YSK resmen ilan etti: Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi YSK resmen ilan etti: Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi
 Televizyonlar şehit cenazelerini gösteriyorlar ardı ardına. Son birkaç gündür aynı manzaraları görmekteyiz ne yazık ki. Ateş düştüğü yeri yakar, doğru! Kim ne derse desin, Türk bayrağına sarılı tabuta gözyaşlarını akıtan nişanlı kadar içimiz burkulmuyor. Elleriyle büyüttüğü yavrusunu en delikanlı çağında şehit veren annenin hissettiklerini anlamak çok zor... Evladını elleriyle toprağın bağrına bırakan babanın duygularına tercüman olmak bile mümkün değil. Abisinin tabutu önünde çığlıklara boğulan kız kardeşin acılarını en yanık türküler bile anlatamaz. Ya o şehidin çocukları onların acısını hangi dil tarif edebilir ki o boynu büküklüğü kim nasıl tasvir edebilir . İnsanın, insan olduğunu iddia eden hiç kimsenin kayıtsız kalamayacağı yürek burkan tablolar?

Sonra, bir bağırış, bir haykırış ile irkiliyorum. Evet, şehit cenazelerinin hemen arkasından yükselen haykırışlar çınlıyor kulaklarımda ; Şehitler ölmez, vatan bölünmez!


Sahi, ‘Onlara ölü demeyiniz.' buyuruyor Kader Sahibi. Böyle ölümler ağlanacak değil, gururlanılacak ölümlerdir. Bir kere ölüm yok olmak demek değilse ve şehitlik mertebesi Allah katında yüce bir makam ise o halde ne diye üzüleceğiz?


Şehit cenazelerinin gölgesinden yükselen ‘vatan bölünmez' sözü kim bilir kimlerin yüreğine korku salıyor! Bu iman, bu yürek, bu kararlılık ne büyük ve tükenmez hazine. O halde korkaklık, ümitsizlik ve tembellik bizim kitabımızda yok! Sezai Karakoç dile geliyor birden: ‘Kaderin üstünde bir kader vardır!'


Ey şehit olmadan bir gün önce babasını arayıp helallik isteyen, gözünü kırpmadan vatan hainlerinin karşısına dikilen yiğitler! Ey karlı dağları kanıyla yıkayan Mehmetçik! Ey evladını kaybeden, ama kendini kaybetmemek için başını dik tutan, içindeki derin acısıyla birlikte gurur dolu gözlerle komutanlara selam duran babalar!Ey kalbinin durma noktasına gelmesine rağmen ‘Bir oğlum daha olsa o da vatana feda olsun' diyen analar! Ey iki ay sonra evleneceği nişanlısını toprağa gömerken ‘Düğünümüzü cennette yapalım' diyen sevdalı yürekler! Ey abisinin tabutu başında asker elbisesiyle beni de askere götürün diyen Nene Hatun'un torunu kız kardeş! Babamı nereye götürüyorlar diye çaresizce bakışan çocuklar !Ey kocasını, kardeşini, yakınını kaybetse de kalbi vatan için çarpan vatanseverler! Ey olan bitenden habersiz, baba diye tabuta bakan, yetimliğin acımsı tadını ağzındaki çikolatayla karıştıran minicik yavrular! Ey bu ülkeyi gerçekten seven dostlar!


Unutmayın, şehitler ölmez, vatan bölünmez!


Bugün babamın şehadete erişmesinin 40.cı günü onun için bu cuma hürmetine birer fatiha okur musunuz (sayfanızda paylaşırsanız bir nebze de olsa mutlu edersiniz)

Erciş Depremi sonrası Kızılay'ın çadır bile kurmadığı Erciş Belediyesi nin gelen yardım malzemelerinden yoksun bıraktığı Kırgız Türklerinin yaşadığı Ulu Pamir Köyümüzün yiğit kandaşlarımızı yakından tanımış İstanbul dan iki tır ile ziyarette bulunmuştuk 

Yaşasın Türk Irkı.

Ne Mutlu Türküm Diyene!.

Editör: TE Bilisim