ODA TV'de Kemal Anadol ismiyle yazılan habere göre Necip Fazıl'ın Menemen olayları hakkındaki yazısı ülkemizdeki radikal islamcıları üzecek cinsten.

Şeyh Esad'ın Manisa'da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği sarıklı, cübbeli ve silahlı altı kişi 23 Aralık 1930 günü Menemen'e geldiler. Sabah namazından sonra, camiden aldıkları yeşil sancağı sopaya takarak çevresinde toplandılar. Zikir çekiyor ve kendini "Mehdî" ilan eden Derviş Mehmed'in etrafında isyana davet ediyorlardı. Kasabaya yakında 70 bin kişilik İslam Ordusu gelecek ve İslamı kafirlerin elinden kurtaracaktı. Kalabalık gittikçe çoğalıyordu.

Alay Komutanı askerliğini Yedek Subay olarak yapan öğretmen Kubilay'ı bir manga askerle alana gönderdi. Kubilay tek başına yanlarına giderek onları yatıştırmaya çalıştı. Gelenlerden biri tabancasını çekip ateş etti ve Kubilay'ı yaraladı. Askerler ateş etmeye mecbur kaldı. Ama tüfeklerinde lastik manevra mermileri vardı! Derviş Mehmet "Bakın bana kurşun işlemiyor" diyerek yaralı Kubilay'ı yere yatırdı ve cebindeki bağ bıçağı ile kafasını kesti. Başını da yeşil bayrak taktıkları sopaya geçirerek yürümeye başladı. Biraz sonra gelen birlikle çatışma sonucu Derviş Mehmet öldürüldü. İsyancıların bir kısmı kaçtı, diğerleri yakalandı.


Olaya Atatürk büyük tepki gösterdi. Yurt düzeyinde gösteriler oldu. Menemen'de Sıkıyönetim ilan edildi ve General Mustafa Muğlalı başkanlığında Divanı Harp Mahkemesi kuruldu. Yargılama sonunda 28 kişi idama mahkum edildi; cezaları Kubilay'ın başının kesildiği alanda infaz edildi. Kısa bir süre sonra da Yıldıztepe'de Kubilay’la birlikte şehit edilen bekçiler Hasan ve Şevki anısına büyük bir anıt dikildi.


Her yıl Yıldıztepe'de halkın da katılımıyla büyük resmi tören düzenlenir. İzmir Valisi ve Büyükşehir ve Menemen Belediye Başkanları, Ege Ordusu Komutanı, Milletvekillerinin katıldığı anma etkinlikleri düzenlenir. Sivil toplum örgütleri ve Menemen halkı burada heyecanla yerlerini alırlar.


AKP iktidara geldikten sonra İzmir Valileri bu törenlere önce mazeretli sonra da mazeretsiz katılmadılar.


Bu hafta 87. yılında Menemen'de anılan Kubilay olayının özeti ve gelişimi budur.

NECİP FAZIL NELER YAZMIŞTI

Şimdi 87 yıl geriye gidelim, olayın Ankara'da nasıl değerlendirildiğine bakalım.

1 Ocak 1931 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesinde Necip Fazıl'ın olayla ilgili bir yazısı yayınlandı. Necip Fazıl şöyle başlıyor:


"Vatanımızın kalbimize en yakın köşesinde, daha dün düşman bayrağından temizlediğimiz bir meydanı, bugün 'İnna Fetahnaleke' yazılı zift ruhlu bir irtica aleminden temizliyoruz.


Düşman bir kılıçtır. Bu kılıç şakırtıyla çekilir, vızıltıyla savrulur, aydınlıkta saptanır. İrtica, yatağımızın başucundaki bir bardak suya karıştırılan zehirdir.


Kubilay'ın katili Derviş Mehmed'in, Menemen kapılarına sokuluşu gibi, uykumuzu bekler ve ayaklarının ucuna basa basa gelir."


Yazının bitiminde, yapılması gerekenleri öneriyor:


"Tesadüf bunca insan arasında, mürtecilerin çıkacağı yere muallim Kubilay'ı gönderdi. Vazife bunca namzedi arasında, fedakarlık damgasını vurmak için Kubilay'ın başını seçti.


Ona icap ettiği kadar yanmak ve ruhuna paye vermek elimizde değil. Fakat bir muallim ve zabit başını yuttuktan sonra sinsi sinsi deliğine çekilen yılan şöyle ıslık çalıyor:


Bana, tabii ömrün ne kadarsa burada bitirip geber diye bir delik gösterdin. Ben bu delikte duramıyorum. Beni taşla ezmedikçe, gazla yakmadıkça, külümü yele vermedikçe sana rahat haram olsun...


Onun bu son isteğini yerine getirmek elimizdedir."


5 Ocak 1931 günlü Hakimiyet-i Milliye'de ise "Necip Fazıl Bey'in Nutku" başlıklı konuşmayı okuyoruz. Nutkun son bölümü şöyle bitiyor:


"Gözüme görünen şeyi açıkça kaidesiz, tertipsiz ve imasız söylüyorum. Eğer inkılabı zayıf tutarsan, eğer inkılabın yüreğini, hassasiyetini ve sinirlerini temsil etmezsen, bıçağın ters tarafı ile yirmi dakikada kesilen Kubilay'ın kafasında sana tevcih edilen akıbeti seyredebilirsin.


Türkiye nüfus kütüklerindeki softa ve mürtecinin yeşil kanını kurutacaksın. Bu kadar."


Bugün siyasal tartışmalarda hatta Meclis kürsüsünde Necip Fazıl'a gönderme yapmak, alıntı yinelemek moda oldu. Acaba Necip Fazıl hayranları, üstadın Menemen ve Kubilay olayı ile ilgili yazıp söylediklerini nasıl yorumlayacaklar merak ediyorum.


Kemal Anadol

Odatv.com

BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...


Editör: TE Bilisim