Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli
 Destan şâiri olarak şöhret bulan Niyâzi Yıldırım Gençosmanoğlu, 1929’da Elazığ’ın Ağın ilçesinde doğdu. İlköğrenimini burada gördü. Akçadağ Köy Enstitüsünü bitirdikten sonra öğretmenliğe başladı. Çeşitli köy ve kasabalarda 19 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra sırasıyla ilköğretim müfettişliği, Millî Eğitim Bakanlığı Yayımlar Genel Müdürlüğünde şûbe müdür yardımcılığı, şûbe müdürlüğü, genel müdür yardımcılığı, İstanbul’da Devlet Kitapları Müdürlüğü vazifelerinde bulundu.

1978’de emekli oldu. Daha sonra Türk Edebiyatı Vakfı ve Doğu Türkistan Vakfında çeşitli idârî vazifelerde bulundu. Doğu Türkistan’ın Sesi Dergisini çıkarttı. Son olarak Türkiye Gazetesinin Kültür-Sanat köşesini idâre etti. Vefâtına kadar bu vazifeyi yürüten Niyâzi Yıldırım Gençosmanoğlu, yakalandığı hastalıktan sonra üst üste üç defâ beyin ameliyâtı oldu. “Aylardan Ağustos, günlerden Cumâ” diye başlayan Malazgirt Marşında belirttiği gibi, 1992 senesi Ağustos ayının 21’inde Cumâ günü İstanbul’da vefât etti.

Türk milletinin târihine, kültürüne ve meselelerine vâkıf olan Niyâzi Yıldırım Gençosmanoğlu, İslâmiyetin ve Türklüğün en güzel motifleriyle işlediği destanlarıyla Türk edebiyâtına çok şeyler kazandırdı. İlkokul sıralarından îtibâren şiir yazmaya başladı. İlk kitabı olan Bozkurtların Ruhu’nu 1952’de, ikinci kitabı olan Gençosman Destanı’nı 1959 yılında yayınladı. Destan türünde yazdığı diğer eserleri ise şunlardır: Kür Şâd Destanı (1970), Malazgirt Destanı (1971), Bozkurtların Destanı (1972), Kopuzdan Ezgiler (1973), Salur Kazan Destanı (1974), Boğaç Han Destanı (1978), Destanlarda Uyanmak (1979), Destanlar Burcu (1990), Alp Erenler Destanı (1991).

Malazgirt Marşı
Aylardan Ağustos, günlerden Cuma 
Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a 
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma 

Yeni bir şevk ile gürledi gökler 
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber 

Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu 
Ardında Oğuz'un ellibin tuğu 
Andırır Altay'dan kopan bir çığı 

Budur, Peygamberin övdüğü Türkler... 
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber 

Türk, Ulu Tanrı'nın soylu gözdesi 
Malazgirt Bizans'ın Türk'e secdesi 
Bu ses insanlığa Hakk'ın müjdesi 

Bu seste birleşir bütün yürekler... 
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!.. 

Nağramızdır bu gün gök gürültüsü, 
Kanımızdır bugün yerin örtüsü 
Gazi atlarımın nal parıltısı 

Kılıçlarımızdır çakan şimşekler... 
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!.. 

Yiğitler kan döker, bayrak solmaya, 
Anadolu başlar, vatan olmaya... 
Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!! 

En güzel marşını vurmadan mehter 
Ya Allah...Bismillah... Allahuekber

Editör: TE Bilisim