Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü
 Her faaliyetin, ömrün ya da sürecin mutlaka bir eleştirisi, otokritiği, empatisi ve özetinin olması doğaldir.

MHP'de 7 Haziran, 1 Kasım vb seçimleri sonrası her siyasi parti gibi yaşananları eleştirmek demokratik, insani, İslami ve milli bir görevdir. Bu hakkı kullanmak isteyeni itmek, kakmak ya da örselemeyi hiç bir ahlaki ve ilmi kuralla izah etmek mümkün değildir.

Şahıslar, teşkilat mensupları ve liderler fani; ilke, kural, dava ve doktrin ebedidir.

Eleştirmek hak olduğu kadar; ilkeli ve ahlaki eleştirmek de ideolojik bir mecburiyettir. Herkesin her aklına geleni ölçüsüzce biribirine söylediği yerde, sınırlar kalkar, hak ihlalleri başlar ve bunun adı kör dövüşüdür. Bunun da galibi yoktur. Böyle bir kavgadan Allah milleti, ümmeti ve hareketi korusun.

MHP kurultay yaparak siyasi ve ideolojik aklı ortaya koyabilseydi, bu son derece acı ve hüzünlü travmayı yaşamak zorunda kalmazdık. Kim seçilirse seçilsin, herkes seçilenin arkasında kenetlenirdi.

Bu hakkı kullanmak isteyenleri, her türlü iftira, karalama ve itibarsızlaştırma kampanyaları ile yok etmek Milliyetci-Ülkücü hareketin kurumsal itibarına indirilen en büyük darbedir.

MHP milyonlarca mensubu ile, bir kısmı hakka yürümüş yaşayan millet evlatlarınin umududur. Kutsal yuva hiç kimsenin babasının mülkü değildir.

Türk milletinin ortak çabası; aklı ve milli hafızası ile var olan, kıyamete kadar yaşaması gereken acı-tatlı hatiralar, kahramanlar destanının devam etmesidir.

Kurultay isteyeni silerek, çizerek, atıp-tutarak, 'atadım seni seç beni' anlayişı ile sadece tekerrür mecburiyetleri mukadder olan yeni siyasal süreçler yaşanır.

Bugün kongre üyesi sıfatlarını elinde bulunduranları da bekleyen aynı akıbettir. Çünkü her kurultay talebi hainlere(!) atış talimi şovudur.Hiç şansınız yoktur. "Kurultay isteme benden, buz gibi soğurum senden"... acı hakikat budur! ;

Üniversitelere siyaset bilimi vb konularda ilim tahsil etsin diye gönderdigimiz evlatlarımızın, başka şehirde amcalarına karşı koltuk koruma gücü olarak kullanılmasını hiç bir Ülkücü baba tasvip etmez.

Ülkenin her yerinde MHP ile ilgili görüş beyan eden herkesi, potansiyel zenci muamelesi ile imtiyazlı beyaz rolüne soyunmak, vicdanlarda derin yara acmiştır.

MHP sadece zorlama kongre delegelerinin değil, milyonlarca mensubunun kurumsal yapıya dahil edilen ortak aklı ile yònetilirse ancak büyür gelişir. Milletin umudu olur. Buna mani olmak, koltuk değnegi tartısmalarını artırır. Bir gün CHP, bir gün AKP... halbuki ülkenin tek umudu Ülkücüler bunu en çok hal edenlerdir.

Farklı düşunenleri atarak iterek siyasi imha seansı arılanma durulanma masalı ile gönderek olmaz. Neyi kimi kovuyorsunuz? Babanızın mülkünden mi kovuyorsunuz?

Akvaryumdaki balıkların doğan yavruları yemesi ve ortamı okyanus zannetmesi balık hafızasıdır. Ama kutlu ve mübarek hareket, ancak ortak milli hafıza ile büyük zaferlere ulaşır.

Komplo teorileri vb hikayelere en çok vakıf olan MHP ve Ülkücülerdir. Tereciye tere satılmaz... bugun güç, iktidar ve mühür elinizde; kılıcınızın arkası önü kesiyor. Elbette herkesin tepesine binersiniz ama yarın tarihin, bilimin ve gelecek kuşakların hükmüne mani olamazsınız.

Tarih lidere ve teşkilata sadakatı emrettigi kadar hepimizi Kurani, Turani bilimsel gerçeklere, ilke ve Ülküye davaya doktrinin özüne uymaya mecbur ediyor.

Ancak ölümsüz değerleri koruyarak ayakta kalabiliriz.

Sabri Şenel


Editör: TE Bilisim