Umutsuz Mücadele Sonrası Irak Şehri Militanları Geri Püskürttü


Ömerli, Irak – Kuzeyde yer alan bu Irak kentinin harap haldeki ana bulvarında çocuklar, kendilerini Irak ve Şam İslam Devleti'nden kurtarmaya gelmiş askerlerin bazılarını karşılamak için sıralanıyorlar. Silahlı adamlardan oluşan konvoy ardına konvoy, hoparlörlerinden zafer müziği çalarak ve silahlarla gösteriş yaparak hızlıca gelip geçiyor. Genç yerliler militanların Ömerli üzerindeki ablukasını kıran ve yaklaşık olarak üç aydır ilk gıda ve su teslimatını almalarını sağlayan askerleri kutlamak için ellerini çırparken ve dini sloganlar atarken el sallıyorlar.


IŞİD mensuplarını geri püskürtmek, Amerikan hava desteğiyle takviye edilmiş Iraklı ve İranlı militanlardan oluşan bir koalisyonla mümkün oldu.


Fakat haftalar öncesinden o güne dek, bu bölgede yaşayan azınlık Şii Türkmenler, tahmini 15.000 kişilik yerel nüfusu korumak adına silahlanarak başlattıkları umutsuz gözüken bir varoluş mücadelesinde hattı korumayı sürdürdüler.


Her gün süren bombardımana ve en azından dört büyük IŞİD saldırısına karşın, yerliler soğan çorbası ve kuru ekmekle idare etmeyi sürdürdü. Çocuklar gün içerisinde ön cepheye dahil oldular çünkü iki vardiyayı sürdürmeye yetecek sayıda insan yoktu. Doğalgaz yokluğunda aileler koyunlardan elde ettikleri gübreyi kullandıkları açık ateşlerde yemeklerini pişirdi.


Ömerli Kuşatması, kendilerini artık İslam Devleti olarak adlandıran ve Irak'ın geniş kesimlerinde harekete geçtiği günden bu yana örgüte üye militanların ilk defa bir şehirde durdurulduğu an olarak kayda geçirildi.


Pazartesi itibarıyla, açlıkla başeden yerlilere Birleşmiş Milletler yardımları ulaşmaya başladı. Yerlilere yardım eden Kataib Hizbullah milis güçlerinin komutanı Ebu Abdullah, “Bu şehirde yaşayan aileler çok cesur,” dedi. “Suları yoktu, elektrikleri yoktu, yiyecekleri ve çocuklar için sütleri yoktu, fakat onlar mevziilerini koruyarak IŞİD'e karşı savaştı.”

YSK resmen ilan etti: Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi YSK resmen ilan etti: Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi


Salı günü, en azından dört milis gücünün renkli bayrakları Ömerli sokaklarında ve binalarında rekabete girmiş bulunuyor. Daha yaygın bilinen adıyla Lübnan merkezli Hizbullah'la bir bağı bulunmayan Kataib Hizbullahı, Bedir Tugayları, Saraya el-Salam ve Asaib el-Hak.Ömerli'de, Ebu Abdullah kendi adamlarının Irak ordusuna ait helikopterlerle kuşatma bölgesine yaklaşık iki hafta önce geldiğini belirtiyor. Yanlarında getirdikleri yardım ve silahın yanısıra, özel kuvvetlerde eğitim almış insan gücü. Bu grubun içerisinde iletişim, harekat ve patlayıcı uzmanları bulunuyor.


Ebu Abdullah'ın ifade ettiği üzere kendi güçleri, Ömerli'nin içinden direnişi sürdürenlere katılarak IŞİD militanlarını yenilgiye uğratmış bulunuyor. Kendi askerlerinden kaçının harekata katıldığını, operasyonel ayrıntıları veya kendi kuvvetlerinin en başından hangi sebeple geldiğini paylaşmakta isteksizlik gösteriyor. Tek söylediği, kendi güçlerinin görevi devralmaya istekli kimselerden oluştuğu oluyor.


Milis güçlerinin bölgeye ulaşmaya başladığı sıralarda, IŞİD şehri bütünüyle kuşatma altına almış bulunuyordu. Batıya doğru iki kilometre uzaktaydılar; doğuda ise yalnızca 500 metre kalmıştı. Yerliler Ömerli etrafında çamura devasa hendekler kazmıştı. Bazıları, IŞİD'i dışarıda tutmak umuduyla şehrin etrafını kaplayan toprağa patlayıcı cihazlar yerleştirme girişiminde bulunmuştu. Uzun süredir plan kurmaktaydılar.


Musul'un düştüğü gün, Ömerli'deki aşiret liderleri şehir camiisinde seçeneklerini gözden geçirmek üzere bir toplantı düzenlediler, aralarından bir aşiret lideri olan Şeyh Şahab Ahmed Barış'a göre militanların eninde sonunda kendilerine ulaşacaklarından eminlerdi. Erkekler kenti koruyacaklarına dair Kuran üzerine el basarak yemin ettiler. Diğerleri gibi kaçmayacaklardı. Liderleri şehri alışılageldiği üzere sınır taşları kullanarak bölgelere ayırmaya başladı. Liderlerden biri mezarlığı tuttu. Öteki şehir kulesini aldı. IŞİD kentin üzerine, bazılarında tek seferde 100 kişiden fazla bir insan gücü ve zırhlı araçlar yardımıyla dört ana saldırı gerçekleştirdi. Fakat Ömerli'nin yerlilerinin karşı karşıya kaldığı en büyük savaş açlığa karşı verilen savaştı, militanların oluşturduğu kordon kaynakların girişini engellemekteydi. Komutanlarla yapılan ropörtajlar esnasında, birkaçı büyük saldırıların gerçekleştiği kesin tarihleri hatırlamakta güçlük yaşadı.


Ömerli'den bir aksaçlı olan İbrahim Hamid Ali, ilk saldırının, militanlar yerlilerin tesis ettiği sınıra akın ettiği 17 Haziran günü akşam 6'dan kısa bir süre sonra başladığını düşünüyor. “Konumlarımızı terketmememiz söylendi,” diyor, Ömerli'de 200 ailenin yaşadığı bir bölgeyi kontrol etmekle yükümlü olan Baraş. “Eğer savunmayı aşacak olsalardı, ondan sonra ne yapacağımıza karar verecektik. ”Barış ve diğerlerinin söylediğine göre mücadele, Irak Hava Kuvvetleri militanların kontrolündeki bölgeleri hedef almaya başlayıncaya ve tan ağarıncaya kadar sürüyor. IŞİD güçleri, birden fazla cepheden denemelerine rağmen şehre girmeyi başaramadan yavaşça geri çekiliyorlar. Barış'ın söylediğine göre, sonraki birkaç hafta boyunca militanlar Ömerli'deki savaşçıların alışkanlıklarını gözlemlemeye başlıyorlar. Şehrin yalnızca gün içerisinde, gençlerin düşmanı görebilecekleri aydınlık saatlerde savunmada çocuklara ihtiyaç duyduğunu biliyorlar. Yerlilerin hatırlayabildiğine göre 5 Ağustos'ta, IŞİD güçleri sabah 4:30 sıralarında, tam da Ömerli'nin savunma güçleri gündüz vardiyası için adam değiştirdiği sırada saldırıya geçiyorlar. Militanlar toprak banketleri aşan zırhlı araçların üzerinde geçtikleri yolda, Barış'ın ve Ali'nin ifadelerine göre şehir sınırında yer alan birkaç evi de ele geçirerek ilerliyor.Görgü tanıklarının ifadeleri, daha sonra bu evleri, yıldırım harekatından toparlanmayı başaran Ömerli kuvvetlerine terkeden IŞİD kuvvetleri tarafından tutulan video kayıtlarıyla da doğrulanıyor.


Ömerli'yi savunanlar kentin sınırında çatışmaya girdiler. Kataib Hizbullahı mensubu güçler, militanlara şehrin içinden havan topu atmaya başladı. IŞİD'in zırhlı araçlarına karşılık, daha önceden bölgeyi kaçarak terkeden fakat sonra beraberlerinde Humvee araçlarıyla geri dönerek Ömerli'ye destek verme kararı alan Irak ordusuna bağlı askerlerinkiler de dahil olmak üzere şehri savunanların da birkaç aracı bulunmaktaydı.  Yerlilerin ifadelerine göre Irak Hava Kuvvetleri çatışma devam ettiği sırada, bir anlığına hatayla Ömerli güçlerinin bulunduğu bir alanı hedef alarak dokuz kişiyi yaralıyor. Nihayetinde, zemindeki güçlerle eşgüdümlü hareket ederek hatalarını düzeltiyorlar ve kentten uzak bölgelere saldırı başlatıyorlar. Gün batarken, militanlar geri çekilmeye başlıyor. Sonrasında alanı gözden geçirdiği sırada Barış Bey, militanların sahip çıkmadığı birkaç IŞİD savaşçısının cesediyle karşı karşıya geliyor. Birinin başında durduğu sırada asinin cebinin içinde bir telefonun çaldığını işitiyor. Telefonu eline alarak açıyor ve konuşuyor: “Gelin ve cesedinizi alın.”Fakat karşı tarafta yaşlı bir adam ağlıyor. Barış Bey'e IŞİD'in kendi köyünü tarumar ettiği sırada oğlunu elinden aldığını söylüyor. Militanlar ihtiyara bir seçim sunuyor: Kendilerine ya kızını verecek, ya da oğullarından birini. Telefonda ağlarken, yaşlı adam oğlunun genç bir çocuk olduğunu ve henüz yüzünde tüy dahi bitmediğini, savaşmayı hiçbir zaman öğrenmediğini anlatıyor.“Ona üzgün olduğumu söyledim,” diyor Barış Bey.


(2 Eylül 2014, Yazar: Azam Ahmet, The New York Times)


Çeviri;  Doğukan Can Demirezen

Editör: TE Bilisim