Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli
Eğer hatip Ülkücülere konuşuyorsa en güzel kelam, Kıymetli Ülküdaşlarım ile başlayandır.

Yaşı yetenler bileceklerdir. 1991 yılında Milliyetçi Çalışma partisi, Refah partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim barajı derdini ortadan kaldırmak için bir ittifak yapılmıştı.

Bizler bu ittifakla heyecanlanmıştık ittifakın adı Basın tarafından kutsal ittifak olarak halka lanse edilmişti. Listeler hazırlanmış ve seçim çalışmaları başlamıştı.

Ülkücüler öyle samimiydiler ki, tercih oyu seçeneği olduğu halde çoğunluğu tercih oyu kullanmamıştı. Kutsal ittifakın tılsımı bozulmasın diye.

Lakin kutsal ittifak Ülkücülere ilk kazığını listeler seçim kuruluna verilirken atmıştı. Listelerde oynama yapıldığı basına yansımıştı o gün.

Bizim asıl meselemiz bu değil aslında... O gün bu partilerin en güçlüsü oy oranı bakımından Refah partisi idi.

Seçimlerde her zaman olduğu gibi ibadet aşkıyla çalışıyorduk. Açlık susuzluk parasızlık bilmeden hepimiz bu kutlu yolun yolcuları olarak Ülküdaşlık hukuku çerçevesinde hesapsızca mücadele ediyorduk. Ülkücü ağabeyler ve seksen kuşağı ocakcı Ülkücüler birde akrabalarımızdan hatır gönül oyu verecek olanlar ile seçim mücadelesinin içindeydik.

Tabi ki bu seçim çalışmaları ile iç içe gidiyordu. Bizim hatır gönül oyu olarak her dönem oylarını aldığımız seçmenlerimizde bu arada Refah Partisi ve Milli görüşçülerle bayağı kaynaşmışlardı. Seçimlerin sonunda en güçlü olarak meclise giren Refah Partisi oldu. Dolayısıyla bize hatır gönül oyu veren seçmenlerimiz de bağ kurduğu şahıslarla iletişimlerini koparmayarak gücün yanında kalmayı tercih ettiler.

Tabi ki "Yel kayadan ne götürür ki diyebiliriz". Eğer siyaset yapıyorsak siyasetin sermayesinin insan olduğunu bilmeliyiz. Buna göre sistemimizi geliştirmeliyiz.

Bizim Bu durumdan ders almamız gerekir. Bu refarandumda korkum şudur ki, çok daha güçlü olan AKP ile yapacağımız refarandum birlikteliğinden gücün yanına kayacak ve seçim sonrasında orada kalacak olan MHP ye yakın seçmenler bayağı olacaktır. Bu bizim için ilerleyen zamanda sıkıntı doğuracaktır.

Referandum sonrası ciddi manada bu eksikliği göreceğiz. İnşallah yanılan ben olurum. MHP ve Ülkücü kuruluşlar bunun tedbirini almak zorundadırlar.

Bizim hareketimiz günübirlik siyasi bir hareket değildir. Cihanşumul bir davadır. Ülkücü hareketin destanı yazmakla bitmeyecek kadar büyüktür. Sevdası anlatılamayacak kadar ulvidir. Ülkücülerin gardaşlığı Birbirleri için ölümü göze alacak kadar kuvvetlidir ki, tarihimiz örnekleri ile doludur.

Referandumlar bizim kardeşliğimizi bozmamalı dır. Hiçbir seçimi bir ülküdaşımın saçının teline değişmem. Ne sanalda , nede gerçekte birbirimizi üzmeyelim.

Hayır dediğim için aramayan arkadaşlar sesinizi nefesinizi özledim. Evet diyen Ülküdaşlarım hepinizi çok ama çok seviyorum. Hepimizin geçerli sebepleri var onlara takılmıyorum.

Lakin hepimizin bunların üstünde İlayı Kelimetullah diye ulvi ve yüce bir davası var. Harcımız budur. Bu sevda ile yoğrulduk.

Nizamı alem için İlayı kelimetullahın yılmaz bozkurtları hepinizi çok seviyorum. Varlığınız, varlığımız, Ülküdaşlık hukukumuz daim olsun.

Allah Türk’e yar olsun. Korusun Kollasın İnşaallah…..

(Sebahattin Şeker)


Editör: TE Bilisim