"SEVGİLİ ARKADAŞLAR;
Ben dış politika uzmanı değilim ancak Musul operasyonu sebebiyle TV'lerde dinlediğimiz "analist"lerden öğrendiğimize göre; IRAK'ta başta sünni ve şii mezhebine bağlı IŞİD, HAŞDİ VATANİ, HAŞDİ ŞAABİ, HPG, YBŞ gibi 22 farklı örgüt ve 78 aşiretin birbirini boğazlamak istediği bir ortamda; fikriyat ve siyasetimizde, hür ve bağımsız bireylerden oluşmuş "millet" olma ve "milliyet" gerçeğini esas almanın ne kadar ileri bir toplumsal ve fikri aşamayı temsil ettiğinin farkında mısınız?
Orta Doğu'da yaşadığımız manzaralar karşısında Türk Milletinin, Osmanlı'dan başlayarak 200 yıllık "muasır medeniyet" tercihinin ne kadar doğru bir tercih olduğunu bir daha anlıyoruz.
Türk Milleti olarak bu tarihi tercihimiz doğrultusunda; İslam dünyasının yaşadığı bu kanlı boğazlaşmanın önüne geçebilmek ve bu ülkeler için rol modeli olmak için, insan sevgisi ve haklarına dayalı, hukukun üstünlüğü ve demokrasiyi esas alan, devletin yapılanması dinler ve mezheplerden bağımsız şekilde inşa edilmiş bir toplumsal düzeni kurmak zorundayız.
Ata yurdumuz ve Anadolu coğrafyasında elde ettiğimiz zengin tarihi tecrübemize baktığımızda, İslam dünyasını bu kaos ve kanlı hesaplaşmalardan kurtarma misyonunu da yine Türk Milleti yerine getirmek zorundadır. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti de, bu misyona uygun bir politika takip ederek, rol modeli olma iddiasını ortaya koymalıdır.
Türk Milliyetçileri olarak hepimize fert fert düşen vazife; günlük siyasetin karanlık labirentlerine düşmeden, bir birimize sarılarak,millet olma şuurunu kuvvetlendirmek ve evrensel hukukun bütün müesseselerini, milli kültürümüzle sentezleyerek, ülkemiz ve bölgemiz için yeni medeniyetimizin tohumlarını atmaktır.
Güne, gündeme ve koltuk kavgasına saplanıp kalmadığımız takdirde, insanın mutluluğunu esas alan yeni medeniyet anlayışının bu topraklarda hayat bulacağına kalben inanıyorum.
ALLAH'A EMANET OLUNUZ..."
(Rubil Gökdemir)
Editör: TE Bilisim
