“Şu anda bölgede paralel bir devlet kurulmuştur. Vergi alınıyor, güvenlik kontrolleri yapılıyor, gayrimenkul alım satımları yasak hale gelmiş durumda. İnsanlar korkuyor.
Birtakım devlet yetkilileri ‘doğru değil isteyen gidip orada gayrimenkul alabilir’ diyebilir.
Yanına polisi, devlet gücünü verirsin, gidersin tapuya orada zoraki olarak alışveriş yaparsın. Ama ne yazık ki PKK’nın unsurları orada gayrimenkul alım satımını bile çoğu zaman engellemiştir.”
Türkiye’de bir hesaplaşmanın yaşandığını savunan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Cemaat adıyla ortaya koydukları bir yapı var’ diyorlar. Bu yapıyı Güneydoğu ve Doğu Anadolu’ya sürdüler’ diyorlar. Ben her şeyin böyle ‘cemaat’ olarak anılmasını doğru bulmuyorum. Yani bütün suç oraya atılıyor. ‘Oraya giden güvenlik güçleri, bölgedeki halkı kullandılar. Halkı harekete geçirdiler, provoke ettiler ve burada bir kaos ortamı olsun hükümet düşsün’ diye. Tamam da geçmişte olduğu gibi o bölgeye siz bütün art niyetli memurları gönderiyordunuz. Gönderdiğiniz insan bunu yaptıysa tek onlar suçlu değil ki. Gönderenler de suçludur."
Yıldırım, PKK’nın öğrencileri de tehdit ettiğini açıkladı: “Okullarda PKK sempatizanlarının dışındaki bütün çalışmalara yönelik yasaklar konulmuştur. İmam hatibe giden çocuklar şu an rencide edil-mektedir. İmam hatibe gidenlerin aileleri tehdit edilmektedir. Bu paralel yapının da bir an önce bitirilmesi lazım. Eğer barış isteniyorsa bu barışta Kürt halkının bütün temsilcilerinin haklarının korunması gerekmektedir."
Bugün
Editör: TE Bilisim
