NİHAYET...

TÜRK MİLLETİ İÇİN POLİTİKA ÜRETMEYE BAŞLADIK...!!!

Rubil GÖKDEMİR

15 Temmuz darbe kalkışmasının milletin feraset ve kahramanlığıyla püskürtülmesinden onbeş gün sonra azgınlaşan PKK terörü ve akabinde IŞİD terörünün Gaziantep saldırısıyla birlikte, 14 yıldır farklı politik ve duygusal tercihler arasında savrulan iktidar çevrelerinin, bu alçakça girişimlerin Türk Devleti ve milletine karşı topyekün bir saldırı olduğunu ve bu sebeple milli bir politika takip edilmesinin artık zorunlu bulunduğunun nihayet kavramış olduğunu menmuniyetle müşahade ediyoruz.

Politik kararların arkasında bulunan fikri gerekçeler milli ölçülerle analiz edilmeden veya hareket noktanızı iyi belirlemeden milli politikalar üretilemeyeceğini başımıza gelen belalardan sonra, iktidarın nihayet öğrenmiş olmasına sevinecek hale gelmemiz ne kadar da hazin.

Devleti 14 yıldır yönetenler, yönettikleri devletin Türk Devleti ve devletin sahibi olan milletin ise bütün unsurlarıyla birlikte Türk Milleti olduğunu nihayet fark ettiler. Takip etmeleri gereken yegane siyasetin ise devletin bekası ve milletin birliğini korumak olduğunu, devlet yönetimin ise romantik ve duysusal savrulmalar ve "açılımlarla" yürütülemeyeceğini herkes anladı nihayet.

Politik kararlarının fikri temeli olarak "demokrasi, hukuk, vatandaş ve millet" yerine "ümmeti", "mezhebi", "tarikatı" veya "cemaati" esas alanlar, yanılgılarının farkına vararak "Rabbim ve milletimiz bizi affetsin" noktasına gelmişlerse, milletçe ödediğimiz bedellere rağmen yine de bu hatadan kalıcı olarak dönülmüş olmasını temenni ediyoruz..

Ne hazindir ki, devlet idaresinde esas alınması gereken bu temel ölçülere acı tecrübeler sonucu gelmiş olmamıza bile maalesef sevinir hale geldik.

15 Temmuzdan sonra anladılar ki, devlet olmanın gereği olarak hukuk ilkeleri içinde eşit vatandaşlığı esas almak gerekir. Siyasi ve bürokratik tercihlerimizin arasına "alnı secde görenler" gibi bir ölçüyü esas alamayacağımızı, kimsenin dini inancı veya dindarlık ölçüsüyle devletin meşgul olmaması gerektiğini, 241 şehit ve 2194 gazinin kan bedeliyle öğrenmiş oluyoruz.

Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da! Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da!

Kendi ülkemizde hukuk devleti ve demokrasiyi derinleştirecek şekilde kurumsal yapılarımızı tahkim etmek gerekirken, Suriye'ye, Mısır'a demokrasi ihraç edemeyeceğimizi, aksi halde kendi ülkemize terör "ithal etmek" gibi tarihi bir hataya düşmüş olduğumuzu farkettikçe, milli politikaya dönüşümüz daha kolay olacak.

Suriye'de rejimi değiştirmeye kalkışmanın PKK terörü yanında PYD ve IŞİD belasına da muhatap olduğumuzu anlamış olmamız, milli siyasetin üretilmesinde başlangıç noktamız olacak gibi.

Son günlerde duygusal Suriye politikasının hatalı olduğunun kabulü anlamına gelen Cerablus hareketi ile AKP iktidarının Suriye'nin toprak bütünlüğü ve istikrarının korunmasıyla birlikte, Esad'ın yönetimde kalabileceğini kabul etmesi, nihayet milli güvenliğimizin öncelik kazandığını göstermektedir.

Türk Milleti yanılmaz ve şaşmaz "maşeri vicdanı" ile son günlerde atılan adımların milli güvenliğimiz açısından doğruluğunu hissettiği için, işgal amaçlı olmayan Suriye hareketine tam destek vermiştir.

Temennimiz odur ki, 15 Temmuz sonrası ülkemizde oluşan "milli mutabakat" atmosferinin sonucu olarak, milli menfaatlerimizi koruyacak adımların kalıcı olması ve devletin objektif hukuk kuralları dışında hiç bir ölçüye göre yönetilmemesi gerektiğinin tam olarak anlaşılmış olmasıdır.

Milli birliği ve vatanın bütünlüğünü korumanın ve devletin bekasını sağlamanın yegane yolunun, hukuk ve demokrasi "çimentosuyla" inşa edilmiş güçlü kurumsal yapılardan geçtiğini unutmamalıyız.

Geleceğimize ümidle bakmak istiyorsak, toplumsal rıza ve hukuk ilkeleriyle üretilmiş yeni bir meşruiyet anlayışı içinde ve milli politikalara kalıcı olarak dönmek zorundayız.

Küresel emperyalizmin terör saldırıları ve alçakça yıkım senaryolarını önlemenin tek yolu, Türk milletinin ortak enerjisini ortaya çıkarabileceği yüksek bir organizasyon seviyesi ile inşa edilmiş kurumsal yapıları oluşturmaktan geçmektedir.


Editör: TE Bilisim