681 yılına gelindiğinde, etrafında topladığı ve ülküsüne inandırdığı 17 yoldaşıyla bağımsızlık mücadelesine başlayan Kutluk Han, kısa zamanda peşine önemli bir kitle almış ve ardındakilerin sayısı sadece 700’e ulaştığında bağımsızlığını ilan etmiştir. Bir anlamda 700 inanmış Türk’le koskoca Çin İmparatorluğuna meydan okumuştur.

Çin, başlangıçta bu kalkışmayı büyük bir tehdit olarak görmese de, Kutluk Kağan etrafındaki bağımsızlık savaşçıları günden güne artmış, tüm Orta Asya boyları onun buyruğuna girmeye başlamış ve özellikle Tonyukuk’un Vezir yapılmasıyla bu direniş tam anlamıyla bir devlet hüviyeti kazanmıştır.

KISACA BİLGE KAĞAN KİMDİR?
Büyük Türk hükümdarı Bilge Kağan, 683 ya da 684 yılında doğdu. Babası Göktürk Devleti'ni yeniden kuran İlteriş Kutlug Kağan, annesi İlbilge Hatun'dur. 8 yaşında babasını kaybeden Bilge Kağan, 24 yıl boyunca Göktürk Devleti kağanlığı yapan amcası Kapağan Kağan tarafından büyütüldü. Amcası öldüğünde yerine geçen oğlu İnal'ı devirerek 32 yaşında 716 yılında Göktürk Devleti'nin başına geçti.Bilge Kağan'ın ilk işi ordunun başına 31 yaşındaki kardeşi Kül Tegin'i, vezirliğe de Tonyukuk'u getirmek oldu.

GÖKTÜRK DEVLETİ'NİN TOPRAKLARINI GENİŞLETTİ

Bilge Kağan'ın en büyük hedefi Türkleri yerleşik hayat geçirmekti.Bilge Kağan döneminde Göktürk Devleti'nin sınırları Çin'in Şan-Tung ovasından, İç Asya'da Karaşar bölgesine, kuzeyde Bayırku sahasından Ani Irmağı havalisi ve Batı Demir Kapı'ya (Ceyhun Irmağı'nın yakınında Semerkand-Belh yolu üzerinde) kadar ulaştı. Tonyukuk, Bilge Kağan'a vezirlik yapmanın yanı sıra, ona kızını vererek kayınpederi de oldu.

Bilge Kağan döneminde Göktürk Devleti’nin sınırları Çin’in Şan-Tung ovasından, İç Asya’da Karaşar bölgesine, kuzeyde Bayırku sahasından Ani Irmağı havalisi ve Batı Demir Kapı’ya (Ceyhun Irmağı’nın yakınında Semerkand-Belh yolu üzerinde) kadar ulaştı.
Önce veziri Tonyukuk’u sonra kardeşi Kül Tegin’i kaybeden Bilge Kağan’ı, Çinlilerle işbirliği yapan bakanı Buyrak Cor (Buyrukçur) zehirledi. Yatağında hasta yatarken, kendisini zehirleten bakan ve yardımcısını öldürten Bilge Kağan, 25 Kasım 734’de öldü.

” Küçük kardeşim Kül Tegin öldü. Görür gözüm görmez, bilir bilgim bilmez oldu. Zamanın takdiri Tanrı’nındır. Kişioğlu ölmek için yaratılmıştır. Kendimi bıraktım, gözden yaş akıtarak, gönülden feryat ederek yanıp yakıldım”

Bilge Kağan'ın yazdığı Türk yasaları:

Türk’ten köle olmaz İki Türk, tek düşmana saldırmaz

Yalan söylemek yasaktır Aman dileyene el kaldırmaz

Kadın ve çocuğa vurulmaz, esir edilmez

Bunlara riayetsizliğin cezası ölümdür

Türk yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki fakirlik suç sayılsın..

Bilge Kağan'ın sözleri:

“Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür.”
“Bir bak tarihe, Türk’e baş kaldıranların sonu ne olmuş!”
Bütün boylar ayaklandı. Böylesine kenetlendikten sonra kim Türk’le başa çıkabilir.”

“Ötüken ormanında yabancılar yok. Ötüken’den daha iyi yer de yok. İl tutuncak yer Ötüken ormanlarıdır.

” “Anam hatun, büyük anaların, ablalarım, gelinlerim, prenseslerim cariye olacaktı, ölenler yolda kalacaktı, Kül Tigin karargahı vermedi. O olmasa idi hepiniz ölecektiniz.”

“Doğuda gündoğusuna, batıda günbatısına, kuzeyde gece ortasına kadar olan yerler içinde yaşayan milletler hep bana bağlıdır.”

Bolulu bir öğretmenin Malatya Pötürge’de yürek burkan hikayesi! Bolulu bir öğretmenin Malatya Pötürge’de yürek burkan hikayesi!

“Ey Türk Milleti! Sen aç olunca tokluk nedir bilmezsin, fakat tok oluncada açlık nedir düşünmezsin!”

“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe Türk Milleti, ilini, töreni kim bozabilir?

Türk Milleti, kendine gel, aklını başına devşir!”

“Küçük kardeşim Kül Tigin öldü, görür gözüm görmez oldu, bilir bilgim bilmez oldu.”

“Zamanın takdiri Tanrı’nındır. Kişi oğlu ölmek için yaratılmıştır.”

ALINTI

Editör: TE Bilisim