Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk
  Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı'nın (TDAV) Süleymaniye'de 'İstanbul Üniversitesi Seyyid Hasan paşa Medresesi konferans salonunda'   varoluş gayesine ve misyonuna uygun şekilde düzenlemiş olduğu ve  Dünya'nın en önemli gündemi  olan 'Musul operasyonuna' ilişkin olarak "Musul meselemiz  Türkmenler" konulu  panele katıldık...
    Panelin konuşmacıları bölgede yetişmiş ortadoğu'yu, jeopolitiğini, Ortadoğu'daki bütün siyasi, sosyal, askeri ve ekonomik hareketlilikleri çok iyi bilen hayatlarını Türklüğe ve Türkmen davasına adamış Türk Milliyetçisi uzmanlar 

    Dr.Nefi Demirci ,  Dr. Cüneyt Mengü ve Ülkü- tek Yüksek İstişare kurulu üyesi  Müh. Sn. Savaş Avcı idi...

 Paneldeki  çok değerli konuşmacıların sunumlarından kendime göre çıkardığım sonuç aşağıdaki gibi maddeler halinde Bilgilerinize sunulmuştur ...

A -Mevcut  durum analizi 

    *Musul'un IŞİD yani DAEŞ eşkiyalarından kurtarılması operasyonuna bölge dışından gelen ve başında emperyalist güçlerin (ABD,  İngiltere, Fransa  vb..)  öncülüğünde katılan 36 farklı ülke ile  Irak devletinin korkak silahlı birlikleri  ninova birlikleri Haşdi şaabi, Haşdi vatani ile bölgedeki besleme kukla eşkıya guruplarından (Barzani güçleri KYP, KDY, PYD PKK ve diğer küçük aşiretler) oluşur 
    *Bu operasyonel askeri birliklerin içerisinde Türkiye maalesef yer alamamıştır, bunun sebebi Türkiye'nin artık uluslararası Diplomatik etkinliği ve yaptırım gücünün  kalmadığı ve ciddiye alınmadığındandır... 
   *Türkiye'yi yönetenler, son 14 yılda izledikleri yanlış, değişken ve popülist dış politikalar  ile durumun bu seviyeye gelmesine sebep olmuşlardır ...
   *Üzülerek ve vicdanımız sızlayarak  ifade etmek gerekir ki ; Türkiye artık kabile devletlerinin , Irakın kukla ve besleme  başbakanı  'ebadi'  gibi  ve bölgesel eşkıya güçlerinin bile kafa tutabildiği etkisiz, yetkisiz, ciddiye alınmayan ve diplomatik gücü olmayan ülke konumunda görülmektedir...
    *Türkiye'yi  yönetenlerin Basın Yayın organlarında  'Musul operasyonunda  olmak istedikleri konusundaki  yüksek perdeden yaptıkları  çağrı  ve talepler,  iç kamuoyundaki  milli refleksleri sönümlemeye   ve gelecek tepkileri engellemeye dönük  siyasi manevralar dan ibarettir...
   *Büyük Musul  operasyonunda  'hem sahada, hem masada'   olmak  konusundaki talep  hiçbir şekilde karşılık bulmamış ve ciddiye alınmamıştır,  buna rağmen Yöneticilerimizin ... CEĞİZ  , ....CAĞIZ  söylemleri  sadece ve sadece iç kamuoyuna dönük başarısızlıklarını gölgeleme amaçlı algı operasyonları   gayretidir...
   *Yıllardır itibar ettiğimiz, devlet başkanı statüsü ile kırmızı halılarla karşıladığımız hatta AKP'nin kongresinde "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye slogan atarak onure  ettiğimiz ve Daha önemlisi;  neticesinde PKK'yı güçlendiren ve büyüten sözde 'çözüm sürecinde' defalarca düzenlenen  açıkhava toplantılarında alkışlattırdığımız  dümenden  'arabuluculuk ve ağabeylik' gibi  çok etkili rol üstlenen, İsrail'in ve ABD nin   kobra yılanı ve eşkıyabaşı Barzani'nin  güçleri,  PKK'lı eşkiyalar ve yan kolu PYD, ve Pkk nın  İran'daki kolu  oldukça güçlü ve etkili konuma gelmişlerdir...
   *Kaypak ve kahpe  Barzani Türkiye'yi satmıştır...
   * İran bin yıllardır var olan köklü devlet geleneğinin gereği olarak  Irak ve Suriye'deki mezhepsel politikaları doğrultusunda  Rusya ile beraber kurduğu oyunlarla  Ortadoğu'daki yerleşik  en güçlü ve en etkili ülke olma gayretindedir...
   * Musul'un, Kerkük’ün, Süleymaniye ve Erbil'in içerisinde olduğu Kuzey Irak bölgesinde, bundan sonra izlenecek yeni Politikalar ve bu bölgenin paylaşımı konusunda,  Irak devleti üzerindeki mezhepsel etkinliği dolayisiyle İran da en az ABD kadar etkili konumdadır...
    *Türkiye Ortadoğu'daki Arap ülkeleri ve bu bölgede yaşayan arapların gıpta ettiği, yaşamak için özenti duyduğu bir ülke olmaktan çıkmıştır...
     * Musul'un  DAEŞ eşyalarından ne zaman temizleneceği belirsizdir... 
    *Türk devleti yıllardır Güney sınırımızdaki yasal statüsü olmayan eşkiya zihniyetli   aşiret güçleriyle   iyi ilişkiler kurarak yanlış politika izlemiş, bölgede yaşayan asli unsurları en köklülerinden birisi olan Türkmen soydaşlarımızın selameti ve in geleceği açısından çok duyarsız ve yetersiz kalmıştır...        *     Türkiye Irak'ın içinde Arap basını nezdinde zayıftır ve Türkiye'nin etkili gücü iyi anlatılamamıştır...
     *Türkiye Ortadoğu'da izlediği yanlış politikalarla bin yıllardır var olan Türk devlet geleneğinde uzaklaşmıştır... 
    * Musul, Kerkük ve bölgedeki diğer Türkmeneli beldeleri de  en az Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır kadar Türkiye'nin gelecegi ve Türk milletinin selameti açısından hayati öneme sahiptir... 
   * Irak'ın en büyük ikinci kenti olan Musul ve çevre illerinde  içinde olduğu bölge ;  Dünya'daki en eski medeniyetlerin yaşadığı, yok olduğu  ayrıca  savaşların en çok  yaşandığı  Dünya'daki en yoğun ,sosyal hareketliliğin olduğu, bütün dinlerin binyıllardır yaşatıldığı kadim medeniyetlerin merkezidir...
     * Musul ve çevre illeri Dünya'daki en zengin petrol ve enerji yataklarına sahiptir onun için de Dünya'daki Emperyalist ve küresel güçlerin yüzyıllardır ele geçirmeyi hedefledikleri  bölgedir...
      * Şanlı Türk ordusu Dünya'yı ilgilendiren en önemli meselede,  hükümetin diplomatik başarısızlığı sebebiyle bölgede tam da kuvvet ve kudretine  uygun şekilde  dahil olması gereken bir savaşta ve sonrasında  aktif rol alamamıştır...
     *Türkiye  bölge illerdeki MİSAK-I  MİLLİ şartlarından kaynaklanan müktesep yasal haklarını kullanamamakta yada yetersiz kalmaktadır...

 B -Ortadoğu'yu bekleyen yeni tehlike ve İslam ülkeleri açısından  muhtemel riskler 

   *Bütün bu operasyonlar  'büyük Ortadoğu projesinin'  temellerini atmak için yürütülmektedir ... 
   *Ortadoğu'da siyasi haritalar yeniden çizilecektir 
   *Bölgede emperyalist güçlerin temsilcisi konumunda olan büyük İsrail Devleti kurulması hedeflenmektedir...
   * Büyük İsrail Devleti ile onu koruma amaçlı emperyalist güçlerin maşası konumunda olabilecek ve Türkiye'yi güneyden kuşatabilecek 'Kürdistan federe Devleti' yada  Kürt topluluklarından oluşmuş yeni Büyük Kürdistan Devleti   sonrasında ise doğudan kuşatabilecek 'Büyük Ermenistan Devleti' kurulması amaçlamaktadır...
   * Türkiye Doğu ve Güneydoğu sınırlarının yeniden belirlendiği Anadoluya sıkıştırılmış etkisiz, yetkisiz ve güçsüz bir ülke konumuna düşürülmek istenmektedir...
    *Kuzey Irak ve Suriye'deki Türkmen soydaşlarımızın varlığı ve onların bin yıllardır bölgede süregelen siyasi, sosyal, etnik, dini, kültürel  ve milli meseleleri hiçe sayılarak yok hükmünde kabul edilecektir,  hatta  Türkiye'nin kılını kıpırdatmadan seyirci kaldığı AKP iktidarı dönemindeki yakın  tarihimizde,  Barzani'nin Erbil'de yaptığı gibi nüfus idarelerinden kayıtları silmek ve  tapu dairelerinden  üzerlerindeki gayrimenkulleri  almak suretiyle yaptığı gibi ağırlıklı yaşadıkları Musul Kerkük Erbil Süleymaniye  ve çevre beldelerinde yaşayan soydaşlarımız göçebe topluluklar halinde yaşamaya mecbur edilebileceklerdir...
   * DAİŞ bir projenin parçasıdır  ve kontrolden çıkmış güçtür...
    *DAİŞ sonrası bölgede emperyalist güçler tarafından kontrollü şekilde yönetilecek,  etnik ve mezhebi temelli  yeni silahlı maşa güçler oluşturulacaktır...
   * İran ;  Ortadoğu'da Türkiye'nin karşısında ABD,İngiltere, Fransa,  Rusya ve diğer büyük emperyalist güçlerin ittifakı ile etkili ve Türkiye'den daha güçlü bir kukla islam devleti  konumuna getirilecek , İran eliyle  Ortadoğu'daki mezhep savaşları kaşınarak etnik ve mezhebi temizlik yapılması hedeflenmektedir...
   * Ortadoğu'daki enerji kaynakları tamamen Küresel şirketlerin kontrolünde olacak ve bu kaynaklardan bölgedeki eşkiyavari silahlı kukla  gruplarda kısmen istifade ettirilecektir...
    * Irak'ta Musul Savaşı ile ikinci bir cehennem senaryosu hazırlanmaktadır...
    Türkiye Irak'ın içinde Arap basını nezdinde zayıftır ve Türkiye'nin etkili gücü iyi anlatılamamıştır...

C -Olması gerekenler ve acil beklenti 
    *Türkiye'yi  yönetenler  iç kamuoyunu rahatlatmaya dönük ve yanlış bilgilere dayalı  hamasi  siyasi söylemlerden vazgeçip, Dünya ülkeleri nezdinde daha etkili olabilecek politikalar üretmeli ve Türk Devlet geleneklerine uygun, Türk Milleti'nin hassasiyetleri ile paralel daha icraatçı ve somut adımlar atmalıdır...
  *Ata toprağı ve Ecdat yadigarı Musul Kerkük Erbil Süleymaniye ve çevre beldelerindeki var olan siyasi gücümüz tekrar kazanılmalı ve bu bölgede Türklerin temsilcisi konumunda olan Türkmen soydaşlarımız her türlü (siyasi ekonomik sosyal ve askeri açıdan) desteklenmeli ve güçlendirilmelidir...
   *  Irak'ta, Suriye’de aşiretlerin, kürtlerin ve diğer farklı etnik ve mezhebi grupların bölgesel ve askeri güçleri mevcuttur ancak Türkmen soydaşlarımızın  güçlü şekilde organize oldukları silahlı gücü yoktur, bunun için acil olarak Türkmen soydaşlarımızdan oluşan yeni askeri güç oluşturulmalı...
    *Türkmen soydaşlarımızın binyıllardır yaşadıkları bölgelerdeki gasp edilmiş müktesep haklarının geri verilmesi sağlanmalıdır...
    *Her neye mal olursa olsun, Türkiye bölgedeki diplomatik ve siyasi gücünü caydırıcı güç unsuru olan askeri gücü ile birleştirip bölgenin ileriye dönük yapılanmasında Türkiye'nin ve bölgede yaşayan soydaşlarımızın menfaatleri doğrultusunda karar alınmasında etkili olmalıdır...
   * Türkiye Irak'taki siyasi ve toprak bütünlüğünü savunma konusunda da etkili olmalı gerekirse Irak parlamentosu nezdinde daha etkili bir yol izlemelidir... 
    * İran'ın etkisinde olan Irak devlet başkanının söylediklerini etkisiz hale dönüştürecek politikalar izlemelidir onların Irak'taki soydaşlarımıza yaptığı gibi gerekirse Türkiye'de yaşayan Iraklı Araplar üzerinden müeyyide uygulanmalıdır...
     *Musul ve çevre illerinden kaçarak  ayrılacak  DAEŞ  militanları mutlaka oradan Türkiye'ye yakın Güney bölgelerimizde gelip konuşlanma niyetindedir, bu durum  ileriye dönük ciddi tehlike ve riskler taşıyacaktır...
   * PKK daha şimdiden bölgedeki hareketlilik ve kargaşadan faydalanarak Türkmen bölgelerinde eşkıyavari faaliyetlere  başlamış ve bölgedeki Türkmen öncülerini tehdit edecek kadar cüretkar olmuştur...
   * PKK'nın yeni hedef bölgesi, Türkmen nüfusunun ağırlıklı olarak yaşadığı Telafer ve Sincar bölgesidir, Pkk  Kuzey Irak'ta ve Suriye’de farklı bölgelerde konuşlanmış daha ciddi ve büyük ABD İNGİLTERE RUSYA FRANSA İRAN VE İSRAİL güdümlü ortak güç olma niyetindedir.. 
       * Bölgede çizilecek yeni haritada  (Büyük ortadoğu projesinde)  Şiiler, Sünniler, Kürtler,  diğer küçük etnik gruplar olacaktır ancak  Türkmenlerin varlığı hiçbir şekilde ciddiye alınmayacaktır... 
   *Savaş'ın kızışması durumunda Musul ve çevre bölgelerinden yaklaşık 1 milyon kişilik mülteci Akın'ı oluşacak ve muhtemelen  bu akın Türkiye'ye doğru yönelecektir. Bu da zaten Türkiye'de resmi rakamlarla 3 milyon olan ancak gayri resmi olarak 4 milyon tembel ve korkak Suriyeli mültecinin yangelip yatarak parazit gibi yaşadığı ülkemiz için ekonomik ve sosyal boyutlarda telafi edilemeyecek yeni problemlerin ve sıkıntıların başlamasına sebep olacaktır...
  *** SONUÇ OLARAK ;
 Kuzey Irak'taki ve Suriye'deki Türkmen soydaşlarımız konusunda en vicdanlı, hissiyatlı, duyarlı, bir şeyler yapma ve kamuoyu oluşturma gayretinde olan, hatta  her şeyini feda edecek gerekirse Türk Silahlı Kuvvetleri ile beraber savaşacak TÜRKLER  sadece ve sadece TÜRK MİLLİYETÇİLERİDİR... 
    ATA YADİGARI , ECDAT EMANETİ KUTSAL  TOPRAKLAR TÜRK YURDUDUR VE TÜRK KALACAKTIR ... 
  Konunun uzmanı değilim ancak duyarlı aydın bir Türk Milliyetçisi gözüyle meseleyi kendi çıkarımlarımla anladığım kadariyle  değerlendirdim. ALINTI DEĞİLDİR . Yazımın içinde hata ve eksiklikler olabilir, şimdiden affınıza sığınırım, düzeltme ve geliştirme konusundaki olumlu katkılarınızı beklerim.
 Bilgilerinize saygılarımla arzederim.

Erdinç Balcı

Editör: TE Bilisim