldığı listeye alması şaşkınlıkla karşılanmıştı.

ABD'li yetkililer özel pasaport kağıdı stoğu tükenen Çad'ın verilen süre içinde pasaport örneği gönderemediğini, bunun yerine aynı türdeki pasaportun eski bir versiyonunu göndermesi nedeniyle bu ülkenin listeye dahil edildiğini açıklamıştı. ABD İç Güvenlik Bakanlığı sözcüsü David Lapan ise  "Çad'a uygulanan kısıtlamalar pasaport örneği konusundan fazlasıyla ilgili. Çad terörizm ve kamu güvenliğiyle ilgili yeterince bilgi sağlamıyor" demişti. Trump'ın seyahat yasağı listesinde  İran, Suriye, Somali, Yemen ve Kuzey Kore bulunuyor. Ayrıca seyahat yasağı sınırlı olarak Venezüella'dan belirli kurumların yetkililerine de uygulanıyor. Yüsek Mahkeme'nin ilerleyen aylarda Trump'ın seyahat yasağının hukuki olup olmadığı konusunda kararını vermesi bekleniyor. Mahkeme geçen aralık ayında seyahat yasağının gözden geçirilmiş son halinin uygulanabileceğini ancak bu sırada temyiz başvurularının da kabul edileceğini açıklamıştı.

(Sputnik Türkiye, 11 Nisan 2018)

 

Yüzlerce Çadlı Mülteci 10 Yıl Sonra Ülkelerine Döndü

Çadlı göçmenler, 10 yıl sonra Sudan’ın Darfur şehrinde misafir edildi. Yüzlercesi ülkelerine döndü. Son mültecinin de ayrılmasının ardından ‘Mukjar’ olarak bilinen kampın kapanması bekleniyor. Uluslararası Mülteci Ajansı’na göre Sudan Mülteci Temsilciliği, Mujkar Kampı’nda kalan 500 binden fazla Çadlı mülteciye Çad’ın doğusundaki merkeze dönmelerini sağlamak için gereken kolaylığı sağladı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Çad hükümetinin söz konusu mültecilerin topluma kazandırılması için ek yardımlarda bulunması bekleniyor. Bir BM raporu, 12 yıl önce Çad’dan kaçan göçmenlerden biri olan 44 yaşındaki İsa Ebker’in “Mukjar Kampı’nda yaşadığı dönem boyunca günün birinde ülkeme döneceğime dair umudumu hiç kaybetmedim. Ailemle birlikte ülkeme dönebildiğim için kendimi şanslı hissediyorum” sözlerine yer verdi. Ebker’in eşi Ayşe Abdullah, mültecileri Kamp’tan ülkelerine götürecek olan otobüse bindikleri sırada gözyaşlarını silerek titreyen sesiyle duygularını şu cümlelerle ifade etti:

“Çok ama çok mutluyum. Üçü Sudan’da doğan altı çocuğum, Çad’daki asıl köyleri ve akrabalarını görebilecekler. Ülkeme dönmekten başka bir şey istemiyordum. Hayallerimin hepsinin gerçekleştiğini hissediyorum.” Mukjar Kampı, hükümet ile muhalefet arasındaki çatışmaların tırmanmasını takiben, mültecilerin Çad’dan bölgeye kaçışının ardından 2006 yılında kuruldu. Ülkelerindeki durumun düzelmesiyle dönüş taleplerine yanıt verildi. Çad, Sudan ve UNCHR, 2017’nin mayıs ayında Darfur’daki Çadlı mültecilerin dönüşlerinin gönüllü ve yasal olarak gerçekleştirilmesi için üçlü bir anlaşma imzaladı.

Sudan-Kenya İlişkileri

Kenya Devlet Başkanı Yardımcısı William Ruto, 3 gün sürecek resmi ziyareti kapsamında Sudan’a ulaştı. Ruto’nun söz konusu ziyaret süresince aralarında Sudan Başbakanı Bekri Hasan Salih’in de bulunduğu bir dizi üst düzey yetkiliyle görüşmesi bekleniyor. Sudan’ın dışişlerinden sorumlu devlet Bakanı Muhammed Abdullah İdris, Hartum Havaalanı’nda dün yaptığı açıklamalarda Kenya Devlet Başkanı Yardımcısı’nın üç resmi görüşme gerçekleştireceğini ve Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ile de bir araya geleceğini bildirdi. İdris söz konusu ziyaretin önemini vurguladı. Bakan İdris yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“İki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güvenilir bir hal almasını ve işbirliği fırsatlarının genişlemesini bekliyoruz. Sudan – Kenya arasında enerji ve maden alanlarında ekonomik ilişkilerin ve ticari alışverişin gelişmesini umuyoruz.”

(Şarku'l Avsat Türkçe, 11 Nisan 2018)

 

Europol'den Yasa Dışı Göçe Karşı Operasyon

Avrupa Birliği Polis Teşkilatı (Europol), Balkan rotası üzerinden Avrupa'ya yasa dışı göçü koordine eden bir organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda 10 kişinin tutuklandığını duyurdu. Europol'den yapılan açıklamada, 9 Nisan tarihinde yapılan operasyonda Avusturya ve Romanya'da toplam 10 kişinin yakalandığı belirtildi. Verilen bilgilerde, suç örgütünün, Afganistan, Irak, Pakistan ve Suriye uyruklu göçmenleri 7 bin avro karşılığında araba, dolmuş veya kamyonlarla Balkan ülkelerinden Avrupa'ya taşıdıkları kaydedildi. Operasyon kapsamında 24 eve yapılan baskınlarda nakit para, sahte evrak ve cep telefonlarının ele geçirildiği aktarıldı. Organize suç örgütünün yaklaşık iki yıldır aktif olduğu ve şimdiye kadar 180 kadar göçmeni yasa dışı yollardan Avrupa'ya getirdiğinin tahmin edildiği ifade edildi.

(Haberler.com, 10 Nisan 2018)

 

BM Yüksek Komiserliği: Afrin’den Ayrılan 137 Binden Fazla Suriyeli Yardıma Muhtaç

Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Andrey Maheçiç, askeri çatışmalar nedeniyle Afrin’den ayrılan 137 bini aşkın Suriyelinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu söyledi. Cenevre'de basın toplantısında konuşan Maheçiç, "Afrin'den ayrılan 137 bini aşkın Suriyeliler insani yardıma ihtiyaç duyuyor, BM Yüksek Komiserliği olarak bundan endişe duyuyoruz. Bu kişilerin çoğu Tel Rifat kentinde, Nubel, Ez Zahra ve diğer köylerde. Eğreti materyallerden yapılan sığınaklarda, inşaat halindeki, yıkılmış binalarda, camilerde, mühimmat depolarında ve sokakta kalıyorlar" ifadelerini kullandı. Maheçiç, Afrin'den ayrılan yaklaşık 3 bin 500 kişinin Halep'in kuzeyindeki Fafin kentindeki çadır kampta olduklarını ve kentten ayrılan bazı kişilerin de geri döndüğünü ifade etti.

(Sputnik Türkiye, 10 Nisan 2018)

 

Irak'ın Havice İlçesine Geri Dönüşler Devam Ediyor

Irak'ta yaklaşık 6 ay önce terör örgütü DEAŞ'tan kurtarılan Kerkük'e bağlı Havice ilçesine son 10 günde 150 ailenin geri döndüğü bildirildi. Kerkük Valisi Rakan Said, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Terör örgütü DEAŞ'tan kurtarılan bölgelerden Havice'ye son 10 günde 150 ailenin geri dönmesini sağladık.'' dedi. Kerkük'ün güneyini 2014-2017 yıllarında kontrolü altında tutan DEAŞ'ın bölgenin alt yapısını tahrip ettiğini belirten Said, ''İç göçmen durumuna düşen halkın evlerine geri dönebilmesi için tüm imkanlar seferber edildi ve 292 yatırım projesi hayata geçirildi. Elektrik, su, telefon gibi günlük hayatta ihtiyaç duyulan her türlü hizmeti vermeye başladık.'' diye konuştu.

"Uluslararası Yardım Örgütlerinin Desteğine İhtiyacımız Var"

Bölgenin kalkındırılması ve yeniden imarı için uluslararası yardım örgütlerinin desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getiren Said, şunları kaydetti: ''Kerkük'ün Havice ilçesi ile Zap, Abbasi ve Reşad kasabalarının yeniden imarı ve kalkınması için uluslararası yardım örgütlerinin desteğine ihtiyacımız var. Terör örgütüne karşı mücadele vermeye devam eden hükümet, tahrip edilen bölgelerin yeniden imarını sağlama noktasında sıkıntı yaşıyor.'' Said ayrıca, DEAŞ'ın bölge halkı ve özellikle gençler üzerinde oluşturduğu psikolojik tahribatın giderilmesi için önemli adımlar attıklarını belirterek, ''Bölgede gençler için iş imkanı oluşturmaya ve özellikle tarım sektörüne destek sağlamaya başladık.'' ifadesini kullandı. Irak güçleri, Havice ilçesi ve buraya bağlı 4 kasabayı 5 Ekim 2017'de terör örgütü DEAŞ'tan geri almıştı.

(Anadolu Ajansı, 11 Nisan 2018)

 

UNICEF'in En Genç İyi Niyet Elçisi’nden Türkiye'ye Teşekkür

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) İyi Niyet Elçisi olarak atadığı Muzoon Almellehan, dünya genelindeki çocukların eğitimi için çalıştığını belirterek, "Türkiye'ye sığınmacılara, sığınmacı çocuklara sahip çıktığı için teşekkür ediyorum." dedi. 19 yaşındaki Almellehan, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, Suriye'nin Dera ilinden İngiltere'nin Newcastle kentine kadar uzanan hayat hikayesini anlattı. Geçen yıl UNICEF'in tarihte en genç İyi Niyet Elçisi olarak atadığı Almellehan, Suriye iç savaşından önce normal bir insan olarak hayatına devam ettiğini, iç savaş patlak verdikten sonra da kendini Ürdün'deki Zataari kampında sığınmacı olarak bulduğunu söyledi. Almellehan, 2013'te Dera'daki evinden ailesiyle ayrılırken yanına sadece okul çantasını ve kitaplarını alabildiğini aktardı. Ürdün'deki kampta kendisi gibi sığınmacı genç kızların eğitimi için mücadele ettiğini anlatan 1999 Dera doğumlu Almellehan, "Eğitim yolunda onlara ilham kaynağı olduğuma inanıyorum." diye konuştu. İngiltere'nin 2015'te Suriyeli sığınmacıların bazılarını kabul etme kararıyla Newcastle kentine yerleşen Almellehan, Suriye'de ailesinden çok sayıda kişinin kaldığını ve kendileriyle iletişim kurmanın neredeyse imkansız olduğunu kaydetti.

Türkiye'ye Övgü

Almellehan, basın toplantısı sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada da UNICEF adına dünya genelindeki çocukların eğitimi için çalıştığını söyledi. Başta Türkiye olmak üzere Ürdün ve Lübnan gibi komşu ülkelerin Suriye'den sığınmacıları kabul etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Almellehan, "Türkiye'ye sığınmacılara, sığınmacı çocuklara sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Umarım başka ülkeler de Türkiye'nin yolundan gider." değerlendirmesinde bulundu. Almellehan, dünyanın en çok satan kadın, moda ve güzellik dergilerinden Glamour tarafından "Yılın Kadını" seçilmiş, Time dergisinin de geçen yıl "En Etkili Gençler" listesinde yer almıştı.

(Anadolu Ajansı, 11 Nisan 2018

 

Afgan Mültecilerin Türkiye'ye Göçünde İran'ın Rolü

Son haftalarda İran sınırından yasadışı yollarla yurda giren Afgan mülteciler, İranlı yetkililerin sınır geçişlerini engellemediklerine dikkati çekiyor. Savaş ve yokluktan kaçtıkları ülkelerine gönderilme korkusuyla geldikleri İran'ı terk ederek yasadışı yollarla Türkiye'ye giren Afgan mülteciler, sınırdan geçerken Tahran yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin kendilerine hiçbir engel çıkarmadığını söylüyor. Son bir yıl içinde on binlerce Afgan, ülkelerinde devam eden güvenlik ve ekonomik sorunlar nedeniyle yasa dışı yollarla İran sınırından Türkiye'ye giriş yaptı. Yasa dışı yollarla geçen hafta ülkeye giren en az 2 bin 500 Afganistan uyruklu göçmen, güvenlik güçleri tarafından Ağrı, Van, Iğdır ve Erzurum illerindeki geri gönderme merkezlerine oradan da ülkelerine gönderiliyor. Ağrı Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde AA muhabirine konuşan mültecilere göre, İran sınırından Türkiye tarafına geçmek isteyen kişiler İran sınır muhafızları tarafından engellenmiyor. Afgan mültecilerin birçoğu İran'daki ekonomik koşullar ve işsizlik nedeniyle Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldığını söylerken bir kısmı da İran'dan sınır dışı edilme tehdidi nedeniyle Türkiye'ye geldiğini belirtiyor. Muhammed Sadık adlı Afgan mülteci, İran sınırının kaçak geçişlere açık olduğunu ifade ederek, "Herkes İran tarafından Türkiye sınırının sıfır noktasına rahatlıkla geçebilir. Sınırdan bir gecede yaklaşık 400-500 kişi elini kollunu sallayarak geçiyor." dedi. Bir diğer Afgan mülteci Han Aga da İran sınırından Türkiye tarafına geçerken bir sorun yaşamadığını söyledi. Aga, "Sınırdan geçerken İranlı polis memurları bize çok yakındı, önlerinden geçtik fakat bizi engellemediler." diye konuştu. İran hükümetinin Afganları sınır dışı etmeyi planladığını söyleyen Haşmet Rahimi adlı mülteci ise sınır dışı edilme korkusuyla Türkiye'ye geldiğini ifade etti. Rahimi, "İran'da yaşayan Afganların sayısının azalmasını istiyorlar. İranlı yetkililer için Afgan mültecilerin hangi sınır kapısından ülke dışına çıktığının bir önemi yok. Özellikle Türkiye'ye gitmek isteyenlere engel olunmuyor." dedi.

Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler

Afganların Ülkeden Ayrılması İçin Baskılar Arttı

Beraberindeki 50 kişiyle İran sınırından Türkiye'ye giren 23 yaşındaki Ahmed Şekib ise ülkedeki ağır ekonomik şartlar nedeniyle Afgan mültecilerin çok düşük ücretlerle ağır işlerde çalıştığını ve Afganların çeşitli nedenlerle gözaltına alınıp sınır dışı edildikleri için İran'dan ayrıldıklarını savundu. Afgan mültecileri İran'dan Türkiye'ye getiren şebekenin üyelerinden ismini vermeyen Afgan uyruklu bir kişi ise İran'ın Türkiye'ye kaçak geçişlerin önüne geçmek için ciddi bir adım atmamasının Türkiye'ye yönelik Afgan göçünün en temel sebebi olduğunu söyledi. Afganistan'da uzun yıllar devam eden güvenlik ve ekonomik sorunlar nedeniyle milyonlarca Afgan İran'a göç etti. İran'da bir milyondan fazla Afgan mülteci bulunuyor. Ekonomik sorunlarla boğuşan İran'da Afgan mültecilerin varlığı zaman zaman tartışmalara neden oluyor. İran Meclisi Sosyal Komisyon Üyesi Resul Hezeri iki hafta önce mecliste yaptığı bir konuşmada şunları söylemişti:

"Hükümetin, yüzde 42'si üniversite mezunu yaklaşık 7 milyon 300 bin İranlı genç işsiz için bir girişimde bulunmuyorken milyonlarca Afgan'a nasıl istihdam sağlandığını açıklaması gerekiyor. İran İçişleri Bakanlığı, en kısa zamanda ülkedeki yabancı uyruklularla ilgili hazırlanan tasarıyı meclise sunmalıdır."

(Anadolu Ajansı, 10 Nisan 2018)

 

Duma'daki Kimyasal Saldırıdan Kurtarılan 3 Bin 500 Suriyeli Türkiye'nin Kurduğu Azez'deki Yeni Kamplara Getirildi

Türkiye, Suriye'de kimyasal saldırıya maruz kalan masum insanlara kucak açmaya devam ediyor. Türk Kızılay'ı tarafından Azez'de kurulan çadır kamplara, 3 bin 500 sivil Suriyeli getirildi. Önceki gün kimyasal silahlarla saldırıya uğrayan aileler Duma'dan otobüslerle alınarak Azez'e getirildi. Anne veya babasını son kimyasal saldırıda kaybeden bazı çocukların çadır kampa geldiğinde gözyaşlarını tutamaması dikkat çekti. Türk Kızılay'ı yetkililerinin kurduğu yüzlerce çadırda ikamet edilecek olan 3 bin 500 Duma şehri sakini, Esad zulmünün bir an önce bitirilmesi için dünyaya çağrı da bulundu. Birleşmiş Milletler'deki görüşmelerin kendileri için bir anlam ifade etmediğini ve yıllardır her türlü saldırı altında mağdur olduklarını belirten Suriyeli vatandaşlar, kendilerine her türlü yiyecek, giyecek veren ve güvenli bölgede kalmalarına imkan sağlayan Türkiye yetkililerine teşekkür etti. Azez'deki yeni çadır kamplar Kızılay tarafından kurulurken Türkiye Diyanet Vakfı da Duma'daki kimyasal saldırıdan kurtulanlara sıcak yemek ve her türlü destek için kampta çalışma yürütüyor. Türkiye'nin kendilerine sahip çıkmasına gözyaşı ve dualarla teşekkür eden Suriyeliler, bu zulmün bir an önce bitirilmesi için İHA aracılığıyla dünyaya çağrıda bulundular. Dünyadaki birçok liderin göstermelik olarak Suriye'deki katliam için beyanatlar verdiğini belirten Guta'lı mülteciler, senelerdir Esad zulmünü bitirmeyen ülkelere lanet yağdırdılar.

(Haberler.com, 10 Nisan 2018)

 

Suriyeli 162 Bin Sığınmacı Terörden Arındırılan Bölgelere Döndü

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Vekili Abdullah Ayaz, "Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'ndan sonra 162 binden fazla Suriyeli, güvenliği sağlanan bölgelere dönüş yaptı. Suriyelilerin bu harekatlardan sonra çok daha hızlı bir şekilde eski yurtlarına döndüklerini görüyoruz." dedi. Ayaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de şu anda 3 milyon 567 bin Suriyelinin yaşadığını söyledi. Suriye'de güvenliğin sağlandığı bölgelere dönüşlerin sürdüğünü belirten Ayaz, ilerleyen dönemde dönüşlerin daha da artmasını beklediklerini ifade etti. Özellikle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarının ardından Suriyelilerin dönüşlerinde artış yaşandığını dile getiren Ayaz, "Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'ndan sonra 162 binden fazla Suriyeli, güvenliği sağlanan bölgelere dönüş yaptı. Suriyelilerin bu harekatlardan sonra çok daha hızlı bir şekilde eski yurtlarına döndüklerini görüyoruz." şeklinde konuştu. Ayaz, Zeytin Dalı Harekatı'ndan sonra Afrin'in yeniden yaşanabilir hale gelmesi ve Suriyeli ailelerin dönüşlerini sağlamak konusunda İçişleri Bakanlığının tüm birimlerinin çalışmalar yürüttüğünü bildirdi. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü olarak da buna her türlü katkıyı sağladıklarını vurgulayan Abdullah Ayaz, "Gönüllülük esasına göre Afrin'e dönüş yapmak isteyen Suriyelilerle ilgili olarak tespit çalışmalarımızı yaptık. Onlarla tek tek iletişime geçerek kendilerine gereken desteği ve kolaylığı sağlayacağımızı söyledik." ifadelerini kullandı.

"1,5 Milyon Suriyelinin Kayıtları Güncellendi"

Suriyeli sığınmacılar Türkiye'ye ilk geldiklerinde tutulan kayıtlarda altyapı yetersizliklerinden kaynaklanan bazı eksiklerin olduğuna işaret eden Ayaz, bilgilerdeki eksiklerin giderilmesi amacıyla ocak ayında "Suriyelilerin Kayıtlarının Güncellenmesi Projesi"ni başlattıklarını hatırlattı. Ayaz, projenin ellerindeki insan kaynağını çok daha iyi bir şekilde değerlendirmelerine imkan sağlayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: "1,5 milyon Suriyelinin kayıtlarını güncelledik. Bu projeyle daha sağlıklı bir veri tabanına sahip olacağız. İlgili kurum, kuruluş ve paydaşlarımızla bu verileri paylaşma imkanımız olacak. İnşallah bir aksilik olmazsa kısa sürede projeyi tamamlayıp Suriyelilerin tüm detaylarına sahip olmayı hedefliyoruz."

Suriyelilerle İlgili Yanlış Bilgiler

Abdullah Ayaz, son zamanlarda sosyal medyada hem Suriyeliler hem de diğer sığınmacılarla ilgili yanlış haberlerin yapıldığını söyledi. Suriyeli sığınmacılarla ilgili "telefon faturaları ödeniyor, maaş veriliyor, ev satın alınıyor, üniversiteye sınavsız giriyor" gibi doğru olmayan haberlerin sosyal medyada yer aldığını anımsatan Ayaz, şöyle devam etti: "Geri Gönderme Merkezlerinde kalan düzensiz göçmenlerin özellikle kendi konsolosluklarıyla iletişime geçerek sınır dışı prosedürlerini hızlandırmalarını sağlamak, aynı zamanda da insani bir hakkı karşılamak amacıyla AB fonundan alım yapmak için çıktığımız 'Telefon Kartı İhalesi' bazı basın yayın organlarında 'Suriyelilerin telefon faturalarını da biz ödüyoruz' şeklinde yer aldı. Söz konusu haberin gerçeklikle alakası yok. Söz konusu ihale Geri Gönderme Merkezlerinde sınır dışı edilmek üzere tutulan ve parası olmayan sığınmacılara AB fonundan temin ettiğimiz bir kaynak vasıtasıyla telefon kartı alımından ibaretti. Buna ilave olarak 'ev verilecek ve maaş bağlanacak' gibi başka yalan ve yanlış haberler de var. Bunların hiçbirisi doğru değil. Suriyelilere ödenen herhangi bir maaş söz konusu değil. Bir kere TOKİ'den ev sahibi olmak için Türk vatandaşı olmak gerekiyor. Bugüne kadar Suriyelilere veya başka bir yabancıya TOKİ tarafından bedelsiz bir ev verilmesi de söz konusu değil. Sınavsız olarak üniversiteye girdikleri haberleri hakkında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'ın da açıklamaları oldu. Yabancı öğrenciler hangi prosedüre tabiyse, Suriyeli öğrenciler de Türk üniversitelerinde eğitim görmek istiyorsa aynı prosedürü izlemek durumunda. Suriyelilere ya da başka yabancılara kendi vatandaşlarımızdan daha fazla ya da farklı bir hizmet sunmuyoruz."

(Haberler.com, 11 Nisan 2018)

 

Antalya'da “Göç” Konulu Seminer Düzenlenecek

Küresel bir sorun haline gelen “göç” konusu Antalya’da yapılacak seminerde 3 gün boyunca tüm yönleriyle ele alınacak. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Avrupa Birliği Mesleki Eğitim Kurumları (EVBB) tarafından gerçekleştirilecek “Yeni Göç: Geleceğimiz İçin Küresel Bir Mücadele” konulu seminer 11-13 Nisan tarihleri arasında Rixos Downtown Otel’de yapılacak. Fransa, İtalya, Yunanistan, Almanya ve Avusturya’nın bazı tanınmış ve etkili üyeleri ile birlikte, göçmenlerin entegrasyonu ve yeniden entegrasyonu için Türkiye, Avrupa, transit ülkeler ve Kuzey Afrika’ya komşu ülkelerde mülteci ve göçmenler için eğitim ve öğretim girişimlerinin uygulanmasına ilişkin fırsatlar arayan Avrupa Birliği Mesleki Eğitim Kurumları’nın öncülük ettiği seminere, göç, göçmen ve mülteciler konusunda çalışmalar yapan uzmanlar katılacak. Fransa, İsrail ve Avrupa Birliği’nden araştırmacıların da katılacağı seminerde Türkiye’deki ve Yunanistan’daki göçe genel bakış konularının yanı sıra, zorunlu göçün topluma etkisi, Türkiye ve Avrupa’da nitelikli iş gücünün gelecekteki talebi ve menşe ve ev sahibi ülkelerde potansiyel göçmenlerin eğitimi de çalışma grupları tarafından ele alınacak. Seminer sonunda elde edilen nihai sonuçlar Avrupa Birliği Mesleki Eğitim Kurumları ve ortaklar tarafından gerçekleştirilecek sonraki çalışmalara ışık tutacak.

(Milliyet, 10 Nisan 2018)

 

Erzurum'da İnsan Kaçakçılarına Şafak Operasyonu; Çok Sayıda Gözaltı

Erzurum Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele şubesi ekipleri, bugün saat 05.30 sıralarında insan kaçakçılarına yönelik operasyon düzenledi. Özel Harekât polislerinin de destek verdiği yaklaşık 100 polis, önceden belirlenen 12 eve eş zamanlı baskın yaptı. Polis ekiplerinin kapıları kırarak girdiği baskınlarda, insan kaçakçıları ve kaçaklar yataklarında yakalandı. Merkez Yakutiye ilçesinin Mahallebaşı Semti'nde bir apartmana düzenlenen operasyon sırasında kaçaklar, yanlarında bulunan 2 tabancayı pencereden bahçeye attı. Yaklaşık 15 dakika süren operasyonda polis, çok sayıda insan taciri ve kaçağı gözaltına aldı. Operasyon, Emniyet Müdürlüğü'nün foto film şubesi tarafından drone ile de havadan görüntülendi.  İnsan tacirleri ve kaçaklar, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

(Doğan Haber Ajansı, 11 Nisan 2018)

 

Afyonkarahisar'da Jandarmadan Yol Denetimi

Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde jandarmanın yol kontrolü sırasında Suriyeli 7 kaçak yakalandı. 2 otomobilde kaçak silah ve uyuşturucu madde ele geçirilen olaya ilişkin ise 2 şüpheli gözaltına alındı. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri Afyonkarahisar- Denizli karayolu Dinar ilçesi yakınlarında yol kontrolü esnasında 3 farklı araçta arama yaptı. Yapılan aramada bir otomobilde Suriyeli 6 kaçakla bunlara organizatörlük yaptığı belirlenen geçici koruma statüsü sahibi Suriyeli yakalandı. Şüpheliler işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Jandarma aynı yol kontrol esnasında bir otomobilde yaptığı aramada, ruhsatsız tabanca ile bu tabancaya ait şarjör ve 15 tabanca fişeği ele geçirdi. Olayla ilgili 1 şüpheli gözaltına alındı.

(Hürriyet, 11 Nisan 2018)

 

Çeşme'de 92 Kaçak Göçmen Yakalandı

İzmir'in Çeşme ilçesinden Yunanistan'ın Sakız Adası'na yasa dışı yollardan geçmeye çalışan göçmenlerden 63'ü karada, 29'u da denizde yakalandı. Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Sahil Güvenlik Çeşme Kolluk Destek Timi, saat 15.00 sıralarında Boğaz ada yakınlarında bir şişme bota müdahale etti. Şişme bottaki Suriye uyruklu 29 kaçak göçmen, Sahil Güvenlik botlarına alınarak Çeşme iskelesine getirildi. Çeşme iskelesinde ilk işlemleri yapılan kaçak göçmenler, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından Çeşme İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim edildi. Kaçak göçmenlerin İlçe Jandarma Komutanlığındaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İzmir Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderileceği öğrenildi. Öte yandan, Suriye uyruklu 63 kaçak göçmen de sabah saatlerinde Çeşme İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yakalandı. Bir ihbarı değerlendiren jandarma ekipleri, kaçak göçmenleri denize açılamadan yakaladı. Kaçak göçmenler, işlemlerinin tamamlanmasının ardından İzmir Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderildi.

(Sabah, 11 Nisan 2018)

 

İzmir'de 70 Kaçak Yakalandı

İzmir'in Dikili İlçesi'nde, yasadışı yollardan Yunan adalarına geçmeye çalışan 70 kaçak yakalandı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, bugün akşam saatlerinde Bademli açıklarında radar tarafından tespit edilen şişme botu durdurdu. Ekipler, 52'si Suriye, 16'sı Afganistan, biri Irak ve biri Fildişi Sahili uyruklu toplam 70 kaçağı yakaladı. 39'u çocuk, 13'ü kadın, 70 kaçak göçmen sahil güvenlik botuna alındı. Kaçaklar, işlemlerinin tamamlanmasının ardından İzmir İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne gönderildi.

(Hürriyet, 11 Nisan 2018)

 

Ro-Ro’da 79 Kaçak Göçmen Yakalandı

İtalya'nın Trieste Limanı'na gitmek için pazar günü Mersin Liman'ından ayrılan Ro-Ro gemisinin personeli, Ege Denizi açıklarında seyrederken güvertede yabancı 5 kişiyi fark etti. Kaçak göçmenlerin, tırın soğutucu bölümüne bindiklerini, yakalanmamak için dorse içindeki özel bir bölümde saklandıkları öğrenildi. Yakalanan kişilerin yer göstermesi üzerine dorsenin özel bölümünü açan gemi personeli 74 Suriyeli'yi buldu. Kuşadası açıklarına Sahil Güvenlik ekipleri, dorsedeki 79 Suriyeli'yi botla limana getirdi.

(Sabah, 10 Nisan 2018)

 

Edirne'de 182 Kaçak ve Sığınmacı Yakalandı

Edirne'de yasa dışı yollardan yurt dışına çıkmaya çalışan 182 kaçak ve sığınmacı yakalandı.

Alınan bilgiye göre, 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı hudut askerleri ile İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, merkeze bağlı Bosnaköy ile İpsala, Uzunköprü ve Meriç ilçelerinde denetim yaptı. Denetimlerde Filistin, Cezayir, Tunus, Libya, İran, Eritre, Pakistan ve Suriye uyruklu 182 kaçak ve sığınmacı yakalandı. Kaçak ve sığınmacılar, işlemlerinin ardından Edirne Göç İdaresi Müdürlüğü'ne gönderildi. Denetimler sırasında gözaltına alınan organizatörler C.G, M.K ve A.A da çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

(Milliyet, 10 Nisan 2018)

 

37 Kaçak Göçmen Yakalandı

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde bir ihbarı değerlendiren Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri tekne ile yurt dışına kaçmaya çalışan 37 düzensiz göçmeni yakaladı. Edinilen bilgiye göre, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı ekipler, Güneş Adası kuzeyi deniz yüzeyinde tespit edilen tekneye yapılan operasyonda 37 Suriye uyruklu düzensiz göçmeni yakaladı. Karaya çıkarılan göçmenler sağlık kontrolünün ardından güvenlik güçlerine teslim edildi. Konuyla ilgili araştırma sürüyor.

(Milliyet, 10 Nisan 2018)

 

 http://www.turksam.org/tr/dis-basin-detay/1830-turksam-goc-gocmen-bulteni-11-nisan-2018

Editör: TE Bilisim