Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir! Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir!
Yakınlıktan anladığımız fikir namusudur.ülküdaşlık hukukudur.

MHP gibi dünyanın dahi en istisna siyasi teşekkülü olan ,ALLAH VE PEYGAMBER DAVASINI kendine DAVA edinen, 
TÜRK-İSLAM dünyasının hür ve müstakil olması,bilahare sosyal,ekonomik,siyasi,askeri,ticari bir kalkınmışlık ışığında dünyada LİDER ÜLKE TÜRKİYE'NİN ÇÖZÜM VE ÇARESİDİR. BU FİKRİ BİRİKİMİN cemiyet hayatına ,sosyal yaşama,insan hak ve onuruna,hürriyetlere,yaratılma gerekçesine uyarlanması yönünde tarihi birikimden ve tarihi şahsiyetlerden günümüze uzanan 
BİR ŞEREFLİ ÇİZGİNİN SİYASİ HAYATA İZ DÜŞÜMÜDÜR.

TOPLUMCUDUR,BENCİL DEĞİLDİR


MÜNFERİT DAVRANMAZ,GENELE ŞAMİL BİR HAYAT NİZAMI OLUŞTURAN BİZİ VAR EDEN DEĞERLERİN İSİM BABASI VE ONURUMUZDUR.MHP VE ÜLKÜCÜLÜK KISACA BİZCE BÖYLEDİR,BÖYLE YAŞAMIŞ VE BÖYLE KALACAKTIR.


Yazı başlığı ise bu durum ile alakalı biraz eleştiri ve öz eleştiridir.


Saydığımız özellikleri itibarı ile sıradan olmayıp,vasat üstü bir duruş gerektirir.Bu maksatla irdeleyelim !


LİDERE YAKIN OLMAK;
İstisnalar hariç ancak küçümsenmeyecek sayıda olup,
Kişisel beceri,sosyal çevre,bulunduğu yerde MAKBUL İNSAN olamama,fırsat kollayan,fırsatı ganimet sayan,nasıl ederim de göze girerim gibi riyakar ve aldatmak gibi bir alt yapı ile hareket eden,kurduğu ilişkileri bilinmeyen,kiminle nerede ne zaman dost yada düşman olacağı kestirilemeyen ancak vitrin süsü gibi hiç bir yerden geri durmayan bu güruh bize sadece hayal kırıklığı yaşatmıştır.sinsile yolu ile bu türler hep olmuştur,hep geç anlaşılmışlardır,anlaşıldıklarında ise Malesef alınan mesafe ve vurulan hedefler tekrar vurulamamıştır.

isimlendirmeden yürüyelim 20 yıldan fazla vekillik yapan arkadaşlarımız vardı,hala devam edenler var doğal olarak!
Lider dışında iki tane büyük Miting yapabilecek birikim ve tecrübeden yada heyecandan yoksun,sadece korunarak bir ömür geçirmişlerin kendilerinin istihdamı dışında çok ta bir kazanım olduğunu sanmıyorum.Bu süre zarfında bunlara has veya bu türlere ait bir tek hatırlayabildiğim CÜMLE yok.
ciddi bir handikap değil midir!
insan 20 yılda kendince,kendine has bir proje ,davranış yada söylem geliştiremez mi !
Malesef bu türler BAŞKENT'TE KORUMA ALTINA ALINMIŞ GİBİ OLSALAR DA,Veya Liderin gölgesi gibi olup ancak bir işe yaramasalar dahi KORUNUYORLAR imajı ile bir ömür geçirdiler.Neticede kayıp dava adına yaşanmış kazanç ise kişisellikten öteye gidememiştir.
Yıllarca şunu gördük,Halktan,teşkilattan uzaklar,sevilmediler,
yada yeterince karşılıkları yoktu,olmadı.

Bunların TEK BAŞARILI OLDUĞU ALAN ADAM SATMAK,GAMMAZLAMAK VE RİYAKAR TUTUMLARIDIR.


DAVAYA YAKIN DURMAK;


SİYASİ SOSYAL VE EKONOMİK ŞARTLAR NASIL SEYİR EDERSE ETSİN FİKİR NAMUSLARINI KENDİ NAMUSU SAYAN ÇOĞUNLUKTUR.


Karşılıkları vardır,Toplum nezdinde Kabul görürler.
işler sıkıntıya düştüğünde iş başa düşer,onlarda yola düşerler.
Yıllarca sırf dava mensubu diye bildiklerine yardım etmeyi,ellerinden geleni esirgemeyip tevazu gösterseler dahi yine de halk ve toplum nezdinde yaptıklarını onlar unutmuş gibi olsa da necip Milletin evlatları unutmaz,Muhakkak vefa görürler.
Günümüz siyaseti vefasızlık üzerine kurulmuş olunca çokta kişisel davranmaz,Hak ettiklerinin onlara sunulmasını veya fark edilmelerini beklerler.Lakin her dönem yeni fırsatçıları oluşturunca onlara sıra gelmesi uzayıp gider.
Özellikle bölgeden onure edilen veya yetkili makamlara taşınan insanlarla ilgili sağlıklı araştırmalar ve analizler yapılmalıdır,
Hasbel kader yetki kullananlar layıkı nı bulmayıp kurdukları özel ilişkiler ve şahsi yakınlık mantığını ön planda tutup bu davranışa yöneldiklerinde ÜLKÜDAŞLIK HUKUKUNA ASIL HAKSIZLIĞI O ZAMAN YAPMAKTADIRLAR.
LİSTE OLUŞTURMAKTA TEŞKİLAT VE BÖLGE İNİSİYATİF KULLANMADIĞINDA BUNLAR YÜK OLMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY OLMAYACAKLARDIR.

Şuna yakın yada buna uzak gibi değer yargılarından ziyade DAVAYA SADAKATİ İLE YAŞANMIŞLIKLARI BİR KRİTER OLMALIDIR.


Yetki verdiğini onore etmek zorunda kalıyorsun,
ve yetki verdiğinin ÇAPSIZ VE BECERİKSİZ olduğu seçimde veya başka bir faaliyette anlaşılıyor.
Bu defa çok geç kalındığı fark edilse de kayıp yine 
DAVANIN KAYBI oluyor.

ÖZET;

Gerçek ölçü ikisine de yakın durabilmektir.

Şöyle bir düşünelim 
Kimler geldi ,kimler geçti,Hatırlanabilen hafızalarda yer edinen kaç kişi var? Sıradan olmayan ve sıra dışı çalışmaları ile ufkumuz genişleten!..

BÖLGESİNDE KABUL GÖRÜP GÖRMEDİĞİ TARTIŞMA KONUSU OLANLARIN BİZLERE YAŞATTIĞI HAYAL KIRIKLIKLARI ASGARİYE İNMELİDİR.KANTARIN TOPU DAHA HASSAS ÖLÇÜMLERLE HAK EDENİ VE LAYIK OLANI BULMA ÇABASINA DÖNÜŞMEDEN İKİ YAKAMIZ BİR ARAYA GELMİYOR .


Uzun yazı oluyor diye kesiyorum.ancak bu tür örnekler çok.

SAYGI VE MUHABBETLE 
Eftal Tosun




Editör: TE Bilisim