Haberhan yazarı Enver Ödmen, Türkiye'nin AB ile devam etmesini istedi. Tüm argümanını AB'nin bize ihtiyaç duyduğu ve bu yüzden AB'de belirleyici güç olacağımızın üzerine kuran Enver Ödmen'in bu yazısını konunun iki tarafındaki görüşleri vermek adına aşağıda veriyoruz.

TÜRKİYE AVRUPA’NIN EKONOMİK VE SİYASİ GÜCÜ OLMALIDIR
Enver Ödmen


AB’ ye girilmesini isterim. Buna bizden daha, çok Avrupa ülkelerinin ihtiyacı var. Bu durumu neden lehimize çevirmeyelim. Avrupa’nın ekonomik ve siyasal gücü neden biz olmayalım. Zengin yeraltı kaynaklarımız ve limanlarımız var. Asya kıtasını , Avrupa kıtasına bağlayan kilit ülke değil miyiz.? Avrupa’dan daha çok işçi gücüne sahibiz. Ortadoğu bataklığına saplanmak yerine , ekonomik ve siyasi güç elde edip, Ortadoğu’ya yön vermek daha akıllı bir devlet politikası sayılmaz mı? Acaba, Müslüman oluşumuzdan başka, daha da önemlisi bu nedenlerden dolayı mı alınmıyoruz ? Korkuyorlar mı? Bugün dünyayı yöneten güç ekonomik güçtür. Şehit sayısı değil…

*

Türkiye gündemine gelelim. Ben AB’ye girmek istiyorum. Ben AKP hükümetinin ve Erdoğan’ın, her istediğinde iyi, her istemediğinde kötü dediği, her şeyi kabul etmek ve uygulamak zorunda mıyım.?

*

Bana da bunun devlet politikası olduğunu da söylemeyin. Bu işler herkesle kavga etmekle de olmuyor. Daha önce Erdoğan’ın Davos kahramanlığını görmüştük. Başbakan olmak istiyordu ve olmuştu, İşini gördükten sonra, Filistin’e yardıma gidenlerin ve ölenlerin yakınlarına, bana sordular da mı gittiler diye azarlamıştı. Yarın yine müzakereler başlar ve algılar değiştirilir. Bize yine bir şeyleri yutturmaya çalışırlar.

*

Bu adamlar, Türkiye’ de başkanlık sistemini getirmek için nasıl bir algı oluştururuz çalışmasının peşindeler. Daha önceleri de bunun örneklerini milletçe yaşamıştık. Daha çok gündem oluştururlar. Çıkan sonuçlar önemlidir. Çünkü bunların bugün Avrupa karşıtlığını siyasi bir şov haline getirme niyetinde olduklarını düşünüyorum. Daha düne kadar, Avrupa birliğine giriyoruz diye kutlamalar yapmışlardı. Bugün ayrı bir duruş sergiliyorlar. Ey Avrupa söylemlerini önümüzdeki günlerde sıkça duyarız. Avrupa parlementosunda ,sürecin durdurulma kararının verilmesi bile hukuki değil. Bunu kendi meclislerinde açıkladılar zaten. O halde bu konuyu, iktidarın gündeme taşımasının altında bir şeyler ararım.

*

Avrupa birliğine girilmesine veya girilmemesine karşı çıkmak ayrı bir konu, bunu kendi aramızda veya değişik platformlarda tartışabiliriz. Ben bugün ülkeyi yönetenlerin, hiçbir konuda samimi olduklarını düşünmüyorum. Ellerine , yüzlerine bulaştırmadıkları bir konu yok gibi…

*

Avrupa’nın son durumuna bakıldığında, AB’ ye fazla ihtiyacımız yok, onların bize daha çok ihtiyaçları var. Bu durumu nasıl avantaja çeviririz onu düşünmeliyiz. Eğilip, bükülecek kendimizi geri çekecek durumumuzda bulunmamaktadır. Bu durumu kendi siyasi iktidarlarına yontup , siyasi şova çevirenlerin girdikleri yolu iyi tespit etmeliyiz. Çünkü bizi yönetenlerin çıktıkları her yolda, kendilerine çıkar sağlayan bir düşüncesiyle karşılaştık. Bunu nasıl atlatırız ? İktidar olmaktan başka bir yol gözükmüyor.

*

BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...

Sonuç; İki ucu …değnek. İŞİMİZ ZOR yani ! Devlet Bey’ de gitmeden olmaz. Aslında sistemin önünü tıkayan da Erdoğan kadar, Devlet Bahçeli de ciddi bir nedendir… Kendisine de buradan dokunmadan yapamıyoruz. Böyle de bir çıkmazımız var. Allah yardımcımız olsun.



Editör: TE Bilisim