Bedelli askerlik hakkında  görüşleriniz nelerdir?

Öncelikle şunu söyleyeyim. Bedelli askerlik hakkında gönül rahatlığıyla yorum yapabilirim. Çünkü ben 15 sene yurtdışında yaşadım, ve dövizli askerliği doğal hak ettim. Fakat buna rağmen kendi isteğimle normal askerlik sürecine girdim. Bundan da gurur duydum . Herhalde bu hareketim bedelli askerliğe bakış açımı az çok yansıtıyordur. Eski bir türkü vardır ya; “Zenginimiz bedel öder, askerimiz fakirdendir. Biri Mehmet, biri Memiş..’’ diye giden. O, fikrimce bugünlere de yazılmış bir türkü olsa gerek.

 “1999 Depremi dönemindeki bedelli kararı elzemdi”

Biliyorsunuz 1999 depreminde Türkiye çok büyük bir acı yaşadı. Ülkemizin o zamanki ekonomik gelirleri, ekonomik tablosu ortadaydı. Türkiye’nin bu ağır felaketin, ve bedelin üstesinden gelebilmesi için, yıkılan yuvaların bir daha inşa edilebilmesi için, büyük bir kaynağa ihtiyaç vardı. O zaman bedelli askerlik bu nedenle elzemdi. Bugün ise böyle bir felaketten dolayı ekonominin kötüye gitmesi veya kentlerin yeniden inşa edilmesini gerektirecek bir durum söz konusu değil. Bugünkü bedelli askerlik yanlış izlenilmiş politikalardan dolayı çöken ekonomiye çare olması beklenen bir kaçış yolu oldu.

Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş.. Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş..

“Saraylara para harcarsanız bedelliye mecbur kalırsınız

 Eğer 5 milyar TL’lere saraylar yaparsanız, 5 milyon dolarlara özel jetler çıkartırsanız, yedi sülalenizi doyurur, milletin parasıyla yaşatırsanız, bugün fakire, memura, işçiye, madenciye verecek para kalmaz, askeri doyurmaya paranız kalmaz, bedelli çıkarmaya mecbur kalırsınız; ve böylelikle hak yemiş olursunuz. Bunun yanında kendi söylediğinizi de unutmuş olursunuz. İlk önce çıkacaksınız, “bu ayrımcılıktır”, “Zengin fakir üzerine bir yaptırımdır, zengin para ödüyorsa fakirin ne günahı var?” diyeceksiniz. Sonra bedelli ülke için “bir ihtiyaç” diye açıklama yapacak, bedelliyi çıkartacaksınız. Bu fikrimce tutarsızlığın en büyük örneğidir..

“Konjonktür olarak bir kere bedelliye ihtiyacımız yok”

Kişisel menfaatlerin finansmanı için sağlanmış askeri bir sistem bedelli askerlik. Zaten TSK bu konudaki görüşünü çok açık bir dille anlattı. Yanlış ve üzücü bulduklarını söylediler. Ben de yanlış buluyorum. Doğru bulmuyorum. Konjonktür olarak bir kere buna ihtiyacımız yok. İkincil olarak, asker fazlalığı değil, asker ihtiyacı var bu ülkede şu anda. “Zaten ülke olarak bir ateş çemberi içindeyiz” Dört bir tarafımız savaş içinde. Tabiri caizse bir ateş çemberinin içindeyiz. Sınırlarımız zaten korunmaz halde, insan kaçaklığı olmak üzere kaçakçılık yüzde iki yüz artmış, bunun yanında Türkiye’de askerlik kökten sarsılmış. Önüne gelen sokakta dehşet saçıyor. Adeta seksen öncesine dönülmüş. Böyle bir durumda bir de bedelli askerliğin çıkması gerçekten insanların vicdanını sızlatır. Zaten bunu milletin teveccühünde de göreceksiniz.

 “Askere zaten ihtiyacımız var”

Son 25 senenin askere en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanındayız. Ukrayna savaşları her an bize sıçrayabilir, ve kuzey ve kuzeybatı sınırlarımız tehlike bölgelerindeler.

Bugünkü Türk siyasetine ilişkin genel bir değerlendirme yapar mısınız?

Siyaseti sizce kimler daha iyi yapabilir? Bir; siyaseti herkes yapar, yeter ki önce bilgisi olsun. Sonra savunduğu bir fikri olsun. Ve bunu eyleme geçirecek azmi olsun. Budur.

“Belli güçler Türk insanını siyasetten uzaklaştırdı”

Bilhassa 1980’lerden sonra Türkiye’de belirli güçler siyaseti önemsiz bir pozisyona sokup aklı başında, fikri, vicdanı hür insanların siyasete girmesini engelledi. Siyaset insanlara o dönemde kötülendi. Siyasetçileri, iyi yönetebilecekleri adamlar olarak seçtiler ve eğittiler. Bence partiler üstü bir ideoloji bu. Yeter ki kendi yönetebileceğimiz, fikri, aklı, vicdanı el vermese bile, mecbur kaldığı için dediğimizi yapmak zorunda kalan insanlar siyaset yapsın ki, dediğimizi rahatça yaptırabilelim, ve onları kolay yönetebilelim düşüncesiyle yola çıktılar. Ve Türkiye’de böyle bir ideolojiyi monte ettiler.

“Empoze edilen sistemden kurtulmanın en iyi yolu sağlam siyasetçilerdir

Bu ideoloji ve empoze edilen sistemden kurtulmanın en iyi yolu da bence şudur: siyasetten hiçbir menfaati olmayan, siyasetten hiçbir sıfat kazanmayan, ihtiyaç duymayan insanların, gidişattan dolayı mecbur kaldığını hissederek, ne görüşte olursa olsun, müdahil olmaları. Bu döngü ancak böyle kırılır. Ben şahsen böyle yaptım.

“Siyasi görüşüme ve hayat felsefeme uygun tek parti MHP olduğu için MHP’yi tercih ettim

 Benim hayat felsefem belliydi. Bu siyasi görüşe, felsefeye uygun tek parti Milliyetçi Hareket Partisi olduğu için, yetiştiğim ocak MHP ocağı olduğu için, hiç düşünmeden MHP’de siyaset yapmak istedim. Hiçbir beklentim yoktu. Siyasete girmeden önce kendi kişiliğim, bir fikrim, bir varlığım vardı zaten.

“Siyasetten yararlanarak bir yere gelmeye çalışanlardan değilim”

Burada olmasam da, siyaset yapmasam da bir şeylere sahibim. Demek istediğim, siyasetten yararlanmaya ihtiyacım yok. Sadece hizmet için varım. Böyle insanlar çoğaldıkça, böyle insanlar yükseldikçe, siyasette yozlaşma da biter, yolsuzluk da biter, rüşvet de biter, çıkarcılık da biter.

Editör: TE Bilisim