“Konu Trabzon'un yayla avcılığı bir KIRGERİŞLİ gurbetçi olarak Şalpazarı ile yıllardır görülen Alaca yaylası davasının çözümü Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olmamalıydı. Memleketimiz gelişmekte olan bölgeler içerisinde yer almakta ve sürekli göç vermektedir. Geriye kalanlarda memleketimize sahip çıkmamışlar yüreğim yanarak kararnameyi okudum üzüldüm. Bir çözüm sunulacaksa bunun çözümü referandumdur. Alsınlar alacaklarını kimse bir yere götüremez bu yerleri ama yerin altında yaratanın divanı kurulduğunda hesabını verirler” İsmi mahfuz

*

“Büyük dedemler yıllarca Trabzonlu çobanlardan yaylacılardan üç beylerinin aldıkları Kirtil denilen vergiyi aldılar el ayak çekilmeye nüfus yaşlanmaya başlayınca bu gelenek kalktı birileri yer davası gütmeye başladı sonunda postu kalın olan haklı çıktı diyecek çok şey var ama yapacaklarını yapmışlar ...”

*

“Keşke Kirgerisin bir kısmını değil tamamını baglasaydilar ilçe merkezine daha az mesafe kalırdı yarın Trabzon'a bağlamaları kolay olurdu eksik olmuş ”

“Hayırlı mutlu geceler dilerim kardeşim.

*

Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli

Ben bir Gümüşhane Torullu olarak bu duruma gerçekten çok üzüldüm. Bizler Gümüşhaneli olarak bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile yaşıyoruz. Bizim siyasilerimiz ne iş yapıyor neden sessiz kalınıyor anlamış değilim bir arada yine Maçka belediye başkanı kadırga Trabzon un Maçka’nın demişti ağzının payını aldı tepkiler yükselince geri vites yaptı bu üzücü duruma sessiz kalmamalıyız sayın Kürtün öz kürtün belediye başkanlarına bu konuda Gümüşhaneliler olarak destek verip bu konuyu çözme yoluna gitmeliyiz sesimizi Ankara’ya duyurmalıyız bizi Ankara’da temsil eden sayın millet vekillerimiz neden bu duruma sesiz kalıyor onları bizim topraklarımızı Giresun’a peşkeş çekmek için göndermedik onları haklarımızı savunmaları için seçtik o mevkiye uğurladık onlarda haklı demek ki tabi ki bunları görüşleri de çok önemli fakat bu konu hakkında vatandaş olarak bilgi almak bizimde hakkımız diye biliyorum.”

GÜMÜŞHANE KÜRTÜN VE KÖYLERİNDE TOPRAK KAYBINA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR!

“Trabzon' u ve Trabzonspor’u benim sevdiğim kadar Trabzonlular sevseydi Trabzonspor her sene şampiyon olurdu Başkan... Siyasi gücünüzün tabiki farkındayız... %80 e yakın oran ile AKP tulum çıkaran bir memleketin 2 tane mebusu sanırım size sığındı :))) ortalarda yok :))) ya da onlar AKP nin yan kuruluşundalar.... belki de üvey vekiller... Herkesin bir şarkısı vardır , şu an sizin sesiniz güzel ve gür sizler dinleniyorsunuz.... Lakin bizimde şarkımız var.... hiç bitmez ... gür çıkmasa da hep söylemeye devam edeceğiz.. muhakkak bir gün bu çirkin sesi dinleyenler, duyanlar olacaktır... Halk duymazdan gelse de EL-HAKK her zaman duymuştur...”

“Kafamızı yormaya gerek yok şunu hiç unutmayalım bu vatanı bize bırakan başkomutan Yücetürk Atatürk'ün dünyayı titreten bir sözü vardır İstanbul'da Marmara denizine demirlemiş toplarının namlularını Topkapı Sarayı'na çevirmiş beklemek de olan İngiliz gemilerini görür sorarlar ne yapacağız diye hiç şaşırmaz geldikleri gibi giderlerdir ve hepsini Çanakkale Boğazı'nda gömer İngilizlerde geldikleri gibi tıpış tıpış giderler çünkü Atatürk davasında haklıydı kimsenin toprağında gözü yoktu Kendi soy ağacı olan Türk milletini vatansız bırakmamak için İslam'ı yok ettirmemek için candan mücadelesini vermiştir askerlerine evladım ben size geri dönmeyi değil ölmeyi emrediyorum der önde kendisi olmak üzere düşmana saldırı emrini verir bu milleti vatansız bayraksız ezansız bırakmaz Allah nur içinde yatırsın Şalpazarı ilçesine bağlı Gökçeköy kürtün ilçesine bağlı Damlıköy bağlama köy Kırgeriş köyü sınır konusu da bunun bir benzeridir geldikleri gibi giderler yazdıklarını çizdiklerini de kendi elleriyle yok ederler çünkü bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok bizim topraklarımızda gözü olan onlar burada sahte uydurmasyon olan gerçeklerle uzaktan yakından ilişkisi olmayan bundan 70-80 yıl önce askerdeki evladına vatandaşlarımızın mektup yazması gibi cahil muhtarın söylediklerini yazarak çizerek sınır belirlemenin gelecekte soyağacı aynı olan vilayetleri  ayrı ayrı olan oradaki yaşayan Çepni Türkleri’ne neler yaşatacağını düşünemeyen yöneticilerin örnek zeki çabuk gibi gelecekte burada ne tahribatlar yapacağına sebebiyet verenlerdir gelecekte herhangi bir konu neticesinde bunlar Adalet önünde hesap vermelidir çünkü bunlar kışkırtıcı bu tür yanlış konumlara yanlış tutumlara önderlik eden tüm yöneticiler baştan aşağı değişmeli bu bölgede yaşayan Çepni Türkleri bu tehlikeyi görmeli ve her iki tarafı birleştirici gerçeği gören yöneticiler seçmeli sayın cumhurbaşkanımıza yanlış kirli bilgiler vererek bir yere varacaklarını zannedenler her zaman kaybeden taraf olacaktır gerçekleri sayın cumhurbaşkanımız öğrendiği an bu evrağı onun onayına götüren yüce Türk milleti'nin makamlarını kullanarak Türk milletini birbirine düşürmeye sebebiyet veren gizli nifak tohumlarını en iyi şekilde cezalandıracağına inanıyorum çünkü kim olursa olsunlar hiç önemli değil fetöcu hainler gibi oyun oynayarak bu hayal oyunu sahte evrakın onaylanmasına sebebiyet vermişlerdir gerçekler resmi belgeleri ile cumhurbaşkanımıza sunulacak ve anlatılacak bu Gümüşhane köylerinin topraklarına yapılan sapotaş ve gaspcılık olayı aydınlığa kavuşmuş olacak her iki vilayetin sınırları da bu köylerin sınırları da doğrulanmış olacak bu münafıklığa aynı soy ağacına taşıyan Çepni Türkleri’nin arasının açılmasına sebebiyet veren aynı zamanda burada kışkırtıcılık yapanlar cezasını görecekler kesinlikle cezasız kalmayacaklar yüce Türk adaleti bu haksız oluşumda tecellisini göstereceğine sayın Cumhurbaşkanımızın da gereğini yapacağına inancım tamdır şunu önemle hatırlatmak istiyorum bu bölgede yaşayan soy ağacı aynı olan Çepni Türkleri’nin birbirine düşmelerine sebep olan bu yöneticilerin köy muhtarlarından başlayarak a'dan z'ye hepsinin değişmesi değiştirilmesi gerekir çünkü bunlar Türk liderliği vasfını taşımıyorlar hakka hakkaniyete adalete saygı duymuyorlar kışkırtıcılık yapıyorlar vatandaşlarımızı kendi  desinleri için kullanıyorlar ben inanıyorum ki bu dengesiz yöneticilerin kurduğu tuzağa düşmezler bu karanlık tuzağı kuranlar kendi kuyularını kendileri kazdı kuyularının başında Adalet huzurunda gömülecekleri günleri beklesinler o zaman Savaş boğazı ile savaş tepesinin hangisinin doğru olduğunu söylerler ama kurtulamazlar Kökeç Irmağı'nda boğulurlar   yüce Türk adaletinin önünde cezasını bulurlar yüce Türk adaletine inancım tamdır.”

“Aynı boyun, aynı soyun, aynı atanın evlatları olmamız her şeyi sineye çekeceğimiz anlamına gelmiyor!

Herkes kendini ve haddini bilsin! İyi niyetimizi su istimal etmesin!

Herkes olması gerektiği gibi olsun!”

Editör: TE Bilisim