LİDERLİK BÖYLE ZAMANLARDA BELLİ OLUR..!!!

Rubil GÖKDEMİR

Hepimiz çok üzgün ve şaşkınız...
Hepimiz çok güvensiz ve endişe içindeyiz...
Hepimiz ne olduğunu anlama çabasındayız...

Naklen yayınlarla izlediğimiz darbe girişimlerinin acımasız yöntemleri ve dökülen masum kanlarının, can ve mal güvenliğimizin ayaklar altına alınmasının sonucu olarak; 
Bazılarının vatandaşlık aidiyetinin zayıfladığının farkında mıyız?

Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü

İnandığımız ve güvendiğimiz her kurum üzerimize mi çöktü ?
Biz meydanlara niye çağrılıyoruz, başka çare kalmadı mı?

Asker kim, polis kim? Biz kime güveneceğiz, nereye sığınacağız?
Hangi hakim bizim hakimimiz, hangi hakim adalet dağıtır, hangisi cuntacıdır?
Vergilerimizle satın aldığımız tankların namluları bize çevrilmeye, helikopterlerden sıkılan kurşunlar bizi hedef almaya devam eder mi?

Devlet çöktü de, kamu düzenini sağlamak görevi meydanlarda bize mi düştü?
Demokrasi nöbeti tutmak, onurlu bir direniş göstermek yerine emir kulu mehmetçiklere ceza vermek yetkisi midir, kim verdi bize bu yetkiyi? Toplandığımız meydanlarda bizi saldırılardan kim koruyacak, elimize aldığımız bıçakları, sopaları mı kullanacağız?

2007 yılından beri devam eden ve "milli orduya kumpas" diye adlandırdığınız, çok sayıda operasyonların veya darbe girişimlerinin hesabını kime sormalıyız?

Kime inanacağız, kime güveneceğiz ? Devlet düzeninin sağlanması, aşayişi temin etme işini ahalinin içinde bulunan farklı meşreplerin, mezheplerin veya cemaatlerin insafına mı bırakacağız ?

Bizi bu çelişik duygulardan çıkarmak ve sorularımızın cevabını vermek durumunda olan liderlerimize sesleniyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanı; 
Biz sizi zor zamanlarda bu milletin ve devletin birliğini sağlamak ve devlet organlarının koordinasyonunu sağlamak görevinizin gereği olarak bu kaos ortamını bitirmek ve demokratik güçlerin dayanışmasını sağlamak zorunda değil misiniz? Toplumsal yapımızı tahrip eden ayrışma, kutuplaşma ve ötekileştirmeyi azaltmak için, daha kucaklayıcı, bütünleştirici mesajlar vermeyi düşünür müsünüz?

Demokrasi nöbeti için meydanlara çağırdığınız ve milletin de hiç bir siyasi saik gözetmeden devlete ve demokrasiye sahip çıkmak adına canını, kanını ortaya koyarak yerine getirdiği bu görevi yaparken, bu meydanlardan başka bir sonuç beklemediğinizi, çağrınızın sadece barışçıl yöntemlerle demokrasiye sahip çıkılmasından ibaret olduğunu vurgulamayı düşünür müsünüz?

Siyasette yeni bir sayfa açmak, evrensel hukuk ölçülerinde demokratik sistemin tahkim edilmesi için bütün siyasi liderleri toplantıya çağırarak, yeni bir "toplumsal sözleşmeye" öncülük ederek, yeni bir liderlik anlayışını ortaya koymaya düşünür müsünüz? Bizi hukuk ve demokrasinin tesis edildiği, başı dik, onurlu ve güven içinde yaşayacağımız bir ülkede olduğumuza inandırabilecek misiniz?

Sayın Başbakan; 
Yürütme organının başı olarak, soğukkanlı kişiliğinize uygun olarak, partili kimliğinizi hiç değilse bir müddet geri planda tutarak, siyasi partileri ziyaret ederek, demokrasi ve hukuku güçlendirecek, kamu düzenini tesisi için toplumsal mutabakatı artırmayı, meşruiyet alanınızı artırmayı düşünür müsünüz?

Siyasi ayrıştırmayı ve ötekileştirmeyi azaltacak şekilde adımlar atmayı, meydanlarda demokrasi nöbeti tutan bazı grupların taşkınlıkları sonucu ortaya çıkabilecek yeni toplumsal fay hatlarını engelleyecek şekilde, kafa kesenler, suç işleyenler için soruşturma açılmasını sağlamayı düşünür müsünüz?

Toplumsal kamplaşmayı ve kutuplaşmayı önleyecek ve milleti rahatlatacak önlemleri almayı, hukuk devletinin bütün kurallarının işletileceği, adaletin sağlanacağını, güzide kuruluşumuz ve bağımsızlığımızın teminatı TSK'nın itibarını koruyarak, sadece suç işleyen darbecilerin cezalandırılacağını, devletin bu kurum ve kurallarının işlediğini, asayişi sağlama görevinin güvenlik güçlerinde olduğunu güçlü ifadelerle milletle paylaşmayı düşünür müsün?

Muhalefet partilerimizin liderleri darbe teşebbüsünü atlatmada, hükümetin ve demokratik rejimin yanında tereddüt yer almışlardır. Ancak millete güven verme, anayasal düzenin korunması noktasında daha güçlü mesajların verilmesi için daha fazla görevleri bulunduğuna kuşku bulunmamaktadır. Muhalefetten de bu anlamda daha aktif ve hükümetle daha fazla dayanışma içinde olmalarını istemek de vatandaş olarak hakkımızdır diye düşünüyoruz.

Aynı şekilde, muhalefet partilerimizde "demokratik değişim" talebiyle kamuoyu önüne çıkmış bulunan genel başkan adaylarının da temsil ettikleri kitleler nezdinde, bu zor dönemde milleti rahatlatacak mesajlarını ve ortak değerlere vurgu yapacak güçlü seslerine ve ne düşündüklerini de bilmeye ihtiyacımız var.

Sayın Genel Başkan Adaylarımız;
Geleceğimize, ülkenin yönetimine talip olduğunuza göre, devlet krizi yaşadığımız bu kaos ortamında, bize ümid verebilecek teklifleriniz olacak mı? Alternatif çözüm projelerinizi duyarak, ey milletim "gelecek için seçeneğimiz hazır", korkmaya gerek yok duygusunu bize hissettirebilecek misiniz?

Editör: TE Bilisim