Dünyamızda ve coğrafyamızda olumlu ya da olumsuz birçok olay oluyor. Gelişen olayların hiç biriside tesadüfen veya kendi kendine gerçekleşmiyor. Uzun soluklu ve planlı çalışmaların sonucu gerçekleşiyor. Özellikle de coğrafyamızda gerçekleşen birçok olay yaşadığımız üzere Müslümanların aleyhine. O halde bu olumsuzlukları gidermenin yolu sadece iyi dilek ve temenniler de bulunmak mı? Olumsuzluklar kendiliğinden olmadığına göre bu olumsuz durumdan kurtulmak ta kendiliğinden ve sadece iyi dilek mesajları ile gerçekleşmeyecektir.
Bu dünyada gerçekleşmesi istenilen somut isteklerde çalışmak önemli bir unsurdur. Çünkü özgür ve sorumlu birey olmanın gereğini yerine getirmeden sadece kolay yoldan talep eden olma, sorumlu bir insan olma anlayışına aykırıdır. Yüce Allah Necm suresi 39. ayette “İnsan ancak kendi çalışmasının karşılığını elde edebilir.” buyuruyor. Çoğu durumda dua, sorumluluktan kaçmak, tembellik, eylemsizlik ifade etmekte; dua eden insanlar, dualarının gerçekleşmesi hususunda bir çaba ortaya koymamaktadır. Bu durum ayete aykırıdır.
Evet, olumsuzlukları olumlu bir duruma çevirmek için bir mücadele ortaya koymak konuşmaktan, yazmaktan zordur. Ancak doğrusu da söz ve davranış bütünlüğüdür. Bu manada dua, pasif bir kader anlayışının aksine aktif bir süreçtir ve eylem ile iç içedir. Çünkü pasif olan bir davranıştan hiç bir üretken güç çıkamaz. Dua ise, üretken bir güçtür, dinamik bir süreçtir.
Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan ayını fırsat bilerek sözlü dualarımızı fiili duaya dönüştürmeye gayret edelim. Selam ve dua ile…
(Alıntı)
Editör: TE Bilisim