Altın, geçici köy korucusu Hasan Ercan’ın geçen perşembe Şırnak’ta evinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini anımsatarak, “Arkadaşımızın evine taş atılıyor. O da silahını alıp dışarı çıktığı sırada saldırılıyor ve şehit ediliyor. Olayı PKK’nın yaptığını biliyoruz” dedi. Çözüm sürecinin başlangıcından bu yana geçici köy korucularının PKK tarafından şehit edilmeye devam ettiğini söyleyen Altın, “Son olarak Hasan Ercan arkadaşımızla bu sayı 6’ya yükseldi” diye konuştu.
Altın, “Evlerimize ölüm tehditi içerikli mektuplar gönderiliyor. Bu mektuplarda, ‘çözüm süreci olumlu bile sonuçlansa öldürüleceksiniz’ deniyor. Son olarak bir arkadaşımızın evine üzerinde, ‘HPG Botan Saha Komutanlığı’ damgalı bir tehdit mektubu bırakıldı” dedi.
İnfaz listeleri
PKK’nın bölgedeki illerde koruculara yönelik infaz listeleri hazırladıkları yönünde bilgilere ulaştıklarını söyleyen Altın, şunları kaydetti:
“Emniyet birimlerinde bu kapsamda arkadaşlarımızı dikkatli olmaları yönünde uyarıyor. Şehit edilen 6 arkadaşımızın isimleri de bu infaz listelerinde bulunuyordu. Arkadaşlarımız hava karardıktan sonra evlerinden çıkamıyorlar. Gece ise evlerinde nöbet tutuyorlar.
Silahların sustuğu ve demokratik adımların atıldığı çözüm sürecinde arkadaşlarımız adeta evlerinde hapis hayatı yaşıyor. Çocukları ve aileleri tehdit altında yaşamlarını sürdürüyorlar. Korucular genellikle birbirlerinden fiziki anlamda kopuk yaşıyorlar. Arkadaşlarımızın güvenlik için bir araya toplanmalarının sağlanması gerekiyor. Lojman benzeri alanlar tahsis edilmeli.”
Hükümet sessiz kaldı
Hükümetin öldürülen korucular hakkında hiçbir açıklama yapmadığını belirten Altın, “Hükümetimiz maalesef sessiz kaldı. Bu konuda bir açıklama bekliyoruz. Devletimizin korucularımıza sahip çıkmasını istiyoruz. PKK’ya neden silahların sustuğu bir dönemde koruculara saldırdığının nedeni sorulmalı” dedi.
Altın, korucuların çözüm sürecine başından bu yana destek verdiklerini de sözlerine ekledi.
‘Biz de Kürt’üz ama...’
Biz de Kürt’üz. Ancak konuştuğumuz dilin, inançlarımızın, kültürümüzün farklılığının birlikte yaşamamıza engel olmadığına inanıyoruz. Koruculuk terörün nedeni değil, sonucudur. Biz de silahlarımızı bırakmak istiyoruz, hatta en çok biz istiyoruz. Asker, polis bölgede bir süre kalıp sonra tayin olup gidiyor. Ama biz sürekli buradayız, bizim evimiz burası. Ancak çocuklarımız ve ailelerimiz burada sürekli olarak ‘aslını inkar eden Kürtler’ olarak örgüt sempatizanlarınca hakarete maruz kalıyor. Bunun sona ermesini istiyoruz. Biz, bu ülkeye hizmet etmek istiyoruz. Bunu bir dava olarak görüyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Artık Türkiye’de terör değil daha demokratik bir ortamda farklı şeyler konuşmak istiyoruz.”
Editör: TE Bilisim