Akp’ye oy ver (!) Fevzi KÜÇÜKKAHVECİ kaleminden.. Akp’ye oy ver (!) Fevzi KÜÇÜKKAHVECİ kaleminden..
 Tunceli'de konuşan Başbakan Binali Yıldırım...

Anayasaya bağlilık yemini eden sayın başbakan ilk 4 maddede geçen "Devletin dili Türkçedir" kuralinı ihlal ederek etnik dillerden biri olan Kürtçe ile "Evet" dedi. Asılan Kürtçe pankartlara müsade edip oradan indirtmedi.

Bu etnik dil ile tribün şovu daha ne kadar sürer, nereye varır bunu kestirmek çok zordur.

Hani tek dil, tek millet, tek devlet... bunlar batı bölgelerine has alkış alma cümleleri midir?

Bu çoğulcu etnik dil yaklaşımı çok vahim taleplere davetiye çıkarır. Bunu çok acı yaşıyoruz doğuştan gelen temel haklar hayattta özgürce yaşanır ama devletin bir düzeni ve kuruluş paradigmaları vardır.Onlardan vazgeçerseniz altından çok zor kalkarız... istemenin sonu gelmez.

Öte yandan "Devlet artık katliam yapmayacak" anlamına gelecek cümleler sarf edilmesi talihsizliktir.

Dünyada kendi makamını terk edip, verilen emaneti bırakmak için böyle can hıraş çalışan başbakan var mıdır? diye sorarken, kendi devlet ve milletine katil muamelesi yapan Başbakan yüreğimize hançer gibi inmiştir.

Devlet Dersim'de katliam yaptı derseniz, yarın size de Diyarbakır, Sur, Cizre vb. Güneydoğu illerinde aynı suçlama ile muhatap olursunuz. Bunun uluslararası ve iç hukuk açısından hangi sonuçlar ile karşımıza çıkacağını kestirmek çok zordur.

Mustafa Kemal Atatürk döneminde İnönü katliam yaomamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı, Selçuklu veya hiç bir Türk devleti tarihin hiç bir döneminde katliam yapmamıştır. Sadece devlet olmanın gereği olarak terörle mücadele yapmıştır.

Terörle mücadeleden, müzakereye geçen yöneticiler eliyle açılım vehameti sürecinde bir dönem sahte bahar havası yaşanmış ve sonunda büyük acılar ile bu millet ve devlet  sadece bir ilçeyi terörden temizlemek için onlarca evladını şehit vermiştir.

Üç-beş oy uğruna yıllardır devleti zan altında tutan ve iftira eden müfteri şebekelerin dilini kullanmak, bu ülkenin başbakanına yakıştı mı?

Yarın Nisan ayında Ermeni sözde soykırım yalanları yine gündeme gelirse, devlet ve millet olarak kendi ayağımıza kursun sıkmış olmuyor muyuz?

İsrail ve bir çok terörist devlet terörü azdiran ülkeler olduğu halde, asla böyle bir suçlamayı asla kabul etmezler. Bizler ise yapmadığımız bir şey için bizzat resmi yetkililerimiz tarafından suçlanıyoruz. Böyle bir şey olabilir mi?

Türk milleti ve onun devletinin her şartta yanında olduk. Çünkü biz devletimizden ve milletimizden emin olduk ama böylesi yöneticiler eliyle sarsıldık, irkildik, hüzünlendik.

Türk milletinin milli menfaatleri sözkonusu olduğunda, Almanya ve Hollanda olaylarında olduğu gibi devletin yanında olduk. Bugün de buradan uyarıyoruz... yalnış yoldasınız! üç-beş tane referandum oyu için tarihi gerçekleri saptırmaya görevi ne olursa olsun hiç kimsenin ne hakkı, ne de haddi yoktur!

Türk milleti ne Tunceli'de ne de yarın Güneydoğu'da benzer iftiralara muhatap olacak devlet terörü yapmamıştır.

Bizim bugünde ve yarında gelecek nesillere bırakacağımız en önemli gelenek, terörle mucadeleden asla vazgeçmemek  ve insanın temel haklarını baz alan, insan odaklı, onu mutlu etmeye yönelik yönetim anlayışıdır

Türk milletinin milli varlığından icte ve dışta öğrenilecek çok ders vardır.

Sabri Şenel



Editör: TE Bilisim