Asker, polis, öğretmen, bebek katili oldukları kesin olan bu kanlı ölüm şebekesi mensuplarını, elini kolunu bağlayarak yurt dışına bırakmak, yönetimin telafisi imkansız, mazur görülemeyecek zaafiyetidir. Bu kandan, gözyaşından beslenen uluslararası küresel çetelerin figuranları oralarda elma armut toplamıyorlardı. Kürdistan hedefinden de asla vazgeçmediklerini silahlısı/ siyasisi her PKK, BDP mensubu beyan ediyor. ”Savaşta kazandık masada da kazanacağız!” diyerek uluslararası gözetim ve destek altında , palazlanmak ve anaları yeniden ağlatmak için nefeslenme ve ikmal fırsatı yakalamaktan başka, pratik hiçbir faydası olmayacaktır. Kandilde yeniden eğitime tabi tutularak yeni bir otorite ve dayatma peşinde koşmak yeni güç, karar merkezi olmalarına çanak tutmak ve yataklık etmek değil midir? Hiçbir pişmanlık duymadan hedeflerinde bir değişiklik olmadığını ısrarla beyan ediyorlar. Bu canilere bu kadar fırsat ve taviz vermek, ülkeyi sıkıntıya sokmak,yaralamaya devam etmek anlamına gelmiyor mu? Bu caniler çok cürretkar hale geldiler. Bu çözüm adlı çözülme süreci, barış(!) süreci örgüte bölgede ve dünyada müthiş bir prestij ve ivme kazandırmamış mıdır? Bölgede artık İsrail ve Haçlı emperyalistlerinin maşası ve yeni manivelası olarak ocaklar yıkmaya analar ağlatmaya devam etmeyecekler mi? Bu bölgede yeni gözyaşları, kan akmasına sebebiyet verecek kararlardan kesinlikle vazgeçilmelidir. Ülkemizde yasalar, suçluya, ceza hükümlerine amirdir.Suçluları cezalandırmak hukuk devletinin gereğidir.Ülkede siyasetçi, kamu görevlisi herkes mevcut yasaları uygulamak, asker ve bebek katillerine gerekli cezaları vermek görevi ile millet ve devlet tarafından görevlendirilmişlerdir. Çok arzu eden AKP ve BDP yeni yasalarla bunu sağlayabilir.Bunun hukuki ve siyasal sonuçlarına da elbette herkes katlanmak zorundadır.
Editör: TE Bilisim
