Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk
 Siyasi parti liderleri TBMM'nin 23 Nisan 1920'de kuruluşunun 94. yılı münasebetiyle Meclis'te düzenlenen özel oturumda söz alarak Meclis Genel Kurulu'na hitap etti. Sırasıyla Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Pervin Buldan partileri adına söz aldı. 
Erdoğan milli iradeyi öne çıkartırken, Kılıçdaroğlu ise demokrasi ve hukukun üstünlüğünden bahsetti. Bahçeli ise milliyetçilik ve Türk milleti vurgulu konuşma yaparken, Buldan ise Kürtlerin hakları, yeni anayasa, ademi merkeziyetçilik ve tutuklulara özgürlük gibi konulara değindi. 

Konuşmalarda Erdoğan ve Kılıçdaroğlu 30 mart seçimleri öncesinde yoğunlaşan ve seçimden sonra da devam eden gündemdeki tartışmalarla ilgili sözlere yer verirken, MHP lideri Bahçeli'nin ise günün anlam ve önemine uygun bir konuşma yapması dikkat çekti. BDP adına konuşan Pervin Buldan ise Türkiye ile ilgili kötümser bir tablo çizerken anti demokratik uygulamalara dikkat çekti. Öte yandan Kılıçdaroğlu ve Buldan Berkin Elvan ve Gezi olaylarında ölen diğer gençleri andı.

İşte Bahçelinin yaptığı o konuşma:

TBMM'nin 94. kuruluş yıldönümü münasebetiyle bir araya geldik. Sözlerimin başında sizleri ve izleyen aziz vatandaşlarımızı saygılarımla selamlıyorum. 94 yıllık maziden gelen Gazi meclisimizin kutlu hatıralarını sevinç dua ve hürmetle yad ediyorum. Bu yüksek demokrasi mabedinin anlamı üzerine tekraren ve samimiyetle düşünüyoruz. TBMM herşeyden önce Türk milletine duyulan sevgi ve saygının eşsiz bir tezahürüdür. Milli iradeye sadakatin egemenliğe bağlılığın çok açık ve net kanıtıdır. Meclisin açılması döneminin şartlarını dikkat aldığımızda destansı bir adımdır. 

Milletimiz kendi geleceğini bizzat kendisinin yön vereceğini 23 Nisan'da göstermiş ve temsilcileri eliyle dünyaya duyurmuştur. Gazi Mustafa Kemal'in sözleriyle Meclis bizi yaşatmamak isteyenlere karşı yaşamak hakkımızı müdafaa için toplanmıştır. Çorak bağımsız Ankara'da istikametimizin rotası çizilmitşir. Mondros'taki aldatma ve işgallere en etkili cevap olmuştur. 23 Nisan 1920 boğaza demirleyen şımarık ve cüretkarlığa rest çeken milli direniştir. 23 Nisan asırlarca vatan topraklarının istilasını ve Türksüz anadolunun hayalini kuranlara karşı en kararlı duruştur. Devlet kurmadan meclisi açacak kadar cesaret sahibi Türk milleti meclisin vasıtasıyla köleliğe meydan okumuştur. Geri çekilmeleri durdurmak yeni bir dirilişe hevesle ortam açmak için Ankara'nın kutlu bağrında bağımsızlığa odaklanmış milletin sinesini tek yol olarak kabul etmiştir. 23 Nisan cuma günü Cuma namazının hemen ardından kuran tilaveti hatmi şeriflerle salavatlarla ilk meclisin kapısı aralanmış. Ulus'taki taş binaya milleitn bütün hayalleri yansımış ete kemiğe bürünmüştür. Bağımlı yaşamı parya olmayı aklının ucundan bile geçirmeyen millet evlatları Ankara'da tek vücut olmuştur. 

Şuna buna boyun eğmektense ölmeyi yeğleyen milliyetçi vatanseverler Ankara'ya akın etmiştir. İlk Meclisteki konuşmayı yapan Sinop Mebusu Şerif Bey, "Tam bağımsızlık ile yaşamak kararlığında olan milletimiz bu esaretini kesin bir biçimde reddetmiş ve derhal vekillerini toplayarak yüce meclisi vücuda getirmiştir". 

Savaş şartlarının ağırlığına rağmen ilk meclis demokrasinin erdemine inanmıştır. Kutlu çatı kurtuluş mücadelesinin sevk ve idare merkezi olarak gazilik ünvanına layık görülmüştür. İnsanı yorgun düşmüş bir ülkenin demokrasiye bağlı kalarak meclisi açık tutarak varlık mücadelesi vermesi çok enderdir. Bu açıdan TBMM yalnızca meşruiyetini ve iradesini milletten alan kurumsal bir yapı değil aynı zamanda büyük Türk milletinin yaşama varolma bağımsızlık ve özgürlük düşüncesinin temsil edildiği ruhun ta kendisidir. 

Omzumuzdaki görevlerin ağırlığını çok iyi biliyoruz. Bu vazifeyi yerine getirmek için üstlendiğimiz cesaret ve ilham tarihimizin şanlı sayfalarında vardır. İçlerinde meclisi mebusandan gelen sayıca kalabalık bir grup vardı. Toplumun her kesiminden sosyal ve ekonomik hayatın her vechesinden gelenler bulunuyordu. İlk meclis Türkiye cumhuriyetinin harcını karmış temellerini kazmış duvarlarını örmüştür. Farklara rağmen vatan ve millet konusunda aykırı ses çıkmamıştır. 

Birinci meclis bu sayede savaşlarla dayatmalarla içten içe çürüyen çözülen imparatorluğumuzdan ulus devlet çıkarmayı başarmıştır. Kararlara kardeşliğin mürekkebi damlamıştır. Telgraf masalarında tahta sıralarda dar koridorlarda hep birlikte kurtuluşun düşü kurulmuştur. Ayaz geceleri yaran ateşli toplantılarda şeref davasına ant içilmiştir. İlk meclise bakınca etnik koalisyonu değil Türk milletini görüyoruz. Biz ilk meclise bakınca mecburen bir araya gelmiş yapay bir kalabalık değil Türk milletinin bekası için kefene sarılan gerçek istiklal kahramanları görüyoruz. Türk milliyetçiliğinin yüksek erdem ve başarısını görüyoruz. Herkese de bu nazarla Meclise bakmasını tavsiye ediyoruz. Başka yol ve mecralar arayanları tefekkür etmeye davet ediyorum. Bu vesileyle sevgili çocuklarımızın ve bütün çocukların bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. 

Bu kutlu meclisi emanet eden büyük Atatürk ve dava arkadaşların ilk meclisin muhterem üyelerine ve bugün hayatta olmayan aziz mensuplarına Allah'tan rahmet diliyorum. Sizleri ve aziz milletimizi saygılarımla selamlıyorum. 



Editör: TE Bilisim