Tosun, gazetemize yaptığı açıklamada, ülkücü harekete gönül vermişlerin aralarında ekmek hakkı, su hakkı ve tuz hakkı olduğunu belirterek, “Bu üç hak Allah’ın hakkıdır. Bunları inkar etmek de doğru değildir. Bunlara saygısız davranmak da doğru değildir” dedi.
Şahsi olarak dönem dönem kişilerin beklentileri olabilir ifadesini kullanan Tosun, şöyle devam etti: “Hiçbir mevki ve makam bizim inancımıza göre, ülküdaşlık hukukunun ve ülkücülüğün asla üzerinde olamaz. Bu şeref bize yeter. Bu kimliğe, bu sağlıklı birikime asla halel gelmemelidir. Bu mümkün mertebe korunmalıdır. Gümüşhane’de MHP’liler ile İyi Partililer bayramlaşmamış. Bu gerçekten üzücü bir şeydir. Bu özel bir projedir, bu özel bir taktiktir. Gümüşhane’de de Türkiye’de de ülkücüler arasına mesafe koymaktır. Birbirleriyle iletişimi engellemektir. Bizim i,ki tarifimiz olmamıştır. Arkadaşlarıma da ‘hiçbirinizin iki tarifi olmasın’ tavsiyesinde bulunuyorum. Dostuyuz ve düşmanınız sizi tek tarif ile tarif edebilsin. Bu meseleyi bitirmek, ülküdaşlarıma daha sağlıklı ilişkiler kurmalarını tavsiye ediyorum. MHP de, İYİ Parti de tüzel kişiliktir. Yöneticileri görüş beyan edebilirler ama burada ne şahısları incitici ne de dünya görüşüyle ters düşen bir davranışı ortaya koymamak lazım.”
“32 Yıl Önce Ülkücü Hareketi Kurduk”
Gümüşhane’!de 1986 yılında Ülkücü Hareketi kurduklarını da anlatan Tosun, “O günden bugüne ülkücü kimliğimizle, dengeleri de koruyarak, fikir namusunu da koruyarak bir ülkücü başkan, bir ülküdaş olarak yaşam sürdürmeye devam ediyoruz. Ülkücü kendisi ile barışık, milletiyle barışık, toplumla barışık insan demektir. Ülkücü herkesten emin olmayan ancak herkesin emin olduğu kişidir. Böyle olunca siyasi kimlik ya da fikir adamlığı görüntüsüne layık davranmak hepimizin boynunun borcudur” dedi.
“Ülkücülerde İdeolojik Sapma Söz Konusu Değildir”
Kendisinin her ne kadar MHP’den ayrılmış olsa da gönüldaşlığı ve ülküdaşlığının sürdüğünü dile getiren Tosun, şunları kaydetti: “Gümüşhane küçük bir şehir. MHP’ye büyük katkı sağlamış bir şehirdir. Kaliteli isimler yetiştirmiştir. Başka siyasi partilerde insanlarımız olmasına rağmen her zaman birbirlerini onure etmişlerdir. Ülke genelinde MHP’de bir parça bazı gerekçeler ileri sürerek koparıldı. Gümüşhane’de de bu olay yaşandı. Bu dönemde bir kısım arkadaşlarımız MHP’den, teşkilattan koptular. Burada iki problem var. Ülkücülerin kendi aralarında ideolojik sapma söz konusu değildir.”
“Emek Verdiler Bedel Ödediler”
Ülküdaşlık hukukuna zarar getirecek her türlü açıklamadan uzak durulması gerektiğinin altını çizen Tosun, açıklamasını şöyle tamamladı: “Ali Ateş kardeşimiz de bizimdir. 1994 yılında il başkanı olduğumda MHP’ye davet ettiğim arkadaşlarımdan birisidir. Hep birlikte bir seferberlik ruhuyla çalıştık. Emek vermişlerdir, bedel ödemişlerdir. MYK Üyesi Akın Üstün kardeşimiz de aynı şekilde ülkücülüğe gönül vermişlerdir. Hem Ali Ateş hem de Akın Üstün ülkücüdür hem de biz ülkücüyüz. Bu toplum içerisinde ülkücülerin birbirleriyle cebelleşmesi maksadıyla aramızda dinamit patlatıyorlar. Bir kısım duvarlar örüyorlar. Bugünkü siyasi konjonktürde İYİ Parti ile CHP’nin işbirliği olabilir. Geçmişte CHP ile MHP’nin işbirliği olmuştur. Şimdi de MHP ile AK Parti’nin işbirliği olabiliyor. Bunlar siyaseten olabilir. Gümüşhane gibi bir şehirde ‘sen şunu yaptın, ben bunu yaptım’ gibi şahsi ve kişisel meselelerden uzak ülküdaşlık hukukunu içerisinde olmamız gerekiyor. Bugünkü şartlar bir arada olmamıza engel olabilir. İYİ Parti’nin kurulması, altında yatan gerçekler bir siyasi parti olabilir. Ama hiçbir kimse fikir namusunu şahsi ilişkileri ile eş değerde göremez. Önceliğimiz ülküdaşlık kardeşliğidir. Arkadaşlarımızın basın yolu ile birbirleriyle konuşmaları, bizleri zedeliyor, incitiyor, kırıyor. Hem geçmişi sıkıntıya sokuyor hem de geleceğimizi sıkıntıya sokuyor. Ben 2012 yılında bir kısım sebeplerden dolayı MHP’den istifa ettim. Resmiyette de geri dönmedim. Ancak hala gönüldaşlığım sürmektedir. “
Editör: TE Bilisim
