Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü
Gelecekten Geleneğe Platformu üyeleri, kongre öncesi hazırladıkları yeni parti tüzüğünü kamuoyuna açıklamak üzere Swiss Otel’de bir araya geldi. Toplantıya Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu, eski İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen, Avukat Mahmut Taşdelen ve platform üyeleri katıldı. 

Toplantıda konuşan eski Mustafa Sait Gönen, “MHP‘nin Sayın Genel Başkanı ve sayın yöneticilerinin yönetim şeklinden ve davranışlarından en hafif tabiri ile bir hoşnutsuzluk olduğu uzun süreden beri bilinmektedir. 7 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar takip edilen ve hoşnutsuzluğun sebebi olan politikalar sonucu 1 Kasım seçimlerinde milletvekili sayısının 80’den 40’a, alınan oyların yüzde 25’inin kaybına sebep olması, haliyle MHP tabanında gayrimemnunların sayısını ziyadesi ile artırmış ve yeni yönetim ihtiyaçları kuvveden fiile geçmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak yeni genel başkan adayları çıkmış, MHP’nin içinde bulunduğu sorunlardan sıkıntılardan çıkış yolu için kendilerince söylem geliştirmişlerdir. Tüm bunlara rağmen Genel Merkez yöneticilerinin hiçbir şey olmamış gibi davranmaları sonucu bu genel başkan adayları ellerindeki tek imkan olan yeni bir kurultayın yapılabilmesi için tüzük gereği delege sayısının yüzde 20’sinin imzalarını toplama çalışması yapmışlar bunu da iki kat imza toplayarak başarmışlardır. Ancak bu imzalara rağmen Genel Merkez zorunlu olarak yapması gereken kurultayı yapmayacağını hiçbir hukuki teamül, gelenek ve kuralla bağdaşmayan bir tutum sergilemiştir." ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin, "Mevcut yönetimden birisini destekleyecek misiniz?" şeklindeki sorusuna Gönen, “Ben çıktım beni seven peşimden gelsin ile Milliyetçi Hareket Partisi’nde ve bu ülkede problemlerin çözülemeyeceğini, bir kadronun ete kemiğe büründürülmesinin öncelik olmasını düşünüyoruz ve MHP yönetiminde bulunan herkes kötü adam ve bu kötü adamların yerine biz gelelim düşüncesini doğru bulmuyoruz. MHP’de ortak aklı ortaya çıkaracak yönetime geçecek bir yapı arzusundayız. Bu yapıyı da çıkaracak olan bu kadrolardır. Bu kadrolar kendi dinamikler içerisinden bir yapı çıkaracaklardır. Mevcut adayların hiçbirinin şu anda yanında değiliz ama biz bundan çok daha önemli olarak Anadolu’da bu harekete mensup olan kanaat önderlerini bir araya getirip ve bir network kuracağını ve bu networkun en doğru adayı çıkaracağına inanıyoruz.” dedi.

'PLATFORM İLERLEYEN GÜNLERDE BİR ADAY DA ÇIKARTABİLİR'
Aynı soruya Azmi Karamahmutoğlu ise, “Ortaya çıkan adaylar arasından bir seçim yapıp üzerinde mutabık kaldığımız bir isim yok. Platformun henüz var olanların dışında çıkarmış olduğu bir isim de yok. Platform mensuplarının ortak değerlendirmesiyle ancak bu değerlendirmede Milliyetçi Hareketi’in değerlerini, kaygılarını, hassasiyetlerini dikkate alarak varacağı bir mutabakatla kongre tarihine yaklaştığımız sürede ortaya çıkacaktır. Bir aday da çıkartabilir, var olan adayların arasından, yahut bunların dışından çıkacak bir başka adayın üzerinde de karar kılabilir fakat platformu sadece kurultay süreciyle sınırlamak da doğru değil. Bu bir oluşumdur. Türk milliyetçiliğine siyasal düşüncesiyle, fikri üretimleriyle katkı sağlamaya çabalayan bir oluşumdur. Yalnızca önümüzdeki olağanüstü yahut olağan kurultay için ortaya çıkmış sonrasında işlevini yitirecek olan bir oluşum, bir inisiyatif, bir platform değildir.” şeklinde cevap verdi.

SEÇİMLERDEN ÖNCE MİLLETVEKİLİ ADAYLARI TEAMÜL YOKLAMASIYLA BELİRLENECEK

Toplantıda hazırlanan yeni tüzükle ilgili bilgi de verildi. Avukat Mehmet Taşdelen’in aktardığı yeni tüzükle ilgili bazı maddeler ise şöyle: “Yeni tüzüğümüzde temel unsurlardan biri ülkücüye inanma ve güvenme gelmektedir. İkinci prensibimiz, muayyen olacak, açık olacak. Bu nedenle tüzükte kongre tarihleri ve delege seçimi tarihleri gün ve ay olarak tüzükte belirlenecek. Üç yıl önceden bir partili il kongresin, ilçe kongresinin hangi tarihte yapılacağını bilecek. Temel referanslarımızdan birisi dinimiz İslam ve Kur’an-ı Kerim, bir diğeri Türk Tarihi. Her ikisinde de meşveret, şura ön görülmüş ve uygulanagelmiştir. Hem Müslüman Türk olacaksınız hem Türk İslam ülküsünü savunacaksınız hem de meşveret ve şurayı hiçbir şekilde uygulamayacaksınız. Böyle bir hakkınız yok. Müslüman Türk iseniz danışmayı, kurultayı uygulamak zorundasınız. Biz tüzüğe olabildiğince siyasi partiler yasasının el verdiğince bunu koyduk. Seçimlerimizi nasıl yapacağız? Mahalle delegesi seçimlerinden itibaren ilçe, il ve genel kurulda üst organları belirlerken çarşaf listeden işaretleme yöntemiyle seçme ve seçilme hakkını tanıyacağız. Partiyle ilgili her türlü görevin kendisinde toplandığı Merkez Yürütme Kurulu’nu ikiye bölüyoruz. Bir tanesi Merkez Yürütme Kurulu, bunun yanına bir de Merkez Danışma Meclisi şeklinde bir kurul yapıyoruz bu danışma kurulu ortak aklın ortaya çıkası bakımından önemli. Biliyorsunuz partimizin seçimlerden önce yaptığı anketlerde oyu yüzde 19-20 gözükür ama milletvekili listelerimiz açıklandığında oyumuz 16-17’ye düşer. Sonra o milletvekili adayları sahaya çıktığında biraz daha düşer oyumuz. İşte 14-15-16 civarı oy alırız. Eğer biz milletvekili aday listelerimizi seçimle belirlersek bu oy oranımız 19-20’den 24-25’lere kadar çıkabilir. Bugüne kadarki seçimlerdeki gözlemlerimiz budur. İki konuda istişare ettik, ön seçim mi temayül yoklaması mı? Biz temayül yoklaması şeklini benimsedik. Genel başkanımıza milletvekili listelerine koymak üzere adaylık müracaatları başlamadan başladığı güne kadar ilan etmek şartıyla 9 kişilik kontenjan tanıyoruz.” 



Editör: TE Bilisim