.
“Kim ki yakın bir adamını, yakın akrabası olduğu için, KAMU GÖREVİNE tayin ederse , ALLAH’A , Resul’üne ve Müminlere HAİNLİK yapmış olur” ( Hz. ÖMER)
.
Kamu yönetimi, ehliyet ve liyakat denilince akla Hz. Ömer gelir. Hz. Ömer (R.A) Devlet işlerini yaparken devletin mumunu, kendi kişisel işlerini yaparken kendi mumunu kullanırdı. Günümüzde olduğu gibi, devlet imkânlarını, araçlarını kendi özel işlerinde kullandırmazdı.
.
HER DEFASINDA Hz. ÖMER’E ATIFTA BULUNUP adaletten dem vuranlar, akrabalarını ve yakınlarını, hem de kamuda BALLI yerlere yerleştirenler… KPSS’de barajı geçip atama bekleyenler dururken, barajı geçemeyenleri sözleşmeli alıp, 3-4 ay çalıştırdıktan sonra, yasa çıkarıp kadro verenler, kendi yakınlarına özel kadro getirenler… belediyelere, il ve ilçe başkanlarının yakınlarını yerleştirenler….vb
Hz. ÖMER (R.A) BUNLARI YAPANLAR, “Allah’a, Resul’üne ve Müminlere İHANET yapmış olurlar.” Buyuruyor. Başka söze gerek var mı?
.
“OĞLUNA BURS VERDİ DEDİRTMEM”
.
Eski Milli Eğitim Bakanlarından merhum, Hasan Ali Yücel, Milli Eğitim bakanı iken, bakanın oğlu, arkadaşı ile birlikte babasının yanına giderler. Bakan, ziyareti sebeplerini sorunca, bakanın oğlu; “Arkadaşı ile birlikte yurt dışında okumak için bakanlığın verdiği “burstan” yararlanmak istediklerini söylerler.”
.
Bakan Bey, oğlunu dışarı çıkarır, oğlunun arkadaşına, “ Sana burs veririm, ama kendi oğluna, Milli Eğitim Bakanı burs verdi dedirtmem” der. Kendi oğluna devletin verdiği bursu vermez.
.
Şimdi bir tarafta, liyakatsiz ve ehliyetsiz yakınları ve akrabaları KAMUYA ATAYAN, kul hakkına tecavüz eden bir anlayış, diğer taraftan da, devletin verdiği bursu oğluna vermeyen, “OĞLUNA BURS verdi dedirtmem” diyen, bir Milli Eğitim Bakanı.
.
Acaba hangi anlayış, Allah’a, Resulüne ve Müminlere HAİNLİK yapmış olur?
24.12.2017
24.12.2017
ALİ SARAÇ
Editör: TE Bilisim
