Müslüman toplumlar olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Üzerimize atılan iftiralar yenilir yutulur cinsten değil. İlk değil muhtemelen son da olmayacak. Biliyoruz ki yalan bir suçluluk duygusudur. Pis bir oyundur ve gerçek eninde sonunda ortaya çıkacaktır.
                        
Peki ya Müslümanlara katil damgası vurmaya çalışanların, yıllarca Gazze, Suriye, Somali, Doğu Türkistan ve daha bir çok Türk ve Müslüman toplumlarında sözde demokrasi ve devlet çıkarları doğrultusunda katlettikleri insanlar? Onları neden kimse görmüyor? Katliamı yapan devletler kınanmıyor aksine yüzü yıkanıyor. Tabii ki kimsenin ölmesini ya da öldürmesini istemeyiz. Kıyas yada ölü yarışı içerisine girmiyoruz.
         
İnsan en değerli varlıktır. Yeryüzündeki her şey insanlar için insan ise ALLAH (c.c) için yaratılmıştır. İnsan hayatının önemi ayetlerle de bildirilmiştir ve bunun en büyük savunucularıyız.                                        
Ancak mizah ile sululuk, protesto ile saldırı aynı şey değildir. İnsanların inançlarıyla dalga geçmenin , alay konusu haline getirmenin üstünü örtecek hiçbir bahaneyi kabul edemeyiz.  Bu kindir, öfkedir , düşmanlıktır. 

Vel hasılı ; bizim yolumuz Efendimiz (asm)’ın yoludur. Başımız dik yüzümüz ak.

Hiçbir zaman katleden bir toplum olmadık, olmayacağız. 

İman ettik ve üstünüz! Vesselam...