Sizin de yanınızda Enis Öksüz’ler vardı. Devlet memuru olduğum için bir parti üyesi değildim ama, MHP’nin iktidara yürüyüşü ve Kamusen’in kuruluş sürecinin yılmaz bir savaşçısı olarak zorlu bir mücadele veriyordum. Arkasından Ortadoğu gazetesinde yazmaya başladım ve tam 13 yıldır da aralıksız olarak yazılarımla size destek veriyorum. Bu yazılarımla eleştirerek üzdüğüm geçmişte ki muhalifleriniz olan Koray Aydın , Ümit Özdağ , Özcan Yeniçeri, İsrafil Kumbasar ve Ozan Arif’ten de şimdi özür diliyorum. Memur olduğum içinde bu yazılarımdan dolayı başıma gelmeyenler in kalmadığını en iyi siz biliyorsunuz. Soruşturmalar, sürgünler ve cezaları boş verin… Başbakanlık teftiş kurulunca mal varlığım bile incelendi. Bana açıkça Devlet Bahçeli ve MHP lehine yazmayı bırakacaksınız denildi… ancak ben bunların hiç birisine aldırış etmedim. Çünkü Partime ve size çok inanıyordum. 5 defa Milletvekili aday adayı olup ta beni bir defa dahi aday listesine koymamanıza rağmen de… nefsimi çiğneyerek size destek olmaya devam ettim. Sebebin eşimin başının kapalı olması olduğunu fısıldayanlar olduysa da, ben buna inanmak istemedim. Son yazılarım olan 27 Ekim 2015 tarihli “ BAHÇELİ : MHP köprüden önceki son çıkıştır “ ve 31 Ekim 2015 tarihli “ 1 kasımda neden MHP, neden BAHÇELİ “ başlıklı makalelerim ise bunun en açık delilleridir. Ancak siz her nasıl olduysa!.. 20 Nisan 2015 Tarihli Radikalde Terörist başının ağzıyla röportaj vererek “Kürtlere özerklik filan ne isteniyorsa konuşulsun. Kürtlerin kimliklerinin önünde ki tüm engeller kaldırılsın” diyen Arzu Erdem’i hem 7 Haziran hem de 1 kasımda İstanbul 3. Bölgeden milletvekili yaptınız. Bu durum Ülkücü camiada infial yarattı . Demek ki Arzu hanımda bizlerin sahip olmadığı daha farklı özellikler vardı.
Sayın genel başkanım 1 kasım seçim sonuçları MHP ‘nin ciddi şekilde bir kan kayıbı yaşadığını gösteriyor. Eğer önce ülkem, sonra partim en son da kendim gelirim prensibinize içtenlikle bağlıysanız! artık hareketin içinden bu işi daha iyi yapabilecek değerlerimizin önünü açmanızın da zamanı gelmiş demektir. Sizde görüşlerine baş vurulan onursal bir genel başkan olarak bunun onurunu yaşamalısınız. Ölümün tek gerçek olduğu bu fani dünyada, ölünceye kadar genel başkan olmanın, öbür dünyamızda bir işe yaramayacağı ne kadar aşikar olan bir gerçekse, Önemli olanın Cenab-ı Hakkın huzuruna sağ omuzumuzda daha çok sevaplarla çıkmak olduğu da o kadar aşikar bir gerçektir. Eğer ki bu camianın içerisinden MHP’yi daha iyi noktalara taşıyabilecek şahsiyetlerin olduğuna inanıyorsanız… onların önünü açmak için, daha hangi şartların oluşmasını bekliyorsunuz? Yok, eğer böyle si şahsiyetlerin olmadığını da düşünüyorsanız, bu durum camiamız için son derece üzücü bir durum anlamına gelecektir. Ben Ülkücü camianın içerisinde bu işi yapabilecek çok kıymetli değerlerimizin olduğuna içtenlikle inanıyorum. Ancak önleri açılarak onlara bu şans verilmedikçe de bu değerlerin ortaya çıkarılması mümkün görünmüyor. Ben burada Sinan Oğan, Meral Akşener ya da bir başkasını kast etmiyorum. Ben Ülkücü Camianın donanımlı ve yetenekli tüm değerlerini kast ediyorum. Siz 18 yıldır genel başkansınız. Gelişen bu şartlardan sonra bırakın 3-5 yılda başkaları bunu yapsın. Hatta ayrılmadan öncede bir iyilik yaparak, Tüzüğü değiştirip bu süreyi de kısıtlayın. Örneğin genel başkanlığı 2 dönemle sınırlayarak, arkadan gelecek olan ülkücülerinde önünü açın. Aslında bu söylediklerim sizin için ilerde başkalarına nasip olamayacak olan, tarihi bir şans anlamına da geliyor.
Sayın Genel başkanım amacımız Millet ve Devletimize hizmet etmekse, sandıktan çıkarak iktidar olma dışında, bunun başkaca bir yolu olduğunu düşünüyor musunuz ? Eğer ki Devlet erkinin gücünü kullanarak, bu millete hizmet etmemiz sandıktan çıkmamıza bağlıysa… 18 yıldır gittiğimiz bu yolun bizi bu sonuca götürmeyeceğini şimdi anlamış durumda değil miyiz? Milliyetçi- Ülkücü camia Ülkesine hizmet etmek için, iktidar olma aşkıyla yanarken… onlara bu hedefe çıkacak olan yolu açmak, sizin göreviniz değil midir? Ancak siz iktidara değil de, muhalefete talip olarak bizleri şaşırttınız. Şimdi de olağanüstü kongrenin olamayacağını, olağan kongrenin ise 3 yıl sonra olacağını söyleyerekten, son derece antidemokratik olan 12 Eylül darbe dönemi kalıntısı siyasi partiler ve seçim yasasının arkasına sığınmış olmuyor musunuz ?
Yani olağan üstü kongreyi siz toplasanız ne olur? Bu sizi daha da yüceltmez mi? Yapılacak olan o kongreye katılacak olanlar da bu davaya baş koymuş ülkücüler olmayacak mı? Hani her fırsatta demokrasinin milliyetçiliğin ikiz kardeşi olduğunu söylüyorduk . Hani birilerini anti demokratik ve diktatörce tavırlar içerisinde olmakla suçluyorduk. Peki bunları söyleyen bizler, demokratik teamülleri MHP içerisinde yaşama ne zaman geçireceğiz? Aksi tutum tabanımıza zarar vermeyecek midir?
Yani olağan üstü kongreyi siz toplasanız ne olur? Bu sizi daha da yüceltmez mi? Yapılacak olan o kongreye katılacak olanlar da bu davaya baş koymuş ülkücüler olmayacak mı? Hani her fırsatta demokrasinin milliyetçiliğin ikiz kardeşi olduğunu söylüyorduk . Hani birilerini anti demokratik ve diktatörce tavırlar içerisinde olmakla suçluyorduk. Peki bunları söyleyen bizler, demokratik teamülleri MHP içerisinde yaşama ne zaman geçireceğiz? Aksi tutum tabanımıza zarar vermeyecek midir?
Sayın genel başkanım TBMM de PKK partisinden boşalacak olan o koltuklara oturacak olmanız, inanın ülkücü camiayı çok derinden yaralıyor. Kiminle konuşsam bu konu da çok ama çok dertli . Lütfen yapacağınız Tüzük değişiklikleriyle… önce demokratik teamüllerin partimizde daha da güçlenmesinin alt yapısını oluşturun, sonrada olağan üstü kongreye giderek tarihi bir rolü oynayın.
Yalçın GÜZELHAN
Editör: TE Bilisim
