KURT'U SEVMEK,
KÖPEĞİ SEVMEMEK!..

Vallahi ne desem bilmem ki!
Bu aralar ne söylesem birileri alınıyor!
Alınmakla da kalmayıp mahkemeye verenler var!
Mahkemeye vermekle de kalmayıp, sünnetçi korkusu vermeye kalkanlar var!
Halbuki bir müslüman Türk evladı olarak bizim o işimiz 4-5 yaşlarında iken çoktan hallolmuş...
Yani sünnetçilerden korkacak yaşı çoktan geçtik.

Ayrıca sünnetçileri de bırakın,
Bana akıl hocalığı yapmaya kalkanlar var,
Edep öğretmenliği yapmaya kalkanlar var,
Yüzüme gelince el-etek öpüp, ama sırtımdan hançerlemeye kalkanlar var,
Hatta sanal deliklerinden klavye başında sinkaf'a kalkanları görüyorum...
Daha da ötesi yine face sayfalarından, 
bana aklı sıra şiirle hakaret eden, çocukken öğrendiğim
" Yağdı yağmur, çaktı şimşek,
Sende mi şair oldun eşşoğlueşşek.." tekerlemesini hatırlatan zavallılar var!
Herhalde onları muhatap alacağımı sanıyorlar...

Ha kurnazlar yok mu?
Olmaz olur mu onlar da var!
Bana dün birilerinin ettiği gibi küfürler edip,
bu küfürlerle biraz pirim yapıp daha açıkcası sahiplerinin gözüne 
girip milletvekili yapılmayı düşleyen düşkünler de var...
Hülasa var da var... Hangisini sayayım...

Her ne kadar bunlar sevenlerimize, bize yalnız olmadığımızı söyleyen ülküdaşlarımıza oranla bir yüzde teşkil etmeseler de;
Yahu beni korkuttular mı ne(!)..
Onun için bugün kendim bir şey yazmayayım dedim.

Dallamaların sallamaları ile kopan ödümü(!) tamir ettirene kadar sizi;
II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemi şairi,
Tokad-i Zade Şekip Bey'in bir şiiri ile baş başa bırakmak istiyorum!..

İnşallah onu da mahkemeye vermeye kalkmazlar!..
Çünkü yaşamıyor 1871'de doğmuş,1932'de ölmüş bilgileri olsun...
Tokad-i Zade Şekip bey ölmüş ama bakın yazdığı şiir hala yaşıyor...
Yani beni öldürme hayalleri kuranlar, beni öldürseler bile yazdığım destanları öldüremezler...
Bunu kafalarına yazsınlar!

Şimdi gelelim Tokad-i Zade Şekip Bey'e...
Bakın rahmetli zamanında ne demiş;
......................

SEVMEM!..
Kalender meşrebim,minnetim yoktur,
Yükseklerden uçan meleği sevmem.
İzzet-i nefsime hürmetim çoktur.
Öpülmek istenen eteği sevmem.

Zelilin kaniim hamakatine,
Kulak vermem lâf-ı liyakatine,
Dünya şahit iken sadakatine,
Kurdu severim de köpeği sevmem.

Ezelden mailim nüktedanlığa,
Hürmetim büyüktür kahramanlığa,
Nispetim yoksa da pehlivanlığa,
Kolayca bükülen bileği sevmem.

Hilkatten almış yüksek bir paye,
Gönül pek alidir, batmaz ednaye,
Meylederim sanma, den-i dünyaye
Elin kokladığı çiçeği sevmem.

Bin derde uğradım ben bile bile
Neler çektim neler bu kafa ile,
Eğer sevmiyorsam babama bile,
Seni seviyorum demeği sevmem.

Talihin kahrına göğsümü gerdim,
Dergâh-ı rızaya postumu serdim.
Yolumdan dönersem ben de namerdim,
Dönmek menfurumdur döneği sevmem.

TOKAD-İ ZADE ŞEKİP 
...........................

Ne yalan söyliyeyim şairin bu şiirini kıskanmadım desem yalan olur...
Çünkü öyle mükemmel yazmış ki, (Allah nur içinde yatırsın)
Sanki beni anlatmış.

Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli

Selam, saygı ve muhabbetle Efendim...

Ozan Arif
03 Temmuz 2017
Samsun

 

Editör: TE Bilisim