SEVGİLİ ARKADAŞLAR;
MHP'de Tüzük Kurultayının 15 Mayıs'ta yapılmasını durduran karara ilişkin daha önceki değerlendirmelerimi teyit eden yorumlarımı dikkat ve bilgilerinize arz ederim.
Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/107 E. sayılı MENFİ TESPİT DAVASI adıyla açılan dosyadan HMK 389. vd. Maddelere göre verilen "ihtiyat-i Tedbir" kararını nihayet okudum. Daha önce ifade ettiğim üzere, bu kararı gördüğümde daha iyi bir şekilde yorumlayabileceğimi ifade etmiştim:
Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan menfi tespit davasının konusu ise; Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından tayin edilen Çağrı Heyetinin yaptığı ve yapacağı işlemlerin kararın kesinleşmesine kadar durdurulması taleplidir.
Verilen kararı okuyunca çok net bir şekilde anlıyorsunuz ki, Yargıtay'dan talep edilmesi gereken "tehir-i icra" kararı, kamu düzenine ilişkin olan "görev ve yetki" kuralları alt üst edilerek, kanuna karşı hile yöntemiyle Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinden ihtiyat-i tedbir kararı olarak alınmış. Hukuken Yargıtay'a ait olması gereken "görev ve yetkinin" menfi tespit davası adı altında yerel mahkeme tarafından gasp edildiği çok açıkça ortadadır. Bu kararın "yok hükmünde" olduğu yönündeki değerlendirmemin çok doğru olduğunu ve kararı veren tecrübesiz hakimin açıkça hukuka aykırı karar verdiği yönündeki fikrim somut bir şekilde teyit edilmiştir.
Hukuk ve adalet adına çok üzgünüm ki, bu şekilde verilen bir kararla hukuk düzeni temelinden sarsılmış ve "görev - yetki" kuralları ihlal edilmiş, münhasıran temyiz görevi bulunan Yargıtay'ın görevi bu şekilde gasp edilmiştir. Az buçuk hukuk nosyonuna sahip herkes bu hukuki garabeti anlayabilecek durumdadır.Bu eğilim ve kararın hukuki sonucu ise; kaos ve kargaşa doğuracak niteliktedir.Menfi tespit davası adı altında alınan tedbir kararı kanuna karşı hiledir.Verilen karar üzerine tekrar ve ısrarla vurguluyorum ki, ALINAN TEDBİR KARARI HUKUKEN YOK HÜKMÜNDE BİR KARARDIR...
