Bu ülke evrensel değerleri diline dolayarak , her gün beyinleri yıkayan bir çok siyasetçi ,sözde aydının; iki yüzlü tavırlarını ibretle izliyor.Demokratik hukuk devletinde böyle suçluların sınır dışına geçiş lafı bile edilemez.Bu ülke kabile devletimidir? Bu ülke dağ başından tek bir kişi tarafından mı idare ediliyor? Suç işleyen asker sivil öğretmen veya hangi masumu alçakça katlettikleri ihtimal dahilinde olan bir çok kanlı pusu, tezgah, komplo ile can yakan kan döken, bu alçak katliam şebekesi mensuplarının, yurt dışına çıkışlarına izin vermek bir hukuk cinayeti değil midir? Madem bu kadar gücünüz var sultan Süleyman'dan Karun dan daha güçlüsünüz(!) o zaman meclisten kanun çıkarınız(!). Bu ülkede yasaları geçici keyfi olarak rafa kaldırma yetkisini nereden alıyorsunuz? Dünyada böyle bir uygulama örneği var mıdır? Bu dünyadaki tüm Üniversitelerin Hukuk fakültelerinde okutulacak ibretlik bir hukuk garabet örneğidir. Ülke insanına bunu yaşatmaya ülkeyi dünyaya maskara yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu uzun bir zamandır Türk milliyetçilerinin farkına vardığı milletten gizlenen gerçeklerdir.
Psikolojik operasyonlarla toplumsal alt yapısı oluşturulan bir dayatma bir süreçtir. Oslo görüşmeleri ile kamuoyuna yansımıştır. Habur da patlayan, yürek parçalayan, hukuk devleti kavramını ayağa düşüren kara günlerdir. Danışıklı müzakere süreci artık gizlenme ihtiyacı duyulmadan koordinatör ülke nezaretinde açıkça cereyan ediyor. Bugün belki iktidarın yanında korkudan bir takım menfaat hesapları ile el pençe divan duranların vicdanları rahat mıdır? Bu ülke siyasetçi veya kamu görevinde bulunmanın sınırlarını çizen yasalara uymak zorundadır.
Siyasetçiler meclis maharetiyle yasa çıkarır o yasalara uymak öncelikle kendi görevleridir. Güç ve iktidar sahibi olmak keyfiliğe hukuksuzluğa asla izin vermez. Millet ve devlet adına kamu görevi yapan güvenlik kuvvetleri olacaklardan hem yasal hem de vicdanen sorumludur. Her türlü yargı kurumunun millet adına çıkarılan yasaların gereğini yapmaları Demokratik hukuk devletinin gereğidir.
Bu ülkede elini kolunu sallayarak yurt dışına çıkmak isteyen, bu kanlı katliam şebekesi mensuplarını serbest bırakarak ancak şehitleri yeniden öldürürsünüz. Binlerce yıllık Türk devletinin devlet geleneklerini ;
hukuk devleti kanun devleti anlayışını zedeler ağır bir darbe vurursunuz...
Bektaşi'ye sormuşlar “abdestsiz namaz olur mu?” O da “ben kıldım oldu” demiş. Biz yaparız! Olur, anlayışı demokratik meşru yasal bir anlayış asla olamaz. Bir gün bu ülkede gerçekten demokratik hukuk devleti yeniden tesis edilirse kimse yaptığının altından kalkamaz. Kalkılsa bile İlahi adalet bir gün mutlaka tecelli edecektir. Herkesin yakasında şehitlerin iki eli, iki dünya da olur. Gaziler yarın tahta bacaklarını kollarını mükafat olarak size fırlatırlar. Bu asla böyle gitmemeli kabus bitmelidir. Olanlardan sorumlu herkes bu mankurtlaşma ve akıl tutulmasından kurtulmalıdır. Şehitlere verilen kanınız yerde kalmayacak, failleriniz yakalanarak adalete teslim edilecektir, onur sözü tutulmalıdır. Bu milletin ekmeğini yiyerek suçlular konusunda ihmal, çifte standart , gevşeklik ve korku göstermesi muhtemel, siyasetçi kamu görevlisi herkimse Türk milletine ve onun devletine er geç hesap verecektir.
Editör: TE Bilisim
