Akşener’in dün kü durağı Amasya idi. Binlerce Amasyalıya hitap eden Akşener, saat 17.50 sıralarında konuşmasını noktaladı. “Başbakan Akşener” sloganları ile sözü sık sık kesilen Akşener, MHP’nin iç meselesi sandıkları kurultay sürecinin AKP’nin iç meselesi olduğunu gördüklerini, bundan sonraki hedeflerinin AKP ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ olduğunu kaydetti.  Akşener, Bozdağ’ın 2011’de bizzat açıkladığı yasayı kendisinin uygulamadığını da belirtti. Akşener, tavşan parti iddialarına da değinerek, “Havuz medyası yazıyor, bizim genel merkez tekrarlıyor, sonra havuz tekrar yazıyor. Muhteremler tavşanı tazı tuttu tazı” dedi. Akşener, ayrıca kimseden korkmadığını belirterek, “Elinizden geleni ardınıza koymayın, hodri meydan” çıkışında bulundu. Milletin çocukları şehit olurken, dantelli kefenlilerin ballı ihaleler ve kula hakkı peşinde olduğunu kaydeden Akşener, “Allah nasip eder iktidar olursak, o haram lokmaları boğazınızdan çıkaracağız” dedi. Akşener’in en dikkat çeken açıklaması ise Adalet Bakanlığı tarafından icra müdürünün aranarak, kongrelerinin engellendiği yönündeydi. Akşener, 3 yerden icra müdürüne telefon geldiğini söyledi.

 

Akşener’in Amasya programından satırbaşları:

 

Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk

Bize mutlu azınlık kaşlarını çatarak dedi: ‘hadi oradan, gidin imza toplayın.’ Çıktık yola 249 imza gerekliyken, 548 imza topladık. 306 kardeşimiz de dedi ki: ‘toplayın kurultayı, gelip oy verelim.’ Yani 854 kişi ‘yapın kurultayı’ dedi. Bize ‘muhalif’ diyorlar, 854 nerede, muhalif nerede? Bugün biz muhalif değiliz, 15 Mayıs’tan itibaren onlar muhalefettir. Sonra ‘yetmez 548 imza, gidin mahkemeye’ dediler, üst kurul delegelerimiz, Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müracaat ettiler. Sulh hukuk mahkemesinin vereceği karar şu: kendisine sunulan imzalar gerçek midir, sahte midir? Baktılar, gerçek olduğunu gördüler, karar verdiler. Ve ‘kongrenizi yapabilirsiniz’ dediler. Sonra olanlar oldu, Gemerek’ten ve Tosya’dan iki mahkeme kararı geldi. Meğer Tosya’nın ki yanlışmış. Gemerek ile ilgili Ankara’ya müracaat edilecekmiş.

 

 BUGÜNÜN ZALİMLERİ

 

Bu Gemerek kararının olmaması için 2011’de bir yasa çıkarıldı. Bir zati Bekir Bozdağ’ın azından dinlemiştim o yasanın gerekçesini. Bozdağ ‘Bu yasayı çıkarmazsak Türkiye’de futbol kulüpleri, vakıflar, dernekler ve şirketler, olağanüstü kongre yapamaz. Gidiyor bir avukat, bir ilçeden karar alıyor, olağanüstü kongreleri sekteye uğratıyor. Görevini kötüye kullanıyor, istismar ediyor. Bu nedenle bu yasa çıkmalı’ demişti. Şimdi aynı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı. Geldi, bu hukuken aykırı durumu, icra müdürlüğü kanalıyla kabul ettirdi. Biz de 2. Ankara İcra Mahkemesi’ne müracaat ettik. Hiç beklemiyorduk, çünkü bu güne kadar haklının hukuku değil, güçlünün hukukunun esas olduğunu gördük. Hani bugün bizi yöneten arkadaşlar var ya onlar neyle geldiler bu iktidara, ‘haklının hukukunu gerçekleştireceğiz, güçlünün hukukunu ortadan kaldıracağız’ diyerek iş başına geldiler. Ve aynı dönemde dünün mağdurları, dün mağdur olduğunu iddia edenler, bugünün zalimleri oldular.

 

3 TELEFON GELDİ

 

Biz de beklemiyorduk, 2. İcra Mahkemesi’ndeki hakim, Gemerek’teki kararın yok hükmünde olduğunu hukuki bir karar olarak bildirdi. Çok ilginç üç avukat, üç adayın avukatı, gittiler, icra müdürlüğünden bu kararı düzeltmesini istediler. İcra müdürü tamam dedi, yazıyı yazıyordu, üç telefon geldi, üç telefon. Birincisi Ankara Başsavcılığı’ndan, ikincisi bilmiyoruz ne olduğunu ama çok önemli bir kişi ki icra müdürü hazırolda konuştu. Üçüncüsü Adalet Bakanlığı’ndan geldi. Ve ‘baş üstüne efendim’ dedi, hukuksuz olarak gecenin 20.30’unda Adalet Bakanlığına da giderek bizim 15 Mayıs’taki kongreyi yapamayacağımızı müdür vasıtası ile ilan ettiler. Adalet Bakanlığının bir zati rol aldığı hukuksuzlukla karşı karşıya kaldık. Biz 15’inde sizlerle, üst kurul delegelerimizle orada olduk. O gün çok önemli bir uyarıyı, görevi yerine getirdik. Bu ülkedeki hukuksuzlukları, hukuksuzluk yapanların yüzüne çarptınız. İKTİDAR OLMAK ÖNEMLİ DEĞİLMİŞ Bu sadece MHP’nin iç meselesi değildir. Biz sandık ki iç meselemiz ama Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iç meselesiymiş. Bir saatte Başbakan değişti bu ülkede, bugün kurultay yapıldı. 5 buçuk aydır kurultay yapmak için yollara düştük. Ne yaparsanız yapın, sizden korkan sizin gibi olsun. Yine sesleniyorum, MHP’yi Saray’ın, AKP’nin arka bahçesi yaptırmayacağız. Genel merkeze göre iktidar olmak önemli değilmiş… Madem iktidar olmak önemli değilse çoluğunuz çocuğunuz Mercedes arabalarda geziyorken neden söylemediniz tabana iktidar olmak istemediğinizi. Bir ülkücü müdür, bir kurumda çalışan ülkücü var mıdır? Bu sizi üzmüyor olabilir ama bizi üzüyor.

KİMSEDEN KORKMUYORUM

 

Allah şahit kimseden korkmuyorum, çiğ yemedim çünkü. Önce Allah’a güveniyorum, sonra da size, kimden korkacakmışım? Bugün sizden aldığımız güçle yürüyüşümüze aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Gerçekten içimdeki inancı, imanı güçlendirdiniz. Hepinizden Allah razı olsun. Her birinize ayrı ayrı sevgi ve saygılarımızı sunuyorum.  Ne mutlu Türküm diyene. Allah’a emanet olun.”

Editör: TE Bilisim