MHP’ye % 14 Oy veren var, Ne kelam ki oy vermeyen % 86 ancak bize Akıl verenler var. MHP'nin CHP'den farklı bir siyaset izlemek için yüzlerce sebebi vardır. Bunlardan en önemlisi de AKP'nin hitap ettiği Milliyetçi-Muhafazakâr seçmenin "ikinci adresinin" MHP olmasıdır.
Milliyetçi Harekete, ilk kez merkez sağın tüm seçmeni tarafından sempati duyulmakta, hiç bir AKP'li üst yetkilileri ve stüdyo fedaileri,MHP hakkında esip konuşamamaktadır.
MHP’nin bu duruşunda sağ siyasilere uslup ve seviye yağmuru yağmıştır. Üstelik fikir ve felsefesinde, değişmeyen, çizgisinde kırıklığı olmayan “Ülkücü Hareket”tir. Değişen AKP yönetimi ve Liderleridir, bu kadar büyük değişim ve söylem farkına rağmen kendi genel başkanına ve liderine nokta kadar hakaret etmezken, sözde bizim Ülkücüler sırf muhalif ve Devlet Bahçeli düşmanlığı yüzünden Ülkücü saygı ve edebin çok uzağında
konuşmalara şahit olmaktadır!
15 Temmuz Darbe girişimi bizi biraz geçmişi hatırlamamıza vesile olsun! 1975 ve 1977'de Aydınlar Ocağının baş rolu oydadığı MC Hükümetlerini hatırlamak gerkmez mi? Siyasi tarihimizde Milliyetçi Cephe hükümetleri adı altında iki hükümeti kurdurulmuştu.
Bugün birçoğu hayata veda eden Merhum, Başbuğ Alparslan Türkeş, Süleyman Demirel, Necmeddin Erbakan, gibi liderler Aydınlar Ocağın Genel Merkezinde seri konferanslar verirlerdi.
Bu dönemde ülkedeki sağ partilerin bir türlü birleşip koalisyon kuramaması üzerine Aydınlar Ocağı siyaset üstü bir rol üstlenir. Birleşmeyi sağlamak adına ne
gerekiyorsa yapar. Aralarında Süleyman Yalçın, Ayhan Songar, Metin Eriş ve Muharrem Ergin’in de olduğu 12 profesör bir araya gelir, bir beyanname
yayınlar. Bu 12 kişilik kadro birçok defa Ankara’ya giderek liderlerle konuşur ve bu ayrılığa bir son verilmesini isterler. MC hükümetleri Aydınlar Ocağı’nın
bu yoğun çabaları neticesinde kurulur.
Bugün Milliyetçi Sağ STK lar ve Sağ Partilerin Liderlerinin biraz düşünmeleri gerekmez mi? Milliyetçi STK ların önerisi ile MC Hükümetlerinde başarıyla görev yapan bürokrat ve bakanları da hiç kimse inkar edemezdi!
Y-CHP ve beraberindeki avaresinin niyetleri bellidir! Onların bir tek dik durdukları yer vardır oda PKK seviciliği ve terörist cenazeleridir! Bunların dertleri ise Türklükle ilgili değişmez 4 maddenin aynen durmasıdır. Bu anlamsız bağırtıları belki Türklükle ilgili 4 maddeyi iptal ettiririz diye
kurgulamaya çalıştıklarıdır.
Türk Milliyetçileri için asıl olan Türkiye Cumhuriyetidir, Atatürk'tür, Milliyetçiliktir, Türk Milletidir, bayraktır, ezandır, dindir, mecliste oylanan anayasanın Y-CHP, BDP gibi ulusalcı ve Marksist kırıntılar hariç sağ seçmenin hayır demesi mümkün gözükmemektedir!
Milliyetçi Hareketin Devlet ve Millet Sorumluluğu gereği , Anayasa değişikliği teklifiyle bir rejim değişikliğine müsaadesi mümkün değildir. Sadece hükûmet sistemi değişikliği, aslında daha da doğrusuyla bir hükûmet sistemi netleştirmesi söz konusudur.
Anayasa'nın ilk 4 maddesi değiştirilmektedir. Milliyetçi Hareket Anayasa'nın ilk 4 maddesine, tam anlamıyla bir tuğlasına bile dokundurtmaz. Bugün yorum yoluyla "Şu madde değiştiği için, bu maddede böyle bir hüküm getirildiği için Anayasa'nın ilk 4 maddesi değişiyor." demek gerçekten ciddiyetten ve gerçekten uzak bir isnattır.
Ulus Devlet kimliği ile Milli Devlet kimliğini Türk Milliyetçileri iyi anlamalıdır. Ulus Devlet Kimliğinin sınırları bellidir, Turan Hedefi yoktur! Milli Devlet Kimliğinin fiziki sınırları yoktur ve kızıl Elması Turan’dır!
"Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan; Vatan büyük ve müebbed bir ülkedir: Turan."
Fahri Yağlı
Editör: TE Bilisim
