Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli
 KÖY DERNEKLERİNİ KÖYLERDEKİ
TARIMSAL ÜRETİM İÇİN UYARIYORUZ
ARTIK ALARM ZİLLERİ ACI ÇALIYOR!

Hemşehri il ve Köy dernekleri, köylerde biten tahıl, sebze ve meyve tarımını yeniden canlandıracak projeler ile sağlıklı nesiller için kolları sıvamalıdır.

Milletçe çok büyük bir karanlığa doğru hızla yol alıyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız örnek olarak kendi kişisel tedbirini almış. Sarayda organik sebze ürettiriyor.

İş başa düşmüştür... her şey devletten beklenmemelidir. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden uyanmalı, uyarmalı ve tedbir almalıyız.

Tohumculuğa kaldığı yerden devam edip, var olanı koruyarak ıslah etmeliyiz.

Artık herkes kendi köyünde alarm vererek, organik beslenmenin yolu açılmalı, teşvik edilmeli, özendirilmeli ve desteklenmelidir. Devamında bu ürünler tavsiye edilmeli ve herkes birbirini uyarmalıdır.

2000 yılına gelmeden köylerden köy erzaklarını taşıyan kamyonlar gelirdi... sonrasında köyler boşaldı; tarımsal üretim iflas etti. O günleri ve gelen gıdaları arar olduk.

Biyolojik bir harple muhatabız... Çocuk sayısı azalıyor; evlenmelerden çok boşanmalar patladı. GDO ve NBŞ tadlandırıcıları ile Cargill tuzağına düştük. Zaten bir çok evlilikten çocuk da çıkmayacak.

Kimyasal maddeler gıda üretimini tehdit ediyor. Uzmanlar uyarıyor. AB, ABD ve gelişmiş ülkeler tedbirlerini alıyor.

Bizim için tek çıkış yolu, köy merkezli tarımsal üretimi teşvik etmek ve organik tarıma dönmektir. Anadolu ve Trakya 80 değil 800 milyonu besler. Yeter ki tedbirde geç kalmayalım.

Şu an en büyük engeli, ayı avının yasak olması.. Bostanlar ve meyve bahçelerini ayı, domuz vb. yabani hayvanlar kırıp geçiriyor. Vatandaş çok mağdur. Ayı avının yasak olması, ayının korunduğu vatandaşın korunmadığı fiili bir durum ortaya çıkardı. Hatta Gümüşhane’de bir bahçe sahibinin, ayının viraneye çevirdiği bahçesinin görüntüleri basına yansıdı... “Ayıların Ankara’da sahibi var biz sahipsiz kaldık” sözleri günlerce espiri konusu olmuştu. Bu konuda mutlaka insani bir tedbir geliştirilmelidir.

İnsanlar kuruyan, çölleşen vadileri yeniden yeşertmelidir Zira artık dağ, taş, ova ve vadi bülbül sesine hasret! Bülbül ise duta hasret kaldı. Karga "ceviz" diye feryat ediyor. İşte bu doğal denge korunmalıdır.

Her türlü canlı, cansız ve insan için yeni sosyal uzlaşma hamlelerinde seferberlik gerekir. Doğal, tarihi, kültürel miras ve insanların ruh ve beden sağlığını koruyacak tedbirleri devlet almalıdır.

Vatandaş görevini yapmalıdır. Dernekler siyasal değnekçiliğe soyunmamalı ve her türlü değeri koruma iklimi inşa edilmelidir Çünkü muhalefet gibi STK’lar kamu görevi yapar. Bu vebal, işe koymaktan, ihale almak ya da devletten küçük hizmetleri almaktan çok daha önemlidir.

Selam ve saygılarımızla,


Sabri Şenel


Editör: TE Bilisim