Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü
 Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Türk Gençliğine çağrıda bulundu. 
Kılavuz'un Açıklamaları :

"Gençlik istikbaldir, ümittir, yarınlara açılacak olan kapıların anahtarıdır. Tüm dünyada inkılapların teminatı olarak geleceğe yön vermektedir. Özelde ise Türk gençliği; kendisine ihtiyaç duyulduğu her anda elini değil gövdesini taşın altına koymuş, kurtuluşun ve aydınlık geleceğin müjdecisi olmuştur.   Türk Gençliği herşeyin üstesinden gelmesini bilmiştir.

  Türk gençliği Milli Mücadele’de etkin rol oynamış, milletimizin namusuna yöneltilmiş işgâl oklarını imanla çarpan göğsünde durdurmuştur. Türk gençliği, Cumhuriyetin temel ilkelerini benimsemiş ve geleceğe aktarmak için tarihi bir misyonu üzerine almıştır.   1960’larda başlayan, milli ve manevi değerlerimizi yıkmayı amaçlayan, tehlikeli ve kökü dışarıda olan zehirli fikirlere, ideolojilere ve kültürel emperyalizme karşı kararlı bir duruş sergilemiş ve bunların da üstesinden gelmesini bilmiştir.   Ülkü Ocakları olarak gençliğe çağrıda bulunuyoruz.

  Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak yaklaşan 1 Kasım Genel Seçimleri dolayısıyla Cumhuriyetin emanetçileri ve geleceğimizin mimarları olan gençlerimize tarihi görevlerini hatırlatmak amacıyla çağrıda bulunuyoruz:

  Seçimler; demokratik düzenin temeli, millet iradesinin yansıması, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk gençliğinin ebed müddet var olması adına tarihi bir fırsat, kritik bir dönemeçtir.   MHP'ye verilen her oy, Bizans surlarında açılan bir deliktir.   Türk milletinin çöküşünü önlemek üzere sandığa atılan her bir oy; adeta Fatih’in karadan yürüttüğü gemilerin bordasına çakılan bir çivi, şahi toplarının Bizans surlarında açtığı mukaddes bir gedik, işgalcilere ve bölücülere sıkılan bir kurşundur.   1 Kasım’da sandığa giderken hatırlamamız gerekir ki, ülkemizi karanlık kuyulara, bataklıklara, küresel projelerin maşalığına sürükleyen AKP döneminde:

ÜNİVERSİTELER TERÖR YUVASI HALİNE GELMİŞTİR  

-Üniversitelerimiz terör kampları haline getirilmiş, bölücü militanlar öğrencilere kimlik kontrolleri yapar hale gelmiş, fakülteler ve kantinler işgal edilmiş, milliyetci ve vatasever öğrencilerin canına kast edilmiş, terör örgütünün her türlü propagandası yapılmış ve bütün bunlar ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğünü tehdit eden bir süreç zırvası uğruna görmezden gelinmiş, hatta teşvik edilmiştir.  

AKP YANDAŞI OLMAYANLAR HAİN İLAN EDİLMİŞTİR  

-Türk gençliği, işsizlik ve gelecek kaygısı içindeyken uyuşturucu çetelerinin kucağına terk edilmiş, kapsamlı ve sistematik bir şekilde kültürel yozlaşmaya maruz bırakılmış, milli benliklerinden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Toplumsal gerilim, şiddet ve kutuplaşma tırmandırılmış, millet ateş ve su gibi birbirine düşman hâle getirilmiş; AKP yandaşları kendilerinden olmayanları her mecrada hain ilan etmiştir.   -13 yıldır terör ve bölücülükle mücadeleyi terk edip müzakereyi seçen AKP, millî birlik ve bütünlüğümüzü tehdit eden “açılım” ve “çözüm” zırvalrıyla terör örgütünün silah depolamasına, güçlenmesine göz yummuş, bölücülüğün alternatif bir çözüm olarak görülmesini sağlamıştır.  

TERÖRİSTLER DAVUL ZURNA İLE KARŞILANMIŞTIR  

-Terör militanları davullarla zurnalarla karşılanmış, terörist heykelleri kent meydanlarına dikilmiş, sözde terörist şehitlikleri açılmış, dağ kaçkınları kimlik kontrolleri yapmış, düğünlerde bizzat başbakan tarafından teröristlere altın takılmış, terör örgütü militanları ayrıcalıklı olarak seyyar mahkemelerde yargılanmış, teröristler sözde mahkeme kurup bölge halkını yargılamış, sözde asayiş birimleri bölge halkından vergi toplamış, Kandil’den çıkma tapular bölge halkına dağıtılmış, asker kışlaya, polis karakola hapsedilmiş, valilerin emriyle teröristlerin her türlü aşırılıklarına göz yumulmuş, teröristbaşı muhatap alınmış, terör örgütü meşrulaştırılmıştır.  
 TERÖR ÖRGÜTÜ'NÜN BÜTÜN İSTEKLERİ KABUL EDİLMİŞTİR  

-Oslo ve Dolmabahçe’de terör örgütünün istekleri kabul edilmiş, İmralı canisinin resimleri reklam panolarına asılmış, başta PKK ve IŞİD olmak üzere birçok terör örgütü ülke sınırları içinde terörist eylemler yapmış, Diyarbakır, Suruç, Reyhanlı, Kumrular, Anafartalar ve son olarak da Ankara Tren Garı önünde patlamalar gerçekleşmiş, köy korucuları ve bölge halkı teröristlerin insafına terk edilmiş, ülke sınırları teröristlerin geçiş güzergahı haline getirilmiştir.  

SIFIR SORUN POLİTİKASI, SIFIR KOMŞU İLE SONUÇLANMIŞTIR  

-AKP’nin yıkım politikalarından devlet kurumları da nasibini almış, devlet kurumlarının içi boşaltılmış, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları darbeci ilan edilmiş,  yargı mensupları hukuksuz yöntemlerle tasfiye edilmiş, hukuk ve demokrasi işlevsiz hale getirilmiş, yasama, yürütme ve yargı erkleri tek el de toplanmış, şişirme ekonomik göstergeler ile milletimiz kandırılmış, sıfır sorun politikası ile başlayan dış politika sıfır komşu ile sonuçlanmış, stratejik derinlik komşu ülkelerin içişlerine karışmak ve terör unsurlarını finanse etmek olarak açığa çıkmıştır.  

TÜRK BAYRAĞI TAHRİK UNSURU KABUL EDİLMİŞTİR  

-AKP hükümeti tarafından, Türk bayrağı tahrik unsuru kabul edilmiş, Andımız ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” ibaresi kaldırılmış, Bayrak Şairimiz Arif  Nihat Asya’nın “Bayrak” şiiri ders kitaplarından halkı kin ve öfkeye sevkettiği gerekçesiyle kaldırılmış anadilde eğitimin yolu açılmış, ilçe, köy ve belde adları Kürtçe olarak değiştirilmiş, Türkmenler; IŞİD-PYD-Barzani-El Nusra ve Esed’in insafına terk edilmiştir.  

MAFYA VE TÜREVLERİ RANT İÇİN KAOS ORTAMI OLUŞTURMUŞTUR  

-Bizzat AKP eliyle ve baskıyla, yandaş ve AKP’ye ait medya oluşturulmuş ve bunlar aracılığyla kara propagandalarla milletimiz kandırılmaya çalışılmış, diğer basın yayın kuruluşlarına baskılar veoperasyonlar yapılmış, sansürler ve yasaklamalar devlet politikası haline dönüştürülmüş, basın mensupları hapsedilmiş, gazeteciler tehdit ve şiddet yoluyla susturulmaya çalışılmış, gazete binaları iktidar bağlantılı çeteler tarafından saldırıya uğramış ve işgal edilmiş, iç savaş çıkarmak ve kaos ortamı oluşturarak siyasi rant elde etmek adına gücünü iktidardan alan mafya türevleri ev ve işyerlerini yakmıştır.  

DİNİ MÜESSESELER TAHRİP EDİLMİŞ, HARAM VE HIRSIZLIK NORMALLEŞTİRİLMİŞTİR  

-Dini müesseler ve söylemler hatta Kur’an-ı Kerim siyaset meydanlarına indirilmiş, başbakan için Hz. Muhammed (sav.) tarafından atandı diyen sahte din adamları türetilmiş, “Eğer ki Hz. Muhammed (sav.) peygamber olmasa muhakkak ki başbakanımız son peygamber olurdu” denilmiş, ülkenin en önemli bakanlıklarında görevlendirilen bakanlar Allah’ın ayetleriyle dalga geçmiş, haram olan hırsızlık ve yolsuzluk normalleştirilmiştir. AKP, siyasi çıkarları için İslamı bir kalkan olarak kullanmak suretiyle Sıffin Savaşı’nda hilafet için Hz. Ali’ye karşı kılıçlarının uçlarına Kur’an sayfaları takan Muaviye’nin zihniyetinin 21. Yüzyıl’da dahi yaşamakta olduğunu göstermiştir.  

MİLLETİN İRADESİ SÖZÜNE SIĞINILARAK MİLLET İRADESİ HİÇE SAYILMIŞTIR  

Bütün bunlara “Dur!” diyen yüce milletimiz 7 Haziran seçimlerinde AKP’ye gerekli cevabı vermiş ve millet iradesi, 13 yıllık haram saltanatının son bulmasından yana tecelli etmiştir. Ancak, iktidar süreleri boyunca “milletin adamı, “milletin iradesi” söylemlerine sığınarak oyunlarını gizleyenler, bir kez daha millet iradesini nasıl hiçe saydıklarını ve iktidar hırslarının esiri olduklarını ortaya koyup, ülkemizi yeniden seçime götürmüşlerdir.   Erken seçim senaryosunun senaristi 13 yıllık siyasal iktidar, figüranları ise çözümcü ve bölücü kalemşörlerdir. Milliyetçi-ülkücü hareketi hayırcılıkla itham etme gafletinde bulunan “hayırsızlar” ülkemizin içinde bulunduğu durumun baş müsebbipleridirler.   Türk gençliği, tarihin her döneminde onurlu ve dik duruşun, ilerlemenin, vatan müdafaasının, vicdan muhafazasının adı olmuştur. Türk istiklalini ve Türk cumhuriyetini, İslam ahlakını ve faziletini varlığının yegane temeli olarak kabul etmiştir.   Bugün de Damat Ferit zihniyetinin, Sevr sevdalılarının, manda ve himaye meraklılarının, vatan toprağının kutsiyetini unutturmaya çalışanların, ülkeyi yıkıma götürenlerin, bölücülüğü meşrulaştıranların, canilere kucak açanların ve Türk adını hiçe sayanların karşısında da yine aynı sorumluluk ve vazife bilinci ile dimdik duracaktır.  

TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ YAŞATMAK İÇİN BİR NESİL YETİŞMEKTEDİR  

1 Kasım’da eşbaşkanlar, çözümcüler açılımcılar, bölücüler bilmedirler ki, Devlet-i ebed müddet, sonsuza kadar adalet sonsuza kadar hürriyet diye haykıran bir nesil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, inancımızla,  töremizle, ilmimizle ve adımızla yaşatmak için yetişmektedir.    Mukaddes değerlerimizle bir yandan dalga geçip diğer yandan bu değerleri Muaviye gibi siyasi ikbal için malzeme yapanlara, vatan toprağını terör örgütlerine peşkeş çekenlere, Türk gençliği işsizlikle pençeleşirken haram saltanatı kuranlara, KPSS’ de hile yaparak Türk gençliğinin emeği ile oynayanlara, Türk’ün şanlı adını her yerden kazıyarak silmek isteyenlere verilecek cevap çok nettir:  

TÜRK MİLLETİ YARINLARI İÇİN 13 YILIN HESABINI SORACAKTIR  

1 Kasım’da tüm bu ihanet ve yolsuzluk sevdalısı güruha verilecek cevap, vurulacak tokadın aracı bellidir. Terörün de, adaletsizliğin de, yolsuzluğun da, arsızlığın da hakkından gelecek olan ayan beyan ortadadır. Türk gençliği bu tarihsel vazifeyi üstlenerek ülkenin geleceğine oy vermeye hazır ve kararlıdır. Bu azim ve kararlıkla 1 Kasım günü Türk gençliği, gerek kendi geleceğini gerekse de taşıyıcısı olduğu Türk milletinin yarınlarını teminat altına almak için hür ve demokratik iradesini kullanarak Akp’den on üç yılın hesabını soracaktır…   Velhasıl Türk Gençliğini cennet Vatanımızın bekası yüce Türk milletinin geleceği için oy vermeye Milliyetçi Hareket Saflarında buluşmaya çağırıyorum."
Editör: TE Bilisim