Yörükler - Kökeni ve tarihçesi Yörükler - Kökeni ve tarihçesi
Herşey güzel olmayacak...
Biz hep imtihan olacağız...
Çevrene Tefekkür ile Bak;
Acısı, Üzüntüsü Olmayan Var mı?

Dünya Halidir bu.!
Tatlısı Az, Acısı Fazladır.
Sevinci Az, Üzüntüsü Zahmeti Fazladır.

Çevrene Tefekkürle Bak;
Analara, Babalara
Kardeşlere, Dostlara
Evlere, İşyerlerine Bak.
Çoğunun Kederlerine Yürek Dayanmaz.

Her Evden Her Yürekten Farklı bir İnilti,
Farklı Bir çığlık, Farklı bir Feryat 
Her Gözden Akan Farklı Dertlerle Bulutlu Yaş Vardır. 

Fakat Her şeye rağmen 
Nice Felaketlere Sabredenler Var.
Acıyı Yüreklerine Akıtanlar Var.
Bir Lokma Ekmeği Bulamayanlar,
Hayatın Ağır Yükünü,
Cılız Bedenleriyle Taşımaya Çalışanlar Var.

Çevrene Tefekkürle Bak;
Yalnız Sen Değilsin
Sıkıntı, Üzüntü ve Acıyla İmtihan Olan.!

Yalnız Sen Değilsin
Dünya Cenderesinde Ezilen.!
Yalnız Sen Değilsin
Umduğunu Bulamayan.!

Belki Başkasına Oranla,
Senin Bulunduğun Konuma Binlerle Hamd edip Gülmen Gerek
Haline Şükredip Sevinmen Gerek.!

Çevrene Tefekkürle Bak;
Nice Hasta Var Yıllarca Yatağında Kıvranan
Acı ve Sızı ile İnleyen...

Nice Yoksul Var;
Evine, Eşine, Çocuğuna
Yüzlerini Güldürecek bir Haberle,
Karınlarını Doyuracak bir Gıdayla
Evine Dönmeyi Hayal eden...

Nice Kimsesiz Yaşlı Var;
Konuşacak, Halini soracak
Yüzüne Gülümseyecek Birini Gözleyen.!

Çevrene Tefekkürle Bak;
Ve Umduğun Şeyleri, 
Elindekilerle Telâfi et.!

Hayatın Artısı ile Eksisini,
Müspeti ile Menfisini,
Tatlısı ile Acısını,
Sevinci ile Üzüntüsünü
Hafifletmeye Çalış.!

İster Beğen, İster Beğenme
İşte Budur Hayat.!

İsyana Gerek Yok.!
Dünya işte Bu;
Değiştirmene İmkan Yok.!

Acı Olmayınca Tatlının Değeri Olmaz.
Kötülük Görülmeyince İyiliğin Değeri Bilinmez.
Savaş Olmayınca Barışın Kıymeti Fark Edilmez.!

Yaşlılık Olmazsa Gençliğin,
Hastalık Olmazsa Sağlığın,
Yoksulluk Olmazsa Varlığın Değeri Anlaşılmaz.!

O halde Çevrene  Tefekkürle Bak Ve
HAYATIN GERÇEĞİNDEN KAÇMA.!
Hayal Âlemine Dalıp Kanma.!
Hayatı Olduğu gibi Kabul et.!
Ve Onunla Barışık Ol.!

Elinde Olanla Yetin
Sahip Olduğun  Her şeye Şükret.!

Seni Sevenlere Yakın Ol, Onları Mutlu et!.
Gerektiğinde Bağışla, Affet.!
Bazen de Görmezlikten Gel, Göz Yum.!
İmkansızın Peşinden Koşma.!
Çünkü Dünya,
Her şeyi Ele Geçirmenin Yurdu Değildir.!

Çevrene  Tefekkürle Bak;
Ceza evlerinde Nice Hükümlü Vardır
Yıllardır Güneşi Görmemiş,
Hücresinin Dışına Çıkmamıştır.

Huzur evlerinde Nice Yaşlı Vardır;
Yıllardır Kendisiyle Bayramlaşacak,
Elini Öpecek Birini Beklemiştir.

Nice Anne Baba Vardır;
Genç Yaştaki Çocuklarını,
Ciğerparelerini Kaybetmiştir.

Nice Evler, Saraylar Vardır;
Neşe ve Sevinç Cıvıltılarıyla Yaşarken,
Bir anda Harabeye Dönmüştür...

Şu halde Çevrene Tefekkürle Yeniden Bak,
Ve Dertlerini Büyütmeden,
Kendi Sıkıntılarını Diğerleriyle Kıyas et!.

Düşün ki;
İnsanlığın Efendisi Son İlâhi Elçi Efendimiz Aleyhissalatü Vesselâm  bile
Nice Haksızlıklara uğradı, Taşlandı,
Mübarek Yüzü ve Başı Yaralandı,
Dişi kırıldı
Öz yurdundan çıkarıldı.
En Sevdiklerinin ölüm acısıyla Hüzün Yıllarında her türlü kedere bulandı..
Gıda bulamadı, ağaç yapraklarını yedi.
Açlıktan karnına taş bağladı.
Elçiliği inkâr edildi.
O(A.s.m)’na MUHAMMEDUL EMÎN iken Şair Dendi, Sihirbaz, Yalancı Dendi
Acının her türlüsünü KÂİNAT O'NUN HÜRMETİNE YARATILMIŞ İken DÜNYA İMTİHANI Olarak Çekti...

Tarihe mâl olmuş Nice Büyükler, 
Nice Kıymetliler Benzeri Acılar, Çileler Çekmedi mi?

Hz. Zekeriya Öldürüldü.
Hz. Yahya Boğazlandı.
Hz. Musa Yurdundan Kovuldu
Hz. İbrahim Ateşe Atıldı. 
Hz.Yusuf Kuyulara Zindanlara
Hz.Yunus Balığın Karnına Hapsolmadı mı.?

Diğer Büyükler de Aynı Acıları Farklı Biçimlerde Çekti.
Fakat Hiç biri, Derdini Büyütmedi.
HAYATI ve İMTİHANI Var Edenin BÜYÜKLÜĞÜ ÖNÜNDE 
KULLUĞUNDAN VAZGEÇMEDİ.

"LÂ TAKNETÜ MİNRAHMETİLLAH"
Sırrına Sarılıp ALLAHIN RAHMETİNDEN ÜMİTLERİNİ HİÇ KESMEDİ...

Çünkü Bilinmelidir ki;
"LÂ RÂHATE FİDDÜNYA= 
DÜNYADA RAHATLIK YOKTUR.!"

Rabbe kul olmak 
Rabbe kul kalmak 
Elbet zor olacaktı
Varsın üzsün bizi hayat 
Tebessümün en manalı olacağı yer mahşer değil mi ?

Rabbimiz bizi berzahta güldürsün mahşerde güldürsün mizanda güldürsün sıratta güldürsün inşAllah..

Editör: TE Bilisim