Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler
 Aynı mahallede büyüdüler. Birbirlerinden öğrendikleri çok şey oldu. Manavın meyva sandığından elma aşırma, komşu çocuğun bisikletini arka bakçeden habersizce götürüp satmak veya diğer çocukların yerde dizili misketlerini kapıp kaçmak gibi suç ortaklıkları da olmuştu.
...
Günlerden bir gün, gecenin geç bir vaktinde birisi diğerini komşunun bahçesinde görüyor. Aklına ilk gelen, elinin uzun oluşuydu elbette ve bir şekilde o gece hırsızlık amaçlı eve girebileceğini düşündü. 
...
Sokağa indi, müsait bir yere sindi ve takibe başladı. Birkaç dakika sonra yanılmadığını fark etti, tahmin ettiği kişiydi. İcraatına başlamak üzere, levye ile kanırttığı pencereden içeri girdiğini gördü.
...
Üç beş dakika içinde operasyonunu tamamlayan hırsızı; bahçe duvarından sokağa atlamak üzereyken, saklandığı yerden fırlayarak, olanca gücü ile hırsızın üzerine abandı ve elindeki altınları alarak diğer yan bahçeye attı.
...
Hem hırsızın üzerine abanarak kaçmasına mani olurken; aynı zamanda "Mahallede hırsız var" diyerek, yeri göğü inletiyordu.
...
Tüm mahalleli sokağa dökülüp, hırsızı linç etmeye çalışırken; aynı zamanda hırsızı yakalayan "Kahramanımızın" ismini konuşuyor, takdirlerini ifade ediyorlardı. 
...
Hırsızı polis aldı götürdü. Mahalleli evlerine dağılarak, kaldıkları yerden uykularına devam ettiler; "Kahramanımız" ise yan bahçeye attığı altınları bir süre sonra gidip aldı ve o da çekip, gitti. 
...
"Kahramanımız altınları bozdurup bozdurup harcarken; altınları çalınan ailenin ise hala hiç bir şeyden haberi yoktu; zira onlar sokağa bağırtılar üzerine çıkmışlardı.
...
Kim bilir ne kahramanlarımız var, onları bize sahtekar bellettiler; kim bilir ne kadar sahtekarlarımız var, onları bize kahraman bellettiler. 

Mehmet Soral


Editör: TE Bilisim