Sosyal medyadaki bir yazı, Yeni Diyanet İşleri Başkanının bu konuşmasına odaklanmış...

İşte o paylaşım...

Alenen ve resmen şeriat devletine geçiş sürecindeyiz farkında mısınız?

Şeriatçı bir Meclis Başkanı'na,

Şeriatçı bir Diyanet İşleri Başkanı ilave edildi.

İkisinin ortak özelliği olarak göze çarpan şey şu: İkisinin de geçmişlerinde ayan beyan Fethullah temasları var. Birinin damadı, diğerinin hocası cemaatçı deniliyor... Bu ilişkileri örtbas etmek için NORMALDEN FAZLA şeriat yanlısı olmuşlar. Bu ayrı bir tahlil konusudur. Şimdilik sadece tespitini yapalım.

Belli ki, isimlerinin seçilmesi tesadüf değil.

Hele Diyanet İşleri Başkanı... işe başlarken ettiği sözler...

"Sekülerizm kıskacında debelenen insanlık"

Yuhh!

Şimdi dönüp adama sorsan, ben laikliği kastetmemiştim diyecek.. ama bal gibi laikliği kastediyor!

Çünkü sekülerizm ile laikliğin göstermelik farkı... birinde din ile devlet işleri tamamen ayrı (sekülerizm) diğerinde ise devlet işlerinde dinin hiç bir etkisi yok ama din işleri hizmetini yine de devlet üstlenmiş (Laiklik)

Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da! Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da!

Sekülerizm'de cemaatler kilisenin maddi imkanını kendi karşılıyor...

Laikliklikte ise, devlet din ve inanç işleri için merkezi bütçe yapıyor.

Aslına bakarsan, adamların laikliktense sekülerizm daha çok işlerine gelir. Bunca sene "devlet dine hiç müdahale etmesin" derlerdi.

Ayrıca bu sekülerizm ile laiklik arasındaki fark, sadece göstermeliktir.

Temel felsefe AYNIDIR! DİN İLE DEVLET İŞLERİ BİRBİRİNDEN AYRILACAK!

Yani bir insan,

"sekülerizm kıskacında debelenen insanlık" demişse,

bileceğiz ki;

ŞERİATI İSTİYORDUR!

Kimsenin kafası karışmasın. Bunlar kavramlarla böyle oynayıp kafa karıştırmaya çalışırlar. Türkiye'de din bezirganlarının bu ikircikli tavrı her yerdedir. Giyimde, kuşamda, yaşamda vs. vs. Öyle kaypak bir ruh halidir ki insanı iğrendirir.

"Biz aslında onu kast etmedik de bunu kast ettik" derler ama bal gibi kast ettikleri şey O'dur...

Başa dönersek;

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Diyanet İşleri Başkanı göreve başlarken;

"Sekülerizm kıskacında debelenen insanlık" diyor... Pehhh!

Ve, kimsenin kılı kıpırdamıyor!

Geçiş aşamasına böylece girilmiş oluyor.

Nereye geçiş?

Sorma kardeşim... hele mutedil AKP'li, sen hiç sorma...

Bil bakalım nereye?

Mesela; panellerinde "kadın bir insan mıdır, yoksa memeli bir hayvan mıdır?" tartışmasının yapıldığı; yangında itfaiye erlerinin yanan kattan kadın kurtarmasının yasak olduğu; din büyüklerinin "karılarınızla sokakta elele yürümeyin, kalabalıksa belinize bir urganla kadınınızı bağlayın" dediği bir rejime olabilir mi? Bunu hiç düşünmemiştin değil mi canım kardeşim. Gör bak o zaman...

(alıntı)


Editör: TE Bilisim