Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da! Seçim tarihi açıklandı, gözler YSK'da!
 Sayın İlhan Kesici, "Ak Parti Meclis Grubundaki Anayasa Hocalarının hepsi arkadaşımdır. Anayasa değişikliğini hazırlayan ekibin içinde onların hiçbiri yok." dediğinde pek de şaşırmadık. Ancak o ekibin iki mensubunu biliyoruz. Biri, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, eski Ak Parti Milletvekili Mehmet Uçum; diğeri Cumhurbaşkanı Danışmanı Şükrü Karatepe. Sayın Uçum' un son seçimde yeniden aday olmamasının gerekçesi de Anayasa değişikliği hazırlıklarında daha faal olabilmek. 
Uçum' un "Yeni bir Millet" fikri, 2015-2017 arasında basında çokça yer aldı. O, 1924' de Ulus yaklaşımına geçildiğini, bugün ise dışlayıcı ve baskıcı Türk Milletinden kapsayıcı ve özgürleştirici Türkiye Milletine geçiş sürecinde bulunduğumuzu söylüyor. Onun, "Kuruluş Felsefesi" olarak kodladığı Türk Milleti, ona göre 2002' den itibaren Ak Parti ile birlikte "Türkiye Toplumu" tarafından tasfiye sürecine sokulmuştur. Yine ona göre, "Türkiye Toplumunun" bugün oluşturmaya çalıştığı Millet, artık "Türkiye Milleti" dir. Şöyle der Sayın Uçum: "Türkiye Toplumu, özellikle Ak Parti Hükümetleriyle birlikte bir Türkiye Milleti inşa süreci yürütüyor." Uçum, bu "Siyasi perspektifin" bir "Hukuk reformu sürecini zorunlu kıldığını", Türkiye Milleti için zorunlu olan hukuk reformu sürecinin de yeni Anayasa ile başlayacağını belirtir. 
Uçum, birkaç gün önce de artık sona gelindiğini memnuniyetle ifade etti: "Sessiz değil, halkımız gümbür gümbür bir devrim yapıyor farkında mısınız? Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor. 16 Nisan kutlu olsun."
Uçum, Türkiye Milleti sürecinden ayrı düşünülemeyecek yerel yönetimler konusunda da bazı işaretlerde bulunuyorsa da diğer Danışman Sayın Karatepe, konuyu daha açık bir şekilde dile getirdi: "Şehir yönetimlerine yeni sisteme uygun bir kimlik gerekiyor."
Uçum' un, kökü Ak Parti' nin derinliklerinde olan bu açıklamaları doğrultusunda, Evetli Anayasa değişikliği sonrasında Türkiye' nin ve Türk Bayrağının adının ve İstiklal Marşı' nın değiştirilmesi konusunun tekrar gündeme gelmesi kuvvetle muhtemel. Şimdi rafta olan bu değiştirme seçeneğinin, yakın geçmişte bazı Ak Partili kalemler tarafından coşkuyla savunulduğunu görmüştük. Kısa bir süre önce, Ermeni tezlerini savunması ile ünlü, eski Maocu yeni Liberal Prof. Dr. Halil Berktay' a İktidara yakın bir ekranda rastladım. Sayın Berktay, hararetli bir şekilde, Mehmet Akif' in nasıl bir gizli Türkçü olduğunu anlatıyor, onun, başına Kâbe' yi diktiği askerin Türk askeri olduğunu, "Kahraman ırkım" derken de Türkleri kastettiğini söylüyordu. Galiba bilimsel bir açıklamaydı bu. Ancak, "Türkiye Milleti" ne geçildikten sonra, İstiklal Marşı' nın değiştirilmesi gerektiğine dair baskılar şaşırtıcı olmaz.
Bir çekirdek kadronun yeni bir millet, yeni bir devlet tasavvuru kimsenin meçhulü değil. Bu tasavvurun işleyiş sürecinde ortaya çıkacak büyük sorunlar da bizim şahsî sorunumuz değil. Şahsen, taş altında kurbağa gibi yaşayan insanlar sınıfının bir mensubu olarak, kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Mesele Vatan meselesidir. Türkiye, Milli Mücadele kökünden kopmamalıdır. O kökten koparsak kupkuru bir ağaca dönüşecegimiz ve sonunda baltayı belimize yiyeceğimiz muhakkaktır. Türkiye, üçüncü sınıf ajanlarla bile karıştırılabilecek bir ülke olmamalıdır. "Önce ayıralım, sonra tam olarak birleştirelim." gibi bir düşünce, başımıza büyük belalar açar. 
Sayın Uçum, eski bir TKP' li ve cezaevi işkencelerinden çok canı yanmış bir adam. Yukarıda özetini verdiğimiz fikirlerinde, Anayasa değişikliğini hazırlayan ekipteki diğer  arkadaşları gibi samimi. Ne var ki eski komünistlerin, siyaset ve devlet yoluyla İslamlaşmayı savunan İslamcılarla birbirlerine eklemlendikleri yer, genellikle, çok yanlış bir Türk ve Türklük algısı. O hatalı algı ne yazık ki bize barış, kardeşlik, adalet, hukuk vaadetmiyor. 
Bu meseleyi konuşarak çözmeliyiz. Araya ırkçı, faşist, kafatasçı, Allah' ın düşmanı, cehennemlik gibi bağırışmalar karışmamalı. Çünkü mesele bizim cehenneme gitmemizle çözülemeyecek kadar karmaşık.
Not: Silmem gereken yorumlar yapılmadığı için teşekkür ederim.
R. Şükrü APUHAN

Editör: TE Bilisim