Akp’ye oy ver (!) Fevzi KÜÇÜKKAHVECİ kaleminden.. Akp’ye oy ver (!) Fevzi KÜÇÜKKAHVECİ kaleminden..
 MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş, AKP'nin İstanbul'u kültür ve medeniyet şehri olmaktan çıkarıp şantiye ve rantiyeler şehrine dönüştürdüğünü söyledi. 
MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş, AKP'nin İstanbul'u kültür ve medeniyet şehri olmaktan çıkarıp şantiye ve rantiyeler şehrine dönüştürdüğünü söyledi. Para için medeniyet ve tarihin yok edildiğini, şehrin beton yığınına döndüğünü vurguladı.

KİPTAŞ, Emlak Konut, TOKİ'yi ‘arpalık ve beslenilen 3 inşaat firması' olarak sıralayan Karataş, “Bütün yolsuzluklar ve rüşvetin oluk oluk kirin aktığı yerler buralar. Rüşvet alabilmeleri için bir imar alanı açmaları lazım. 17-25 Aralık'ta kupon arazileri yakınlarına peşkeş çektiler. Kuzey ormanlarında 3. köprüyle, tabiat katliamı yaptılar. En son Emirgan Korusu'nun arka bahçesinde kıyım yapılıyor. Orayı da Emlak Konut Gayri Menkulü'ne devrederek hazine arazisi imara açıldı. O bölgede tek oksijen alanı orasıydı. Oraya da şantiye kuruldu rant adına. İstanbul'un 3 bölgesinde yeni bir şehir kuruluyor. Beton yığınına döndü İstanbul. Kendi ruhlarını İstanbul siluetine dönüştürdüler. Para için medeniyeti, tarihi yok ettiler.” dedi.

16/9 BİNALARI İMARA UYGUN DEĞİLSE NEDEN YIKMIYORSUNUZ?

Zeytinburnu'nda yer alan Astay Gayrimenkul'e ait 36, 32 ve 27 katlı üç bloktan oluşan 16/9 projesine dikkat çeken Karataş, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın, “Binaların sahibini tanıyorum. Kendisi ile görüşüp ‘binaları tıraşlayın' ricasında bulundum. Yapacaklarını bekliyordum ama baktım ki hiçbir şey yapmadılar. O nedenle çok kırıldım. Şimdi o insanla konuşmuyorum.” sözünü hatırlattı. Ardından, “İktidar, imarla ilgili bugüne kadar 4 bin değişiklik yaptı. UNICEF tarafından koruma altına alınan tarihi yarımadaya, 16/9 diye uyduruk bir bina diktiler. Sonra açıklama yapıyor birileri, ‘Konuşmuyorum, incindim' diyor. Böyle bir karar mekanizması mı var? Bir imar planı var. İmara uygun değilse, müsaadeyi vermezsiniz. Müsaadeyi vermediğiniz halde yapılmışsa yıkarsınız. Kendi arkadaşınız beni incitti diye sızlanıp o arkadaşınızla da görüşüp görüşmemeniz bu yanlışı düzeltmez.” ifadelerini kullandı.

Medya sansürü ve terör meselesine de değinen Bülent Karataş'ın görüşleri özetle şöyle:

Hırsızları yakalayanlara şeref madalyası verilmeliydi “

25 Aralık, milyarlarca doların nasıl iç edildiğinin kamuoyuna yansıdığı ve sergilendiği gündür. Dünyanın hiçbir yerinde hırsızlar dışarıda gezemez. Onları yakalayanlara şeref madalyası verilmesi gerekir. O kasalardan ve ayakkabı kutularından çıkan paralar, o polis memurlarına teklif edildi. Bu paraları alın ve susun diye. Onlar ise 2 bin 500 lira maaşı tercih etti. Çoluk çocuğumuza haram yedirmem diyen vatan evlatlarıdır onlar. Hukuk ve adaleti sağlamak isteyen yiğitlerin hepsini zindana atsalar da onlar gibi düşünen binler, hatta milyonlar var.”

Muhalefetin sesi oldukları için özgür basın susturulmaya çalışılıyor

RTÜK, Türkiye Cumhuriyeti Dev-leti'nin bağımsız bir kurumu mu? Digiturk'e sen bunu yapamazsın dedi mi? Hak edilmiş bir frekans varken bunu yok sayamazsınız. Bu hür basını da sırf muhalefet partilerinin mensupları değerlendirme yapıyor diye Digiturk'ten, Türksat'tan atmaya çalışıyorsun. Hürlükten bağımlılığa giden bu millet zincirleri koparır.”

Oyların yönünü terör tayin edecek

“Güvenlik zafiyeti Türk toplumunda terörü öne çıkarır hale getirmiştir. Vatandaş terörü gerçekleştirenlere zemin oluşturan ve olgunlaştıran iki yapıya da karşı olur. Olgunlaşmasına fırsat tanıyan hükümettir, eylemi gerçekleştiren, destekçisi, siyasi uzantısı HDP'dir. Bu çerçevede toplumun birinci önceliği, oyunun yönünü tayin edecek olan terördür, terörün tırmanma sebebi ise hükümettir.”
Editör: TE Bilisim