Reyhanlı'daki patlamaların sembolü haline gelen bu fotoğraftaki isyan eden kişi Döne Kuvvet... Patlamada henüz 1.5 yaşındaki torununu kaybeden Döne Kuvvet'in acısını haykırdığı o anda çekilen bu fotoğraf akıllara kazındı. Reyhanlı'da torununu kaybeden Döne Kuvvet'in hikayesi de fotoğraf kadar acıklı.
Patlamanın olduğu günden bu yana gözyaşları dinmeyen Döne Kuvvet torunu 1.5 yaşındaki Fatma Nur Erboz'un ardından yas tutuyor. Henüz 1.5 yaşındaki Fatma Nur, anne ve babasının 5'inci evlilik yıl dönümünde onlara en acı şekilde veda etti.
GÜLÜP OYNARKEN PATLAMA OLDU
Ölüm talihsiz Fatma Nur'u, annesi Kübra ve kardeşi Efe Erboz ile birlikte, Reyhanlı'da yaşayan 44 yaşındaki teyzesi Nadire Kuvvet'i ziyaret etmeye gittikleri günde yakaladı. Geçtiğimiz perşembe günü annesi ve kardeşiyle birlikte Reyhanlı'da yaşayan yakınlarının yanına tatile giden 1,5 yaşındaki Fatma Nur, olay günü Reyhanlı'da kozmetik dükkanı işleten teyzesi Nadire Kuvvet'in iş yerine gitti. Sabah saatlerinde teyzesiyle güle oynaya vakit geçiren Fatma Nur, öğle saatlerinde meydana gelen bombalı saldırıda Nadire Kuvvet ile birlikte can verdi.
DÖNE NİNENİN FERYADI
Döne Kuvvet'i bütün Türkiye, patlamada enkazın içinde kollarını açmış feryat eden fotoğrafı ile tanıdı. Kızının ve küçük torununun ceset parçalarını yerden toplayan Döne Kuvvet'in feryatları ise yürekleri burktu. Zaman gazetesinden alınan bilgiye göre, belediye binasına yüz metre mesafedeki evlerinden patlamayla birlikte olay yerine koşan Döne Kuvvet, ağıtlar yakarak olay anını şöyle anlatıyor: "Kızım Nadire, belediyenin yakınında bir hediyelik eşya dükkânında çalışıyordu. Öğle yemeği için eve gelmişti. Sonra tekrar işine gitmek için hazırlandı. Küçücük torunum Fatma Nur, 'Teyzecik beni de götür' diye yalvardı. Annesi Kübra ile birlikte torunumun başına kırmızı kurdeleyi bağladık. Sonra giyinip kuşanıp teyzesi ile gittiler. Teyzesi aldı kucağına onu. Biraz sonra gümbür etti. Yer gök inledi. Hemen dışarı fırladım, peşlerinden gittim. Kızımla torunumun cesetlerini gördüm. Birbirlerine sarılıp gittiler. Yavrularım kucak kucağa gittiler. Ceset parçalarını, kollarını topladım. Yumuşacık kolları vardı. Her yerde parçalanmış cesetler vardı. Patlamanın olduğu yerde sular fışkırıyordu. Arabalar parçalanmıştı."
Döne nine, "Bu zalimliği bir daha bize gösterme." diye Allah'a yalvarırken, gözyaşları içerisinde, "Savaş etmedik. Biz kime ne yaptık? Ne ettim yavrum? Ateşler yandı. Boşu boşuna gitti yavrularım" diyor.
