Müslümanların faiz sorunu Müslümanların faiz sorunu
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Şevket Murat Şenel, inşaat sektörü denetiminin, lobi faaliyetleri sonucunda odalardan alınarak imzacılara verildiğini söyledi. Şenel, yönetim kurulu üyeleriyle Denizli Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, genel seçim dolayısıyla hazırladıkları bir mektupla taleplerini açıkladı.

Son yıllarda inşaat sektörünün büyüdüğünü ancak bunun sağlıklı değil, bir şişmanlama şeklinde olduğunu ifade eden Şenel, özellikle iki madde üzerinde durma ihtiyacı içinde olduklarını belirti. Sektörde işi yapanla denetleyen arasında çarpık bir ilişki olduğunu dile getiren İMO Şube Başkanı Şenel, “Ülkemizde ne yazık ki yapılan işi kimin denetleyeceğine, yine işi yapan karar vermektedir. Müteahhitler, inşaat faaliyetini denetleyecek yapı denetim kuruluşunu kendileri seçmektedir. Şirketlerde çalışan işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları, patronlarını denetlemek üzere işe alınmaktadır. Ülkemizde ne yazık ki denetlemenin de yapmak kadar önemli bir iş olduğu anlaşılabilmiş değildir. Bugün yapı denetiminin inşaat maliyeti içindeki payı yüzde 1.5’i bulmamaktadır. Bu şekilde kurulan bir sistemin çalışmasını beklemek ve bu sistemden medet ummak yanlıştır. Ana haber bültenlerinde sıklıkla duyduğumuz felaket haberleri, yanlış denetim sisteminin doğal bir sonucudur. Nasıl mahkemelerde bizi yargılayacak hâkimleri seçme şansımız olmuyorsa yaptığımız işin doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu denetleyecek kuruluşları da seçme şansımız olmamalıdır. İşi denetleyenin, ücretini işi yapandan aldığı veya işi denetleyenin, işi yapan tarafından belirlendiği bu sistemden acilen vazgeçilmelidir.” dedi.

Firmalar denetimcilerini kendisi seçiyorsa bundan hayır beklenemeyeceğini savunan Şenel, “Bu mevzuat ilk çıktığında bu şekilde değildi. Müteahhitlik, çok lobisi olan bir meslek. Biz doğru başlıyoruz ama bazen birtakım şeyleri ihmal ediyoruz. Benim inancım, lobilere kurban edildi. Ne yazık ki proje denetleme işini odamızın elinden alan bu sistem, odaları etkisiz yetkisiz hale getirdi. Yapı denetimlerinde çalışan, sadece imzasını atan, imzacılık diye bir şey bir şey var. Bu çok acınası bir durum inşaat sektörü için. Üzülmemiz gereken bir konu. Ülkemizde denetlemek, yapmak kadar değerli değil. Bizim sektörümüzde bir işi denetlemek, bazen yapmaktan daha fazla önemli hale gelebiliyor.” diye konuştu.

Şevket Murat Şenel, bir sıkıntılarının da dört yıl süren üniversite eğitimini tamamlayan öğrencilerin diplomalarında, lisans eğitimini tamamlayarak inşaat mühendisliği unvanını bütün yetki ve sorumluluklarıyla birlikte almaya hak kazandıklarının yazması olduğunu ifade etti. Şenel, “Diploması olan her mühendis, yetkinliği olsun veya olmasın her projenin altına imza atabilmektedir. Çıraklar ve ustalar arasındaki farkı yok sayan bu durum, mesleki yetkinliği ve uzmanlığı gereksiz bir hedef haline getirmekte ve mühendislik mesleğinin kalitesini düşürmektedir. Mesleki yetkinliği ön plana çıkarmayı hedefleyen çalışmalar yapılsa dahi yasanın verdiği yetki ve sorumluluklardan vazgeçmek istemeyen mühendislerin itirazı sebebiyle bir sonuca ulaşılamamaktadır. 10 yılda bile pek çok şeyin değiştiği mühendislik ve mimarlık faaliyetini, 1938'den kalma 77 yıllık bir yasayla yönetmek mümkün değildir. Bu yasa mutlaka değiştirilmelidir. Yetki ve sorumluluklar diplomaların üzerinde yazan bir cümleyle değil, mesleğine gereken saygıyı göstererek kendini yetiştiren, konusunda uzmanlaşan mühendislerin çabalarına bakılarak verilmelidir.” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim