Bursa’da Garnizon Şehitliğini ziyaret eden şehit babaları, hükümet tarafından yürütülen çözüm sürecine sert tepki gösterdi. Terör örgütüne tavizler verilmesine rağmen hala polis ve askerlerin şehit edildiğini belirten şehit babaları, “Meclis kürsülerinde yada herhangi bir kurumda, ‘namusum, şerefim üzerine’ diyerek yemin ediyorlar. Hani nerede bizim namusumuz şerefimiz, bir paralık ettiler, Türkiye Cumhuriyeti devletini böldü, parçaladılar, bölecekler.” ifadelerini kullandılar.

Şehit aileleri ve vatandaşların katılımı ile şehitlikte düzenlenen programda dua okundu. Şehit babaları burada çözüm sürecine rağmen her asker ve polisin teröristlerce şehit edilmeleriyle birlikte acılarının yeniden tazelendiğini dile getirdiler. Her şehit haberiyle birlikte yürekleri yananlardan şehit Jandarma Komando Timur Atasever’in babası Emrullah Atasever, yaşadıkları acıyı dile getirdi. Atasever, şunları söyledi: “Sofraya oturuyoruz, televizyonu açıyoruz, ya bir askerimiz, ya bir polisimiz ya bir vatandaşımız şehit oluyor. Bu sonuç olarak bir neticeye gelmiyor, getiren de olmaz. Başbakan olsun, cumhurbaşkanı olsun, Genelkurmay başkanı olsun kim olursa olsun, ‘biz bunu sonuçlandıracağız’ deseler bile asla kalbimize inanç gelmiyor. Çünkü denildiği dakikada başka bir yerde şehit edilen askerimiz var. Onlar kürsüde konuştuğu dakikada bir askerimiz yada polisimiz şehit ediliyor. Bunun arkasında kimse durmaz. Başka odaklar tarafından ülkemizi bölüp parçalamak, yok etmek için ellerinden gelen bütün kamplarını kurmuşlar. Onun için bunlar taşın altına ellerini değil kafalarını koysalar kurtaramayacaklar ülkeyi. Çünkü ipin ucunu başkasının eline vermişler.”

“VATANDAN KAÇACAK OLANLAR DÜŞÜNSÜN, GİDECEKLERİ YERİ HAZIRLASINLAR”

Konuştuklarında suçlu ilan edileceklerini bile bile özgürce konuşacaklarını dile getiren acılı baba, şöyle devam etti: “Bizi bu ülkede kimse Suriyeliler gibi dışarı kovamayacak. Eğer savaşacaksak ölürüz, şehit oluruz. Ama bu vatandan kaçacak olanlar düşünsünler. Onlar nereye gideceklerini hazırlasınlar. Meclis kürsülerinde yada herhangi bir kurumda ‘namusum, şerefim üzerine’ diyerek yemin ediyorlar. Hani nerede bizim namusumuz şerefimiz, bir paralık ettiler, Türkiye Cumhuriyeti devletini böldü, parçaladılar, böleceklerine eminim. Allah imanımızı yoldaş etsin, bu millete, bu İslam alemine güç kuvvet versin. Biz kimseden medet inayet ummuyoruz, bize kimse yardım etsin demiyoruz. Bizim paraya pula da ihtiyacımız yok, ancak morale, ayakta durmak için güç ve kuvvete ihtiyacımız var.”

TAŞTAN: AİHM’E TAŞIYACAĞIM

Afyonkarahisar'da kışlada mühimmat deposunda meydana gelen patlamada şehit düşen Tolga Taştan'ın babası Ali Taştan ise konuyla ilgili davaların halen yargıda sürdüğünü ifade etti. Taştan, Genelkurmay Başkanlığı ile MİT’in verdiği 215 DNA testinin 200’e düşürüldüğünü belirterek, 32 tane bilinmeyen parça bulunduğunu, bu parçaların şehitlerin DNA’sına uymadığını kaydetti. Bunun kime ait olduğunun açıklanmasını isteyen Taştan, “Dışarıdan terörist geldi patlattı diyemeyebilirim ama belki içeriden biri var. İçerideki terörist ne olacak. Bunu kim açıklayacak. Bunun mücadelesini ömrümün sonuna kadar devam ettireceğim, AİHM’e de taşıyacağım.” dedi.

“DEVLET OĞLUMA 3 GÜN SAHİP ÇIKAMADI, HAKLARIMIZI HELAL ETMİYORUZ”

Şehit babası, çözüm sürecine tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bu ülkede neyin açılımı yapılıyor anlamıyorum. Biz de diyoruz anneler ağlamasın, babalar ağlamasın ama böyle mi? Birilerinin hayatı düzgün gidecek birileri ağlayacak. Ben çocuğumu üniversiteye kadar 24 yaşına kadar korudum. Devlet çocuğumu 3 gün koruyamadı. 3 gün içinde şehit oldu, neden oldu bilmiyorum. Bize bir tabut verdiler. İçinde ne olduğunu bir Allah biliyor bir de ben biliyorum. 3 yada 4 tane yanmış parça vardı tabutta. Ne oldu bu ülkede savaş mı vardı. Savaş varsa hep beraber savaşalım. Tüm haklarımızı, şehit anne babalarının haklarını da kendi haklarımı da ömrümün sonuna kadar helal etmiyorum. Bu dünyada olmasa öbür dünyada hesabını soracağım.”

OKAY: GENELKURMAY BAŞKANINA SİTEM EDİYORUM, HAKKIMI HELAL ETMİYORUM

Şehit Jandarma Asteğmen Zeki Burak Okay’ın babası Sezai Okay ise kızı İdil Okay ile şehitliğe gelerek dua okudu. Baba Okay, terör örgütüne tavizler verilmesini şöyle eleştirdi: “Asker sinmiş vaziyette, polis sinmiş vaziyette. Onlara bu emirler verilmiş. Silah kaldırmak yok, bağırmak yok, yakalamak yok. Hiçbir şey yapmak yok, her şey serbest. Türkiye’nin Güney Doğusu’nun neredeyse bağımsız edecek bir noktaya getirdiler. Şuna sitem ediyorum, Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanına buradan sitem ediyorum, Türk silahlı kuvvetlerinin komutanlarına hakkımı helal etmiyorum, şehit babaları olarak haklarımızı helal etmiyoruz.”

“DEVLETİ, SEÇİLEN CUMHURBAŞKANI İLE APO KATİLİ YÖNETİYOR”

Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü

Devleti iki kişinin yönettiğini savunan baba Okay, “Birisi başbakan yani seçilen cumhurbaşkanı, diğeri de PKK’nin lideri, 40 bin insanın, 8 bin askerin ölümüne sebep olan Apo denen katil. İki kişi yönetiyor Türkiye’yi şuanda. Bu katil yakalandığında, ‘ben Türkiye Cumhuriyeti’nin emrindeyim, ne isterseniz yapacağım, biz yanlış yaptık, Kürtler ayrılık istemiyor’ gibi sözler söyleyen, tavşan gibi kenara sinmiş kendi can derdine düşmüş bir adam. Bugün ise tam bir aslan kesildi. Neyle aslan kesildi, Diyarbakır’da başbakanın konuşması ile başlayıp, ardından demokratik açılım, Kürt açılımı, milli birlik açılım deyip ülkeyi bölünme noktasına gelen açılımdır. Hani bu insanlarla bu katillerle görüşmüyordunuz, devlet görüşmüyordu. Görüşmeleriniz Oslo’da deşifre oldu, ardından Türkiye’de deşifre oldu. ’Görüşenler de görüştü diyenler de şerefsizdir’ diyenler vardı. Şimdi bunu söyleyenler bugün şerefsiz mi değil mi? En büyük şerefsiz bana göre. Adını kendileri koydular ben söylemiyorum.”

CİHAN 

Editör: TE Bilisim