Panelin konuşmacıları bölgede yetişmiş ortadoğu'yu, jeopolitiğini, Ortadoğu'daki bütün siyasi, sosyal, askeri ve ekonomik hareketlilikleri çok iyi bilen hayatlarını Türklüğe ve Türkmen davasına adamış Türk Milliyetçisi uzmanlar
Dr.Nefi Demirci , Dr. Cüneyt Mengü ve Ülkü- tek Yüksek İstişare kurulu üyesi Müh. Sn. Savaş Avcı idi...
Paneldeki çok değerli konuşmacıların sunumlarından kendime göre çıkardığım sonuç aşağıdaki gibi maddeler halinde Bilgilerinize sunulmuştur ...
A -Mevcut durum analizi
*Musul'un IŞİD yani DAEŞ eşkiyalarından kurtarılması operasyonuna bölge dışından gelen ve başında emperyalist güçlerin (ABD, İngiltere, Fransa vb..) öncülüğünde katılan 36 farklı ülke ile Irak devletinin korkak silahlı birlikleri ninova birlikleri Haşdi şaabi, Haşdi vatani ile bölgedeki besleme kukla eşkıya guruplarından (Barzani güçleri KYP, KDY, PYD PKK ve diğer küçük aşiretler) oluşur
*Bu operasyonel askeri birliklerin içerisinde Türkiye maalesef yer alamamıştır, bunun sebebi Türkiye'nin artık uluslararası Diplomatik etkinliği ve yaptırım gücünün kalmadığı ve ciddiye alınmadığındandır...
*Türkiye'yi yönetenler, son 14 yılda izledikleri yanlış, değişken ve popülist dış politikalar ile durumun bu seviyeye gelmesine sebep olmuşlardır ...
*Üzülerek ve vicdanımız sızlayarak ifade etmek gerekir ki ; Türkiye artık kabile devletlerinin , Irakın kukla ve besleme başbakanı 'ebadi' gibi ve bölgesel eşkıya güçlerinin bile kafa tutabildiği etkisiz, yetkisiz, ciddiye alınmayan ve diplomatik gücü olmayan ülke konumunda görülmektedir...
*Türkiye'yi yönetenlerin Basın Yayın organlarında 'Musul operasyonunda olmak istedikleri konusundaki yüksek perdeden yaptıkları çağrı ve talepler, iç kamuoyundaki milli refleksleri sönümlemeye ve gelecek tepkileri engellemeye dönük siyasi manevralar dan ibarettir...
*Büyük Musul operasyonunda 'hem sahada, hem masada' olmak konusundaki talep hiçbir şekilde karşılık bulmamış ve ciddiye alınmamıştır, buna rağmen Yöneticilerimizin ... CEĞİZ , ....CAĞIZ söylemleri sadece ve sadece iç kamuoyuna dönük başarısızlıklarını gölgeleme amaçlı algı operasyonları gayretidir...
*Yıllardır itibar ettiğimiz, devlet başkanı statüsü ile kırmızı halılarla karşıladığımız hatta AKP'nin kongresinde "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye slogan atarak onure ettiğimiz ve Daha önemlisi; neticesinde PKK'yı güçlendiren ve büyüten sözde 'çözüm sürecinde' defalarca düzenlenen açıkhava toplantılarında alkışlattırdığımız dümenden 'arabuluculuk ve ağabeylik' gibi çok etkili rol üstlenen, İsrail'in ve ABD nin kobra yılanı ve eşkıyabaşı Barzani'nin güçleri, PKK'lı eşkiyalar ve yan kolu PYD, ve Pkk nın İran'daki kolu oldukça güçlü ve etkili konuma gelmişlerdir...
*Kaypak ve kahpe Barzani Türkiye'yi satmıştır...
* İran bin yıllardır var olan köklü devlet geleneğinin gereği olarak Irak ve Suriye'deki mezhepsel politikaları doğrultusunda Rusya ile beraber kurduğu oyunlarla Ortadoğu'daki yerleşik en güçlü ve en etkili ülke olma gayretindedir...
* Musul'un, Kerkük’ün, Süleymaniye ve Erbil'in içerisinde olduğu Kuzey Irak bölgesinde, bundan sonra izlenecek yeni Politikalar ve bu bölgenin paylaşımı konusunda, Irak devleti üzerindeki mezhepsel etkinliği dolayisiyle İran da en az ABD kadar etkili konumdadır...
*Türkiye Ortadoğu'daki Arap ülkeleri ve bu bölgede yaşayan arapların gıpta ettiği, yaşamak için özenti duyduğu bir ülke olmaktan çıkmıştır...
* Musul'un DAEŞ eşyalarından ne zaman temizleneceği belirsizdir...
*Türk devleti yıllardır Güney sınırımızdaki yasal statüsü olmayan eşkiya zihniyetli aşiret güçleriyle iyi ilişkiler kurarak yanlış politika izlemiş, bölgede yaşayan asli unsurları en köklülerinden birisi olan Türkmen soydaşlarımızın selameti ve in geleceği açısından çok duyarsız ve yetersiz kalmıştır... * Türkiye Irak'ın içinde Arap basını nezdinde zayıftır ve Türkiye'nin etkili gücü iyi anlatılamamıştır...
*Türkiye Ortadoğu'da izlediği yanlış politikalarla bin yıllardır var olan Türk devlet geleneğinde uzaklaşmıştır...
* Musul, Kerkük ve bölgedeki diğer Türkmeneli beldeleri de en az Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır kadar Türkiye'nin gelecegi ve Türk milletinin selameti açısından hayati öneme sahiptir...
* Irak'ın en büyük ikinci kenti olan Musul ve çevre illerinde içinde olduğu bölge ; Dünya'daki en eski medeniyetlerin yaşadığı, yok olduğu ayrıca savaşların en çok yaşandığı Dünya'daki en yoğun ,sosyal hareketliliğin olduğu, bütün dinlerin binyıllardır yaşatıldığı kadim medeniyetlerin merkezidir...
* Musul ve çevre illeri Dünya'daki en zengin petrol ve enerji yataklarına sahiptir onun için de Dünya'daki Emperyalist ve küresel güçlerin yüzyıllardır ele geçirmeyi hedefledikleri bölgedir...
* Şanlı Türk ordusu Dünya'yı ilgilendiren en önemli meselede, hükümetin diplomatik başarısızlığı sebebiyle bölgede tam da kuvvet ve kudretine uygun şekilde dahil olması gereken bir savaşta ve sonrasında aktif rol alamamıştır...
*Türkiye bölge illerdeki MİSAK-I MİLLİ şartlarından kaynaklanan müktesep yasal haklarını kullanamamakta yada yetersiz kalmaktadır...
B -Ortadoğu'yu bekleyen yeni tehlike ve İslam ülkeleri açısından muhtemel riskler
*Bütün bu operasyonlar 'büyük Ortadoğu projesinin' temellerini atmak için yürütülmektedir ...
*Ortadoğu'da siyasi haritalar yeniden çizilecektir
*Bölgede emperyalist güçlerin temsilcisi konumunda olan büyük İsrail Devleti kurulması hedeflenmektedir...
* Büyük İsrail Devleti ile onu koruma amaçlı emperyalist güçlerin maşası konumunda olabilecek ve Türkiye'yi güneyden kuşatabilecek 'Kürdistan federe Devleti' yada Kürt topluluklarından oluşmuş yeni Büyük Kürdistan Devleti sonrasında ise doğudan kuşatabilecek 'Büyük Ermenistan Devleti' kurulması amaçlamaktadır...
* Türkiye Doğu ve Güneydoğu sınırlarının yeniden belirlendiği Anadoluya sıkıştırılmış etkisiz, yetkisiz ve güçsüz bir ülke konumuna düşürülmek istenmektedir...
*Kuzey Irak ve Suriye'deki Türkmen soydaşlarımızın varlığı ve onların bin yıllardır bölgede süregelen siyasi, sosyal, etnik, dini, kültürel ve milli meseleleri hiçe sayılarak yok hükmünde kabul edilecektir, hatta Türkiye'nin kılını kıpırdatmadan seyirci kaldığı AKP iktidarı dönemindeki yakın tarihimizde, Barzani'nin Erbil'de yaptığı gibi nüfus idarelerinden kayıtları silmek ve tapu dairelerinden üzerlerindeki gayrimenkulleri almak suretiyle yaptığı gibi ağırlıklı yaşadıkları Musul Kerkük Erbil Süleymaniye ve çevre beldelerinde yaşayan soydaşlarımız göçebe topluluklar halinde yaşamaya mecbur edilebileceklerdir...
* DAİŞ bir projenin parçasıdır ve kontrolden çıkmış güçtür...
*DAİŞ sonrası bölgede emperyalist güçler tarafından kontrollü şekilde yönetilecek, etnik ve mezhebi temelli yeni silahlı maşa güçler oluşturulacaktır...
* İran ; Ortadoğu'da Türkiye'nin karşısında ABD,İngiltere, Fransa, Rusya ve diğer büyük emperyalist güçlerin ittifakı ile etkili ve Türkiye'den daha güçlü bir kukla islam devleti konumuna getirilecek , İran eliyle Ortadoğu'daki mezhep savaşları kaşınarak etnik ve mezhebi temizlik yapılması hedeflenmektedir...
* Ortadoğu'daki enerji kaynakları tamamen Küresel şirketlerin kontrolünde olacak ve bu kaynaklardan bölgedeki eşkiyavari silahlı kukla gruplarda kısmen istifade ettirilecektir...
* Irak'ta Musul Savaşı ile ikinci bir cehennem senaryosu hazırlanmaktadır...
Türkiye Irak'ın içinde Arap basını nezdinde zayıftır ve Türkiye'nin etkili gücü iyi anlatılamamıştır...
C -Olması gerekenler ve acil beklenti
*Türkiye'yi yönetenler iç kamuoyunu rahatlatmaya dönük ve yanlış bilgilere dayalı hamasi siyasi söylemlerden vazgeçip, Dünya ülkeleri nezdinde daha etkili olabilecek politikalar üretmeli ve Türk Devlet geleneklerine uygun, Türk Milleti'nin hassasiyetleri ile paralel daha icraatçı ve somut adımlar atmalıdır...
*Ata toprağı ve Ecdat yadigarı Musul Kerkük Erbil Süleymaniye ve çevre beldelerindeki var olan siyasi gücümüz tekrar kazanılmalı ve bu bölgede Türklerin temsilcisi konumunda olan Türkmen soydaşlarımız her türlü (siyasi ekonomik sosyal ve askeri açıdan) desteklenmeli ve güçlendirilmelidir...
* Irak'ta, Suriye’de aşiretlerin, kürtlerin ve diğer farklı etnik ve mezhebi grupların bölgesel ve askeri güçleri mevcuttur ancak Türkmen soydaşlarımızın güçlü şekilde organize oldukları silahlı gücü yoktur, bunun için acil olarak Türkmen soydaşlarımızdan oluşan yeni askeri güç oluşturulmalı...
*Türkmen soydaşlarımızın binyıllardır yaşadıkları bölgelerdeki gasp edilmiş müktesep haklarının geri verilmesi sağlanmalıdır...
*Her neye mal olursa olsun, Türkiye bölgedeki diplomatik ve siyasi gücünü caydırıcı güç unsuru olan askeri gücü ile birleştirip bölgenin ileriye dönük yapılanmasında Türkiye'nin ve bölgede yaşayan soydaşlarımızın menfaatleri doğrultusunda karar alınmasında etkili olmalıdır...
* Türkiye Irak'taki siyasi ve toprak bütünlüğünü savunma konusunda da etkili olmalı gerekirse Irak parlamentosu nezdinde daha etkili bir yol izlemelidir...
* İran'ın etkisinde olan Irak devlet başkanının söylediklerini etkisiz hale dönüştürecek politikalar izlemelidir onların Irak'taki soydaşlarımıza yaptığı gibi gerekirse Türkiye'de yaşayan Iraklı Araplar üzerinden müeyyide uygulanmalıdır...
*Musul ve çevre illerinden kaçarak ayrılacak DAEŞ militanları mutlaka oradan Türkiye'ye yakın Güney bölgelerimizde gelip konuşlanma niyetindedir, bu durum ileriye dönük ciddi tehlike ve riskler taşıyacaktır...
* PKK daha şimdiden bölgedeki hareketlilik ve kargaşadan faydalanarak Türkmen bölgelerinde eşkıyavari faaliyetlere başlamış ve bölgedeki Türkmen öncülerini tehdit edecek kadar cüretkar olmuştur...
* PKK'nın yeni hedef bölgesi, Türkmen nüfusunun ağırlıklı olarak yaşadığı Telafer ve Sincar bölgesidir, Pkk Kuzey Irak'ta ve Suriye’de farklı bölgelerde konuşlanmış daha ciddi ve büyük ABD İNGİLTERE RUSYA FRANSA İRAN VE İSRAİL güdümlü ortak güç olma niyetindedir..
* Bölgede çizilecek yeni haritada (Büyük ortadoğu projesinde) Şiiler, Sünniler, Kürtler, diğer küçük etnik gruplar olacaktır ancak Türkmenlerin varlığı hiçbir şekilde ciddiye alınmayacaktır...
*Savaş'ın kızışması durumunda Musul ve çevre bölgelerinden yaklaşık 1 milyon kişilik mülteci Akın'ı oluşacak ve muhtemelen bu akın Türkiye'ye doğru yönelecektir. Bu da zaten Türkiye'de resmi rakamlarla 3 milyon olan ancak gayri resmi olarak 4 milyon tembel ve korkak Suriyeli mültecinin yangelip yatarak parazit gibi yaşadığı ülkemiz için ekonomik ve sosyal boyutlarda telafi edilemeyecek yeni problemlerin ve sıkıntıların başlamasına sebep olacaktır...
*** SONUÇ OLARAK ;
Kuzey Irak'taki ve Suriye'deki Türkmen soydaşlarımız konusunda en vicdanlı, hissiyatlı, duyarlı, bir şeyler yapma ve kamuoyu oluşturma gayretinde olan, hatta her şeyini feda edecek gerekirse Türk Silahlı Kuvvetleri ile beraber savaşacak TÜRKLER sadece ve sadece TÜRK MİLLİYETÇİLERİDİR...
ATA YADİGARI , ECDAT EMANETİ KUTSAL TOPRAKLAR TÜRK YURDUDUR VE TÜRK KALACAKTIR ...
Konunun uzmanı değilim ancak duyarlı aydın bir Türk Milliyetçisi gözüyle meseleyi kendi çıkarımlarımla anladığım kadariyle değerlendirdim. ALINTI DEĞİLDİR . Yazımın içinde hata ve eksiklikler olabilir, şimdiden affınıza sığınırım, düzeltme ve geliştirme konusundaki olumlu katkılarınızı beklerim.
Bilgilerinize saygılarımla arzederim.
Erdinç Balcı
Erdinç Balcı
Editör: TE Bilisim